SANATIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜNÜ KEŞFEDİN
Yaratıcılığı kullanmayı gerektiren aktiviteler, stresi azaltır, kişilerarası iletişimi kuvvetlendirmeye yardımcı olur ve bilişsel gelişimi destekler. Yapılan araştırmalar, kendini sanat yoluyla ifade etmenin, depresyon, anksiyete ve kanser hastalarına yardımcı olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, hafıza, akıl yürütme ve duygusal dayanıklılık gibi yetileri de kuvvetlendirmektedir.
Sanat şifalıdır. Zihniniz ve bedeniniz arasında bir bağlantı kurmanızı sağlar. Duyguları sanat yoluyla ifade ederken hem bedeninizi hem de zihninizi harekete geçirmiş olursunuz. Çünkü şarkı söylediğinizde, dans ettiğinizde ya da resim yaptığınızda, hem bedeninizi hem de zihninizi aktif bir şekilde kullanmanız gerekir. Sizi bir şeyler üretmek için harekete geçiren duygular olumsuz da olsa da bir sanat eseri ortaya koyarken bu olumsuz duygulara kapılmak oldukça zordur. Bunun yerine kendinizle bağlantı kurmanın ödüllendirici hissini tadarsınız.
Hatta bir adım daha ileri giderek ürettiğiniz şeye sorular sorup kendinizle ilgili cevaplar almayı deneyebilirsiniz. Örneğin yaptığınız resimde gerçekten ne anlatmak istediniz? Hangi renkleri ne sıklıkla kullandınız? Bu renkler size bir şeyler çağrıştırıyor mu? Bunlar kimilerine anlamsız geliyor olsa da ruh sağlığı alanında uzman sanat terapistleri de aslında tam olarak bunu yapmaya çalışıyorlar. Renklerin, çizgilerin ve sembollerin danışanları için ne ifade ettiğini öğrenebilmek için eğitimler alıyorlar. Böylece size, kendinizi ve duygularınızı fark edebilmeniz için bir kapı aralamış oluyorlar.
Örneğin, EdvardMunch’ın ünlü tablosu Çığlık’ın, ressamın derin iç karmaşasının ve yaşadığı depresyonun bir ifadesi olduğunu biliyor muydunuz? Ya da altı yaşından itibaren çocuk felci nedeniyle sakat kalan ve uzun yıllar zorbalığa maruz kalan FridaKahlo’nunkendisini daha da fazla yaralayan korkunç bir otobüs kazasından sonra sizce küllerinden yeniden doğmayı nasıl başardığını hiç sorguladınız mı?Bu insanlar sadece sanatın eşsiz iyileştirme gücünü kullandılar.
Sanat, sınırsız dalları ve yaprakları olan köklü ve bilge bir ağaç gibidir. Uzaktan gördüğünüzde onu hemen tanırsınız. Bir heykele, tabloya baktığınızda, sokaktan geçerken bir müzisyenin şarkısını dinlemek için durduğunuzda, yediğiniz harika bir yemekte, okuduğunuz güzel bir romanda sanatı görebilirsiniz. Emek verilen ve duygularla beslenerek ortaya çıkarılan her türlü eser, onu kıymetli yapar ve artık o bir sanat eseridir. Üstelik neye benzediği ve diğerleri tarafından nasıl algılandığı da pek önemli değildir. Bu süreçte iyileştirici olan bizzat üretim sürecinin kendisidir.
Üretim sürecinde bedenimizi ve zihnimizi aktif bir şekilde kullanmanın avantajlarını ise hayatın her anında fark etmek mümkündür. Çünkü hayal gücü gelişmiş, üretken ve meraklı kişiler hem aile ve sosyal hayatlarında hem de iş hayatlarında daha başarılı kişilerdir. Duyguları sanat yoluyla aktarmak, olaylara farklı yönlerden bakabilmeyi, birbirini kovalayan monoton günlerde bile hayatın küçük güzelliklerini fark edebilmeyi, empati kurabilmeyi alışkanlık haline getirmeyi sağlar. Tüm bunların yanı sıra, bir şeyler üretmek, beyninizin birçok bölümünü aktif şekilde kullanmayı gerektirir. Bu süreçte uyguladığınız stratejileri daha sonra hayatınızın farklı alanlarında da uygulamaya başladığınızı göreceksiniz. Zaman içinde, pratik çözümler üretmekte, bir şeyleri hatırlamakta, akıl yürütmekte daha başarılı olduğunuzu fark edeceksiniz.
Sanatsal aktiviteleri arkadaşlarınızla ya da ailenizle yapabileceğiniz gibi tek başınıza da yapabilirsiniz. Hem sevdiklerinizle güzel vakit geçirebilmenin hem de kendinizle baş başa kalabilmenin en güzel yollarından birisidir. Ürettiğiniz şeylerin sizin için ne anlam ifade ettiğini düşünmediğinizde sizi gündelik yaşamın stresinden ve kaygılarından uzaklaştıran bir araç olurken, ürettiğiniz şeye sorular sorduğunuzda benliğinizle ilgili derin cevaplara ulaşmanızı sağlar.
KAYNAK
TheHealingPower Of Art. Harvard Health Publishing.
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Ailenizde narsist kişilik bozukluğu olan kişilerle nasıl iletişim kuracağınıza ve aranızdaki ilişkinin sınırlarını nasıl belirleyeceğinize karar vermekte ...
“Ayrılıktan hemen sonra insanların “ruh keşfetme” faaliyetleriyle ilgili bir deney yapıyor. Bu süreçte insanların yapmayı sevdiği ama toksik ...
Duygusal olarak ihmal edildiğiniz bir evde büyümek size zarar verir. Siz büyürken hiç kimse ne hissettiğinizi ya da neye ihtiyacınız olduğuyla...
Hayatta her gün seçim yapmamızı gerektiren durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu seçimlerden bazıları kolayken bazıları zor olabiliyor. En zor görünen ...
İlginizi Çekebilir :
Dinleyenin Yaklaşımı Sağlıklı bir diyalog kurmak için istekte bulunanın nelere dikkat etmesi gerektiğine bir önceki yazıda değinmiştik. BEN DİLİ'ni ...
“Negatif bir düşünceye kapıldığınızı fark ettiyseniz durun ve bir ara verin. Onu uzaklaştırmak için kendinizle mücadele etmeyin. Karşı koym...
Epey oluyor, büyük bir şirketler grubunda çok başarılı bir geçmişe sahip olan, üst düzey yönetici bir danışanım, güven yitimi, panik atakları ve depresif...
EMDR ve Ego-Durum Terapisi ile Kompleks Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Tedavisi Özet 2002’nin Mayıs ayında Frankfurt/Almanya’da...