İlişkiyi sonlandırmaktan korkmamanız için 5 neden

İlişkiyi sonlandırmaktan korkmamanız için 5 neden

'Ayrılığın acısı geçer, ilişkiyi sürdürmenin acısı geçmez.'

Bazı çiftler kendini yaşadığı ilişkide sıkışmış şekilde bulur -ne ilişkiyi geliştirmeyi ne de ayrılmayı başaramaz. Bu kişiler genellikle, değişikliğin getireceği belirsizlikten korktukları için ayrılmak istemez.
Evli çiftlerde, her iki taraf da kendini ilişkiye adamış ve ilişkiye bağlıysa, evliliği kurtarmak  üzerinde çalışmak iyi bir fikir olabilir.  Aksi takdirde çiftler kendini yine aynı eski, moral bozucu yanlışlar içinde sıkışmış şekilde hisseder  ve ayrılığın getireceği değişiklik korkusunun üstesinden gelmek isteyebilir.

Bazı durumlarda boşanmanın doğru karar olabileceğini gösteren 5 neden :

1. Evli kalmak çocuklar için her zaman daha iyi olmayabilir.

Evliliklerinde sürekli mutsuz olan kişilerin birçoğu için, çocuklarına zarar verme korkusuyla boşanma fikrini düşünmek bile yürek parçalayan bir şeydir. Çocukların boşanma konusundaki düşüncelerini ciddiye almak, onlarla empati kurmak ve bu durumun onları (sizi değil) nasıl etkileyeceği konusunda konuşmalarına yardımcı olmak önemlidir.  Ancak, kötü giden bir evliliği sürdürmenin çocuklar için daha iyi olacağı fikri kesin değildir. Çocuklar için olumsuz duygularla, gerginlikle ve sürekli devam eden tartışmalarla dolu bir evde zamanlarının çoğunu geçirmek çok daha zarar verici ve hatta travmatik bir durumdur. Çocuklar bu duyguları özümseme eğilimindedirler ve hatta bir şekilde bunlar için kendilerinin sorumlu olduklarına inanırlar. Eğer kronik olarak mutsuz bir birlikteliğiniz varsa ve sonunda bunu bitirme yönünde bir karar aldıysanız, bu durum çocuklarınıza onların kendi mutsuzluklarında pasif bir katılımcı olmamaları gerektiğini gösteren bir model olmanızı sağlar.

2. Fiziksel sağlığınızı ve duygusal iyiliğinizi geliştireceksiniz.

Sağlıklı ilişkilerde kişiler anlaşmazlıklarını çözebilirler, böylece konuyla ilgili kendilerini daha iyi hissederler ve bazen bu kişiler anlaşmazlıklar sonucu kendilerini birbirlerine daha yakın ve daha çok anlaşılmış hissederler. Ancak, çiftler arasında olumsuz ilişki dinamikleri sürekli olarak oluşursa kırgınlıklar büyür. Kronik evlilik sorunlarına çözüm bulunamadığında, eşlerden her ikisi de savaş-ya da-kaç durumunda yaşarlar. Uyku uyumada, sağlıklı beslenmede ya da kısa süreli hafızada zorluklar yaşayabilirler. Kilo alabilirler ve doktora gitmezler ya da duygusal olarak kendilerini besleyemezler. İş, çocuklar ve yaşadıkları kronik olumsuz duygular ile o kadar doludurlar ki kendilerine bakmak için zamanları yoktur.  Kötü giden bir ilişkinin fiziksel sağlık üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilmemelidir. Hatta kronik olarak olumsuz ya da tacizci ilişkilerin bir kişinin yaşam süresini kısalttığına dair araştırmalar vardır. Zehirli bir birlikteliği sonlandırmak kişinin kendine daha iyi bakmasını sağlamanın ilk adımıdır.

3. Daha tatmin edici bir sevgi bulmak için kapılarınızı açacaksınız.

Bazı zamanlar zor bir evliliği çözmeye çalışmak, kendi rolünüzün ne olduğu hakkında daha fazla farkındalık geliştirmek, daha mutlu bir birlikteliğe giden yol için kapılarınızı açmanızı sağlayabilir. Kendiniz ve zayıflıklarınız ile ilgili dikkatli bir çalışmadan sonra, evliliğinizde herhangi bir gelişme görmüyorsanız, artık bu ilişkide ne kadar uzun kalırsanız kendiniz için romantik bir ilişki yaşamaya hakkınız olmadığı yönündeki düşünceleriniz o kadar artacaktır. Dünya ile tek başına yüzleşme korkusu yerine, mutlu olmadığınız bir kişi ile bütün yaşamı geçirme korkusu duyarsınız.  Yalnız kalma korkusu, evliliği sürdürmek  için yeterli bir sebep değildir ve umutsuzluğu arttırarak kişinin kapana kısılmış ve güçsüz hissetmesine sebep olur.

