Geçtiğimiz hafta, iki dillilik/çok dillilik ve beyin gelişimi üzerine konuşmuş, iki dil öğrenerek yetişmenin birtakım bilişsel becerilerin gelişimine belirgin biçimde fayda sağladığından söz etmiştik. Avrupa genelinde yüzde 50’ye yakın olmakla birlikte, özellikle eğitim sistemi ve politik içerikli sebeplerle, her toplumda iki/çok dill...
Pek çoğumuz hatırlarız; küçükken doktora gitmek hiç kolay iş değildi. “Korkutucu” aletler, can yakabilen işlemler, tadı acı ilaçlar... Bir çocuk için şeker dükkânını arattığı aşikâr. Gerçek şu ki birçok yetişkin için de öyle! Küçüklükte, muayene korkusunu hafifletmek için anne-baba eli tutulur. Bu ritüel, bir amaca hizmet eder; ...
Birden fazla dil bilmenin iletişim bakımından avantajları şüphesiz. Akademik ve mesleki alanlarda kişiye sağladığı faydalar da ortada. Peki ya beyin gelişimi ve zihinsel beceriler üzerindeki etkisini biliyor muyuz? Avrupa genelinde yüzde 50’ye yakın bir kesim, birden fazla dil konuşarak yaşamını sürdürüyor. Bu kesimi; kültürel mirasını az ...
Son iki yazımızda mutluluk üzerine konuşmuş ve bilimsel çalışmalardan yararlanarak mutluluk kavramının çeşitli çağrışımları; kültürlerarası benzerlik ve farklılıklar ve mutluluğun maddi koşullar, materyalizm, toplum içi güven, dayanışma ve işbirliği, algılanan sosyal başarı ve grup üyeliği gibi birtakım unsurlar ile ilişkisinden söz...
Geçtiğimiz hafta mutluluk üzerine konuşmuş ve yapılan kapsamlı bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu bazı bulguları paylaşmıştık. Mutluluk evrensel nitelikte olsa bile, çağrışımlarının kültürden kültüre, hatta kişiden kişiye değişebildiğine değinmiş; profesyonel camiada da kimilerinin, mutluluğu, duygusal boyutlar içerisinde, kimilerinin ise hayat ...
Mutluluğun, evrensel bir boyutu olmakla birlikte, kültürden kültüre, hatta kişiden kişiye değişen bir yanı da var. Öyle ki, psikolojinin gelişmekteki bir alt alanı olan ve psikolojik sağlık, işlevsellik, haz ve benzeri olumlu kavramlara odaklanan, bireysel ve toplumsal hayatı iyileştirmek üzere çalışan pozitif psikoloji bile, mutluluğa henüz ortak ...
Tahminlerimize göre, başlık “stres” olunca, ilk akla gelen, stresin fiziksel sağlığa ilişkin olumsuz etkileri. Ancak bugün, çok önemli olsa da, sıkça üzerine konuşulan bu ilişkiden bahsetmeyeceğiz. Onun yerine, çoğumuzun daha az bilgisi olan bir konuyu ele alacak; yakın dönemde gerçekleştirilen bilimsel araştırmalardan yararlanarak ...
Geçtiğimiz hafta, iknaya mahsus bir çifte standardı ele almış; başkalarını etkileyebilmenin, çok istenen ve uğrunda çok çaba sarf edilebilen bir “meziyet”, başkalarından etkilenmenin ise genellikle direnç gösterilen olumsuz bir özellik veya durum olarak algılandığını dile getirmiştik. Bugünün yazısına geçmeden, bu çifte standardın ...
Bildiğiniz gibi bir süredir çeşitli sosyal etki unsurları ve ilgili ikna stratejileri üzerine konuşuyoruz. Son olarak geçtiğimiz hafta, insanların kişisel tutarlılığa dair bir yatkınlıkları olduğundan; kendilerine dair algıları ve geçmiş davranışları ile uyumlu biçimde hareket etme ihtiyaçları bulunduğundan söz etmiştik. Bu sebepten zorlayıcı ...
Geçtiğimiz hafta politik, sosyal, pazarlama amaçlı kampanyalarda ve her tür kişilerarası iletişimde mesajın amaca hizmet edebilmesi için, nasıl bir dil ile verildiğinin kritik olduğundan söz etmiştik. Etkili olanın, arzu edilir davranışı sergileyen kişilere dikkat çekmek, yani pozitif sosyal kanıttan faydalanmak olduğunu vurgulamıştık. Bugün de ...