Mükemmeliyetçiliğin Depresyonla Bağlantısı
Hemen hemen herkes, “her şeye sahip” –güç, prestij, hayranlık, sevgi dolu bir aile, pek çok arkadaş ve güvenli bir gelecek- gibi görünen birinin intihar ettiğine tanık olmuştur. Amerikan Psikologlar Birliği'ne bağlı (APA) American Psychologist dergisinde bu konuyla ilgili yazı yazan bir araştırmacı, bireyin çok yüksek başarılara ulaşmasını sağlayan özelliğinin -mükemmelliyetçiliğinin- kendi sonunu da hazırlayabileceğini söylemektedir.
Yale Üniversitesi'nden psikolog Sidney J. Blatt, “Mükemmelliyetçiliğin Yıkıcılığı: Depresyon Tedavisinde Dolaylı Anlatımlar” adlı makalesinde, araştırmacıların en az 3 tip mükemmelliyetçilik tanımladıklarına işaret etmiştir: başkalarına yönelik, kendine yönelik ve sosyal olarak belirli mükemmelliyetçilik.
Başkalarına yönelik mükemmelliyetçilik, başkalarına karşı aşırı ve gerçekçi olmayan standartlarda olan talepkârlıktır. Kendine yönelik mükemmelliyetçilik, “kendine aşırı yüklenme, gerçekdışı standartlar ve kişinin kendisine karşı hata, kusur, yanlış kabul etmeyecek bir şekilde ince eleyip sık dokuması ve eleştiri yapmasıdır.” Sosyal olarak belirli mükemmelliyetçilik ise, “ başkalarının gerçekçi olmayan ve abartılı beklentiler içinde olduklarına ve kişinin kabul görebilmesi için de bunları yerine getirmesi gerektiğine dair inanca sahip olmasıdır”. Bu 3 tipten son ikisi, kendine yönelik ve sosyal olarak belirli mükemmelliyetçilik, depresyon ve intihar için daha büyük bir risk grubu oluşturmaktadır.
Normal” mükemmeliyetçiliğin yani zahmetli bir çabadan sonra keyif duygusu yaşamanın, kişisel ve durumsal sınırlarının farkında olarak üstün olmaya çabalamanın, “nevrotik” mükemmeliyetçilikten, Dr. Blatt’a göre,yoğun bir şekilde başarısızlıktan uzak kalmak isteği ile belirgin, ayırt edilmesi gerekir. Nevrotik mükemmeliyetçilikte hiçbir şey yeterince iyi gözükmez ve birey genel anlamda iyi yapılmış bir işten ya da üstün bir performanstan tatmin olamaz. Derindeki aşağılık ve savunmasızlık duyguları bireyi, kendi kendisiyle aşırı uğraş verdiği, kendisine yenik düştüğü, her girişimin ve görevin bir meydan okumaya dönüştüğü bir çarkın içine sokar.
Dr. Blatt, mükemmelliyetçiliğin nasıl yıkıcı, uç bir noktaya varabildiğini gösteren bir örnek olarak Beyaz Saray önceki danışman yardımcısı Vinsent Foster’dan bahseder. Dr. Blatt, Foster’ın Washington’ a gelmeden önceki hayatını araştırmıştır: Foster’ın hayatı neredeyse aralıksız başarı ve sükselerle geçmiş; hukuk okulunu birincilikle bitirmiş, Arkansas sınavında en yüksek puanı almış, prejtijli bir hukuk firmasının ortağı olmuş, dengeli bir evlilik ve aileye sahip, pek çok arkadaşı olan, zengin biri.
Dr. Blatt, Foster’ın, yakın zamanda Beyaz Saray’da Clinton hükümetinde işler ters gitmeye başlayınca sorumluluk hissetmeye başladığını söylemektedir. Daha sonra, Foster’ın dürüstlüğü ve yeterliliği medya tarafından sorgulanmaya başlanmıştır ve her şeyden çok değer verdiği şerefinin kirlendiğini düşünen Foster, Temmuz 1993’te intihar etmiştir.
Dr. Blatt, araştırma sonuçlarının, aşırı mükemmelliyetçiliğin, psikoterapi ve ilaçla yapılan kısa depresyon tedavilerini etkisiz kıldığına işaret ettiklerini söylemektedir. Ama aynı zamanda, veriler, bu tip bir bireyin uzun süreli yoğun terapilere uyum gösterebileceğini göstermektedir.
Kaynak: www.apa.org / 16.08.2003
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Başarısız bir evliliği iyileştirmek enerji ve zaman gerektirir. Ama, bu gerçekleştirilebilir ve bu makale de bu konuda yardımcı olacaktır. Bütün ...
Eşleri tarafından kasıtlı şekilde duygusal olarak sömürülen; düzenli olarak aşağılanmalara ve reddedilmeye maruz kalan ve buna tahammül eden, kendi karakterine ...
Bu zorlu süreçte hepimiz yaralar aldık, kayıplar verdik. Fırtınanın yarattığı siste varacağımız noktanın tam olarak neresi olduğunu bilemiyor ve kayıplarımızın ...
Bir metafor olarak zihnimizi bilgisayara benzetecek olursak, travma virüs oluyor ve virüs işletim sisteminin ya da hard diskteki dosyaların bozulmasına neden ...
İlginizi Çekebilir :
Uyuyamıyor musunuz? Fiziksel problemleriniz mi var? Sebebi, travma sonrası stres bozukluğu olabilir. Doğal afetler, kazalar, bombalar ve saldırılar gibi ...
‘’Stockholm sendromu, çok büyük duygusal ve psikolojik baskı anlarında ortaya çıkmaktadır. Cismen esir edilen birey, bu süreçte artık ruhen de esir ...
Yoğunluğun içinde bir noktada artık gerçekten nerede olduğunuzu unutur ve kendinize yönelik farkındalığınızı kaybedersiniz. Zihninizi ve düşüncelerinizi...
Aldatma Oranları Journal of Marital and Family Therapy dergisinde (ABD) yer alan 2012 yılında yapılmış bir araştırmaya göre: Eşini en az bir kez aldatan ...