Ruh sağlığı uzmanları sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturduğu ve güçlü bir öz-değer duygusu sağladığı için sınırlara çok önem verirler.
Sınırlar temelde iki ana işleve hizmet eder:
• Başkalarına nasıl davranılması gerektiğini söyler ve bireyleri kötü muameleden korur.
• Birey ve çevresi arasında sağlıklı bir ayrılık (fiziksel ve duygusal) sağlar. Kişinin kendi duygularına, düşüncelerine, ihtiyaçlarına sahip olmasını sağlar. Başkalarının olmasını istediği kişinin bir uzantısı olmak yerine kişinin kendi varlığını ortaya koymasına izin verir.
Gelişim çağında net ve tutarlı sınırlar içerisinde yetişmeyen bir birey bu sınırların doğal ve gerekli olduğunu idrak edemeyebilir. Böyle durumlarda umutsuzluğa kapılmak ve “kadere razı gelmek” yerine sınırlarla ilgili olumsuz düşüncelerin ve inançların yerine doğru ve sağlıklı olanı koymanın mümkün olduğu öğrenilmelidir.
Görüldüğü üzere bazı durumlarda sınırları belirlemenin gerekliliğini fark etmek dahi zor olabilirken bizleri güvende tutan, diğer bireylerden ayıran ve bizi toplumda bağımsız bir birey olarak var eden bu sınırları nasıl belirleyeceğiz? Sınırları belirleyebilmek için önce hangi sınırlara sahip olunması gerektiğini anlamalıyız.
Hangi Sınırlara İhtiyacımız Var?
• Fiziksel Sınırlar
Fiziksel sınırlar, kişisel alanımızı ve bedenimizi korur. Mahremiyete sahip olma, dokunulmama, dinlenme, yemek yeme gibi fiziksel ihtiyaçlarımızı karşılama hakkını verir. Bu sınırlar, çevremizdekilerin bize ne kadar yaklaşabileceğini, ne tür bir fiziksel temasın bizim için uygun olduğunu, ne kadar mahremiyete ihtiyacımız olduğunu ve kişisel alanımızda nasıl davranmaları gerektiğini ortaya koyar. Gerekli durumlarda örneğin birileri bize rahatsız edici bir şekilde yakın oturduğunda uzaklaşabiliriz veya biraz daha kişisel alana ihtiyacımız olduğunu söyleyerek karşımızdaki kişiyi uyarabiliriz.
• Cinsel Sınırlar
Cinsel sınırlar, ne tür bir cinsel dokunuş ve yakınlık istediğimizi ifade etme ve bu yakınlığı ne sıklıkla, ne zaman, kiminle ve nerede kurmak istediğimizi belirtme özgürlüğü tanır. Ayrıca cinsel sınırlar bize partnerimizin cinsel geçmişi hakkında dürüst ve açık olmasını isteme hakkını verir.
• Duygusal Sınırlar
Duygusal sınırlar, bize kendi duygu ve düşüncelerimize sahip olma, duygularımızın eleştirilmesine ve yok sayılmasına izin vermeme hakkını tanır. Bu sınırlar duygularınızı çevremizdeki diğer insanların duygularından ayırır ve onların ne hissettiğinden sorumlu olmadığımızı, yalnızca kendi duygularımızdan sorumlu olduğumuzu gösterir. Duygusal sınırlar aynı zamanda, ilişkideki yakınlık doğası ve düzeyi için uygun olmayan kişisel bilgileri paylaşmadan, birbirimizin hislerine saygı göstererek duygusal güvenlik alanı oluşturmamıza izin verir. Örneğin “Bunu tartışırken kendimi rahat hissetmiyorum.” “Çocuklarımızın önünde beni azarladığında kendimi utanmış ve güçsüz hissediyorum.” gibi ifadelerle duygularımızı ifade edebilmek duygusal sınırları koruyabildiğimizi gösterir.
• Manevi veya Dini Sınırlar
Manevi sınırlar, bize istediğimiz şeye inanma, dilediğimiz gibi ibadet edebilme özgürlüğünü verirken manevi ve dini inançlarımızı uygulama haklarımızı korumamızı sağlar.
• Maddi Sınırlar
Maddi sınırlar; mali kaynaklarımızı, mal varlığımızı, paramızı istediğimiz gibi harcama hakkını bize tanır. Ayrıca mali varlıklarımızı ve paramızı kimlerle paylaşıp paylaşmayacağımızın kararının da bizde olduğunu gösterir. Örneğin gereken durumlarda “Lütfen bana sormadan arabamı ödünç alma.” Bugün öğle yemeğimi evden getirdim, dışarıdan sipariş etmeyeceğim, bu sıralar harcamalarıma dikkat ediyorum.” Gibi ifadelerle maddi sınırların varlığını çevremizdekilere göstermeliyiz.
• Zaman Sınırları
Zaman sınırları, zamanımızı nasıl harcamak istediğimizin kararının bizde olduğunu gösterir. İstemediğimiz halde başkaları tarafından yapmamızı istenilenleri yapmak, zamanımızın boşa harcanmasına sebep olur ve sorumluluklarımızı aksatmamıza neden olabilir. Örneğin “Akşamları ailemle vakit geçiriyorum, sabah mesai saatlerinde ilk iş tüm e-postalarına yanıt vereceğim.” ya da “ Baba, bu hafta seni alışverişe götürecek vaktim yok. Eğer istersen internet üzerinden istediğin ürünleri sipariş edebilirim.” gibi ifadelerle zaman yönetiminin bize ait olduğunu göstermemiz gerekmektedir.
• Pazarlık Edilemez Sınırlar
Pazarlığa açık olmayan sınırlar kendimizi güvende hissedebilmek için kesinlikle sahip olmamız gereken sınırlardır. Fiziksel şiddet, duygusal istismar, uyuşturucu veya alkol kullanımına teşvik edilmek gibi yaşamımızı tehdit altına sokan, güvenliğimiz için sorun teşkil eden bu tür durumlara maruz kalmamak için bu sınırların varlığını korumalıyız.
Toplumda bir birey olarak var olabilmek, kendi değerlerimizi belirleyerek sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşayabilmek için bahsi geçen bu sınırları çizebilmek önemlidir. “Sınır” kelimesi her ne kadar kısıtlayıcı bir anlam taşısa da aslında tam tersine bize kendi dünyamızda özgürce yaşama imkanı sunar. Bir birey düşünceleri, duyguları, sahip olduğu fiziksel ve duygusal tüm varlığıyla, kendi hak ve özgürlüklerinin bilincinde olarak, başkalarının da haklarına ve özgürlüklerine saygı duyduğu bir ortamda yaşamalıdır.
KAYNAK
Martin S., (2020, 23 Nisan). 7 Types of Boundaries You May Need. PsychCentral. https://psychcentral.com/blog/imperfect/2020/04/7-types-of-boundaries-you-may-need#Read-more-about-setting-boundaries
Yetişkin ve Aile Bölümü
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz