Yapıcı Tartışmanın Kuralları
- Yüzleştirilmekten kaçmaya çalışmayın. Kaçarsanız çözümlenmemiş öfkenin içinizde biriktiğini hissedersiniz. Surat asmanız ve hiçbir şey yokmuş gibi davranmanız sorunları halletmez ve yanı sıra partnerinizi üzer. Partneriniz sizin uzaklaşmanızı ilgisizlik olarak algılayabilir. Konuya açık bir şekilde yaklaşmazsanız, konuyla ilgili noktalar ironik sözler, atışmalar şeklinde ortaya çıkar.
- Zamanlama önemlidir. Tartışmaya yatmaya gitmeden önce, veya herhangi bir yere çıkmadan önce başlamayın. Akrabaların, arkadaşların, çocukların önünde tartışmak kötü bir fikirdir. Dışardan birinin fikrine ihtiyaç duyuyorsanız bir terapiste gitmekten çekinmeyin. Tartışmadan sonra toparlanmak için kendinize vakit ayırın.
- Tartışmayı ciddiye alın ve tartışılan konuyu küçümsemeyin. İroniden tamamen uzak durun. Partnerinizin kişiliğine, çevresine veya hobilerine saldırmaktan kaçının. Partnerinizi ayrılmak veya boşanmak ile tehdit etmeyin. Aşırı genellemeci yaklaşımlardan (her zaman, hiçbir zaman gibi) uzak durun. Gereğinden fazla tepki göstermemeye çalışın ve konuların perspektif içinde kalmasına özen gösterin.
- Tartışmak istediğin konuyu partnerinize duyurun ve neyi tartışacağınızı net bir dille anlatın. Görünen konunun arkasında yatan bazı dinamikler varsa onları da belirtin. Örneğin, bulaşıklar üzerine tartışacaksınız, bunun bir yanı da ilişkinizdeki güç dinamikleri ile ilgilidir.
- Tartışmada eski çatışmaları ve konuyla ilgisiz şeyleri gündeme getirmek kötü bir fikirdir. Konuya odaklanın ve ne zaman durmanız ya da yetinmeniz gerektiğini bilin.
- Anlaşmazlıkları çözümlerken, öncelikle ortak düşündüğünüz noktaları belirlemeye çalışın. Bu, size iyi bir konuşma atmosferi sağlar.
- Aklınızdakileri net bir şekilde partnerinize iletin. Duygularınızı saklamaya çalışmayın. Duygulanmak normaldir ve bu duyguların dışarı yansımasına izin vermek, olumsuz da olsalar, sağlıklıdır. Duygu patlamalarını tolere etmeye ve partnerinize destek olmaya çalışın. Bu hassas anlar karşılıklı destek ve bağlanma için çok önemlidir.
- Tartışırken partnerinizin karakterini değil davranışlarını eleştirin. Karakter özelliklerinin değişmesi zordur ama davranışlar değiştirilebilir. Örneğin; “sen kötü bir babasın” yerine “çocuklarla olan ilişkin hoşuma gitmiyor, bağırman onları ürkütüyor” diyebilirsiniz.
- İyi bir dinleyici olmaya çalışın. Partnerinizle ilgili çabucak yorumlara varmaktan kaçının. Partneriniz doğru anladığınızdan emin olmak için onun anlattıklarını kendi kelimelerinizi kullanarak geri yansıtın. Geri yansıtmak konudan sapmanızı engeller.
- Partnerinizin konuyu nasıl gördüğünü anlamaya çalışın. Partnerinize durumu kendi açısından nasıl algıladığını sorun ve anlatmasına izin verin. Genellikle, konuyla ilgili kendi yorumlarımız üzerinde durur, karşı tarafınkileri bildiğimizi, anladığımızı varsayarız ama yanılma ihtimalimiz vardır. Kendinizi karşı tarafın yerine koyun ve partneriniz olayları farklı algılama hakkına sahip olduğunu kabul edin. Fikirleri size göre yanlış olsa da, duyguları gerçektir. Duygularına değer verin.
- Partnerinize bir komplimanda bulunmanız veya yaptığı iyi bir şeyi görmeniz, ortamın gerginliğini azaltabilir ve partnerinizin eleştirilere karşı daha açık olmasını sağlayabilir. Partnerinize onda hoşlandığınız yanları belirtin. Bu özellikle, tartışmanın son kısmı için önemlidir. Tartışma öncesindeki iyi duruma geçişi ve tartışmanın olumlu pozitif bir deneyim haline dönüştürülmesini sağlar.
- Tartışmanın, kimsenin birbirini dinlemediği bağırma yarışı haline dönüştürülmemesi önemlidir. Çok sinirlendiğinizi hissettiğinizde, en az 20 dakikalık bir mola verin. Sakinleştiğinizde konuşmanıza devam edin.
- Uzlaşmaya açık olun. Eğer çok hassas bir konu söz konusu değilse, bir uzlaşma sağlanabilir. Eşinizin işten eve geldiğinde bir süre somurtkan olmasından şikayetçiyseniz, bu süreyi sizin gözünüzden uzak bir şekilde geçirmesini isteyebilirsiniz.
- Kendi hatalarınızı kabul edin. Davranışlarınızın sorumluluğunu üstlenin. Partneriniz sizin hatalarınızı üstlendiğinizi gördüğü zaman, her şey için onu suçlamadığınızı anlayacak ve daha az savunmacı bir yaklaşım sergileyecektir.
- Önerilere açık olun. Tartışmayı gelişmek için bir fırsat olarak değerlendirin. Mükemmel değilsiniz, partneriniz de mükemmel değil. Tartışmak kaçınılmazsa neden bu gelişmek için bir fırsat olarak değerlendirilmesin?
- Tartışmadan erkenden, özür dileyerek, partnerinizin fikrini kabul ediyormuş gibi görünerek, yapmadığınız bir şeyin sorumluluğunu üstlenerek ayrılmayın.
- Bazı konular sadece bir tartışma ile çözümlenemez. Bazı kompleks konuların tekrar tekrar konuşulması gerektiğini kabullenin.
İçeriği Paylaş:
İlginizi Çekebilir:
Panik Rahatsızlığı, her 75 kişiden birinde görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Genellikle onlu yaşların sonu veya yetişkinliğin başlarında ortaya çıkar. ...
Yeme bozuklukları, insanın yemek yeme, kilo ve vücut görünüşüyle ilgili düşünce ve davranışlarındaki aşırı rahatsızlıklardır. Daha çok genç bayanlarda, ...
Alkol Alkol erişilebilirliği en kolay toksik maddelerden biridir. Kültürün de etkisiyle sosyal hayatta da kullanımı oldukça yaygındır. Bazı kişiler alkolü ...
Alzheimer olan kişi, alışılmadık ve beklenmedik davranışlar sergileyerek, bakıcılarını zor durumda bırakabilir. Örneğin, duygulanımda yaşanan şiddetli ...