Geçen hafta, mutlu olabilmek için yaşadığımız topluluk ile olan ilişkilerimizin önemine dair bir giriş yaptık. Özetle, içinde yaşadığımız topluluk ile olan ilişkilerimizden mutlu olabilmemiz için can güvenliğimizin sağlanması, tarzımıza uygun bir yaşam alanında hayat sürdürüyor olmamız, etrafımızda sosyal fırsatlar olması ve belirli bir amaç için ...
Biliyorsunuz bir zaman önce kilolu olmanın ve şişmanlığın, aşırı boyutlarda olmadığı sürece, sağlıkla ve hastalıkla bir ilişkisinin olmadığına değinmiştik. Aralarında WHO-Dünya Sağlık Örgütü’nün de dahil olduğu uluslararası saygın kurumların ve saygın bilim adamlarının bilerek ve isteyerek nasıl bilimsel bulguları çarpıttıklarına örnekler ...
Geçen hafta, fiziksel alanda mutlu olabilmek için beslenmenin ve egzersizin öneminden söz ettik. Beslenme alışkanlıklarımız ve yaptığımız egzersizin yalnızca uzun vadeli yatırımlar olarak değil, kısa vadede de bize olumlu katkıları olduğuna dair örnekler verdik. Doymuş yağ oranı yüksek tek bir öğünün bile, damarlarımızın, beynimize ve vücudumuzun ...
Geçen hafta sosyal bağlardan ve ilişkilerden beslenen mutluluktan, sosyalleşmeye ayrılan zamanın etkilerinden ve iş ortamında kurulan arkadaşlık ilişkilerinden söz ettik. Altı saatlik bir sosyal zamanın stres ve endişelerimizi azaltarak sağlığımızı güçlendirdiğine değindik. Aynı zamanda sosyal mutluluğun, en az bir yakın arkadaşa sahip olmakla...
Geçen hafta sosyal bağlardan ve ilişkilerden beslenen mutluluktan söz ettik. Sosyal ilişkilerimizin alışkanlıklarımızdan sağlığımıza kadar ne ölçüde etkili olduğunu, araştırmalardan faydalanarak görmeye çalıştık. Bu kez sosyalleşmeye ayrılan vaktin etkilerinden ve iş ortamında kurulan arkadaşlık ilişkilerinden söz edeceğiz. Kimi zaman ...
Bu yazı dizisinde size mutluluğu belirleyen evrensel 5 faktörden söz ederek yola çıktık. Geçen hafta kariyerinizden kaynaklanan mutluluktan söz ettik. Hatırlatmak gerekirse, sevdiğiniz ve güçlü yanlarınızı kullanabildiğiniz bir işi, sıklıkla ve düzenli olarak yaptığınız zaman hem daha sağlıklı hem de genel anlamda, daha mutlu olacağınızı...
Bu, kendimize sorabileceğimiz en basit ama en önemli soru olabilir. Ancak, yalnızca insanların %20’si bu soruyu kesin bir şekilde “evet” olarak cevaplayabiliyor. Yani insanların %80’i değişik derecelerde “işimi sevmiyorum” diyor. Hepimizin her yeni güne başlarken yapacak bir işe ve sabırsızlıkla bekleyecek ...
Mutluluğumuzu arttıracağını düşündüğümüz çoğu şey yanlış yönlendirmelerden kaynaklanan bilgiler ve genelde de çoğu tümüyle yanlış. Genel olarak mutluluğun yolu zenginlik veya başarıdan geçmiyor. Sağlık veya iyi olmaktan da. Bize mutlu olmanın, zayıf olmanın veya para kazanmanın yollarını göstereceğini iddia eden programlara büyük yatırımlar ...
Bu dizide insan davranışlarını, duygularını ve düşüncelerini etkileme, yani değişiklik sağlama yöntem ve stratejileri üzerinde durduk. Beyin yıkama, yöntem olarak zorlamayı ve korkuyu kullanıyordu ve seçme özgürlüğümüz elimizden alınıyordu. Ayrıca öğrenme teorisi açısından pek verimli bir yaklaşım da sayılmazdı. Bu nedenle, tekniği bir miktar ...
Geçen hafta beyin yıkama olgusuyla sinirbilim ve duygusal-bilişsel psikolojinin ilişkisinden biraz söz etmiştik. Beyin yıkama sürecinde kişilerin özgür iradesi ortadan kaldırılırken kişinin hala özgür hareket ettiğini düşünmesi sağlanıyor, belirli bir şekilde davranması istendiğinden ve bu nedenle davranışı değiştiremediğinden zorunlu olarak ...