4. Yas geçecek.

Boşanmak isteyen  ve buna ihtiyacı olduğunun farkında olan insanlar için, boşanma sonrasında dayanılmaz bir acı duyacakları korkusu, mutsuz ve hatta sağlıksız ilişki içinde sıkışıp kalmalarına sebep olur. Bir ilişkiyi sonlandırmak ne kadar zor olsa da, kişiler kalp acılarından bir şeyler öğrendiklerini fark edebilirler – beklenmedik ve anlamlı bir şekilde büyüdüklerini görürler. Örneğin, aile ve arkadaşlar ile daha fazla görüşmeye başlarlar, sahip olduğu ilişkilerden daha fazla anlam çıkarır, daha fazla memnuniyet ve şükran duygusu hisseder ya da gereksiz şeyleri kafalarına takmamayı daha kolay başarabilirler. Yası deneyimleyen kişiler problem yaşamazlar, çünkü yas boşanma sürecini atlatmak için doğal ve gerekli bir adımdır ancak yas yaşamak için kendilerine zaman tanımayan insanlar problem yaşayabilirler. Kaybınızı deneyimlemek için kendinize zaman tanıdığınızdan ve böyle önemli bir ilişkiyi sonlandırmanın getirdiği duyguları yaşadığınızdan emin olun. Birçok kişi için bu sürecin üzerinde çalışmak kişinin kendini tekrar keşfetmesi için bir yoldur.

5. Her şeyin daha iyi olacağı fantezisini bırakmak sonunda sizi özgürleştirecektir.

Birçok kişi her şeyin daha iyi olacağına dair umut ve beklenti ile yıllarca sürer. Umut önemlidir ancak görülebilir bir adım atılmadığında yanlış yönlendirebilir. Uzun süredir tatminsizliklerle dolu bir ilişki içindeyseniz, muhtemelen kendinize şu şekilde söylediğiniz olmuştur, “Her şey düzelecek.” Her ne kadar bu düşüncenin iyi geldiği zamanlar olsa da, uzun vadede işler düzelmediğinde kişileri yenilgiye ve hayal kırıklığına hazırlar. Eğer siz ve eşiniz evliliğinizi geliştirmek için gerekli adımları atmıyorsanız; küçük ilerlemeleri fark etmiyorsanız ve bu işe her ikiniz de eşit derecede kendinizi adamıyorsanız, her şeyin daha iyi olacağını beklemek sonunda kaybedeceğiniz bir duruma saplanıp kalmanıza sebep olacaktır.

Çeviren: İnci Canoğulları, Uzman Psikolog Çift ve Aile Terapisti, MA

Düzenleyen: İlkem Coşkun, Psikolog, BA

Kaynakça: 5 Reasons You Shouldn't Fear the End of a Relationship | Psychology Today. (n.d.). Retrieved from https://www.psychologytoday.com/blog/having-sex-wanting-intimacy/201412/5-reasons-you-shouldnt-fear-the-end-relationship?utm_source=FacebookPost&utm_medium=FBPost&utm_campaign=FBPost

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Aldatılma Acısı Ölümden de Beter

Erkekler her 3 dakikada bir seks düşünüyormuş! Onu aldatmaya meyilli hale getiren de, işte bu. Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Psikolog Emre Konuk, ...

Stockholm Sendromu

‘’Stockholm sendromu, çok büyük duygusal ve psikolojik baskı anlarında ortaya çıkmaktadır. Cismen esir edilen birey, bu süreçte artık ruhen de esir ...

Birbirine Eklenmiş (Patchwork) Aileler

Acaba bütün dünya gün gelip birbiriyle akraba mı olacak?  Günümüz toplumlarına ve yani aile yapılarına bakıldığında bu çok da uzak bir olasılık gib...

YANSITICI DÜŞÜNME VE ÖĞRENME NEDİR?

Yansıtıcı düşünme ve öğrenme, öğrenme süreci boyunca bilgilerinizi, yeteneklerinizi ve performansınızı aktif olarak izleyebilmenizi ve değerlendirebilmenizi...

İlginizi Çekebilir :

Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu Nedir?

Hayatımızın normal akışında, sosyal olmanın, çalışmanın, hayatta kalabilmenin doğal bir şartı olarak duygularımızı, düşüncelerimizi, ihtiyaç ve isteklerimizi ...

Akşamları Eve İş Getirmek Bir Sonraki Günün İş Performansını Düşürüyor

American Psychological Association (APA) sitesinde yayımlanan bir bilimsel araştırmada 1.183 katılımcı 10 iş günü boyunca takip edildi. Katılımcılar iş...

Depresyon ve Egzersiz

Depresyon, geçtiğimiz çeyrek yüzyılın en yaygın hastalıklarından biri haline geldi. Her yıl depresyon nedeniyle milyarlarca dolarlık bir iş gücü kaybı...

Karşılaştığınız travmatik olaylardan etkilendiğinizi düşünüyor musunuz?

Uyuyamıyor musunuz? Fiziksel problemleriniz mi var? Sebebi, travma sonrası stres bozukluğu olabilir. Doğal afetler, kazalar, bombalar ve saldırılar gibi ...