Geçmiş Kırgınlıkları Bırakmayı Öğrenmek ve Hayata Devam Etmek İçin 5 Yol
Geçmişteki Kırgınlıkları Gidermeyi Öğrenmek ve Hayata Devam Etmek İçin 5 Yol
Hepimiz incinmişizdir. Bugün, duygusal bir acı türünü deneyimlememiş bir yetişkin – ya da ergen- olamazsınız. Bu canınızı acıtır. Anlıyorum. Ama sizin o kırgınlık ile ne yaptığınız, büyük ihtimalle kırgınlığın kendisinden daha önemlidir. Hayatı aktif olarak yaşamaya geri dönmeyi tercih eder misiniz? Ya da geçmiş ve değiştiremeyeceğiniz bir şey hakkında durmadan uzun uzun düşünmeyi mi tercih edersiniz?
Uzun lafı kısası, geçmiş kırgınlıklarınızı bir kenara bırakıp nasıl ilerlersiniz? Gelin bunu bulalım…
Kendi kırgınlığımız için başkalarını suçlamak çoğumuzun yaptığı ilk şeydir. Biri yanlış bir şey yapmıştır ya da bizim için önemli bir konuda bize yanlış yapmışlardır. Özür dilemelerini isteriz. Yaptıkları şeyin yanlış olduğunu kabul etmelerini isteriz.
Bu geçmiş kırgınlıklarını sürdüren insanlar, sık sık acıyı zihinlerinde tekrar ve tekrar yaşarlar. Hatta bazen kişi bu acının, bu kırgınlığın, bu suçlamanın içine “sıkışıp kalabilir”.
Geçmiş Kırgınlıkları Gidermenin 5 Yolu
Hayatınızda mutluluğu tadabilmenizin tek yolu, ona yer açmaktır. Eğer kalbiniz acı ve kırgınlıkla doluysa, nasıl yeni bir şeye açık olabilirsiniz?
1. Kırgınlığı Gidermek İçin Karar Verin
Kırgınlıklar kendi kendine yok olmaz. Eğe bilinçli bir şekilde karar vermezseniz, bu kırgınlıkları geride bırakma konusundaki çabalarınıza karşı kendi kendinizi sabote ederken bulabilirsiniz.
Kırgınlıkları gidermeye karar vermenin anlamı, kırgınlıkların gitmesine izin vermenin bir alternatifi olduğunu kabul etmek demektir. Geçmişteki acıyı yeniden yaşamaktan vazgeçmek ve zihninizdeki olayın ayrıntılarını gözden geçirmeyi bırakmak için başka birisini düşünürsünüz (aşağıdaki ikinci adımı bitirdikten sonra)
2. Acınızı ve Sorumluluğunuzu İfade Edin
Kırgınlığın sizde yarattığı acıyı ister direkt olarak diğer kişiye, ister sadece kendi kafanızdan çıkararak (bir arkadaşa içinizi dökmek, bir dergiye yazmak, bir kişiye hiç göndermeyeceğiniz bir mektup yazmak gibi) ifade edin. Hepsini zihninizden bir seferde çıkarın. Bunu yapmak aynı zamanda kırgınlığınızın özellikle ne ile alakalı olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır.
Bazen öyleymiş gibi hissetsek de siyah ve beyazların olduğu bir dünyada yaşamıyoruz. Yaşadığınız kırgınlıkla ilgili aynı düzeyde sorumluluk taşımasanız da o kırgınlığın bir kısmında sizin de biraz sorumluluğunuz olabilir. Bir sonraki seferde neyi farklı yapabilirsiniz? Kendi yaşamınıza aktif bir katılımcı mısınız, yoksa sadece umutsuz bir kurban mı? Acınızın sizin kimliğinize dönüşmesine izin verecek misiniz? Yoksa siz bundan daha derin ve daha karışık biri misiniz?
3. Kurban Olmayı ve Diğerlerini Suçlamayı Bırakın
Kurban olmak iyi hissettirir. Bu sanki dünyaya karşı kazanan takımda olmak gibidir. Fakat dünya bunu çok da önemsemiyor, yani bu durumu kendi kendinize atlatmanız gerek. Evet, siz özelsiniz. Evet, duygularınız önemli. Ama “duygularınız önemli”yi “duygularınızın diğer her şeyden daha önemli olduğu ve başka bir şeyin öneminin olmadığı” ile karıştırmayın. Duygularınızın hepsi, karışıklığıyla ve dağınıklığıyla hayat dediğimiz bu büyük şeyin yalnızca bir parçasıdır.
Her an, başka birinin hareketleri yüzünden kötü hissetmeye devam etmek ya da iyi hissetmeye başlamak seçeneğine sahipsiniz. Kendi mutluluğunuz için sorumluluk almanız ve başka birinin eline böyle bir güç vermemeniz gerekir. Neden geçmişte sizi inciten kişinin, tam da burada ve şu anda böyle bir güce sahip olmasına izin veriyorsunuz?
Bu zamana kadar uzun uzun düşünmenin, hiçbir ilişki problemini çözdüğü görülmemiştir. Hiçbir zaman. Dünya tarihinin başından sonuna kadar. Öyleyse neden size haksızlık ettiğini düşündüğünüz birini bu kadar düşünüyorsunuz ve ona bu kadar enerji harcıyorsunuz?
4. Şimdiki Zamana, Keyif Almaya - Şimdiye ve Buraya- Odaklanın
Şimdi devam etme zamanı. Geçmişi ve onu yeniden yaşamayı bırakın. Kendinize sonsuza dek o kişinin korkunç davranışlarının kurbanı olduğunuz hikayesini anlatmayı bırakın. Geçmişi geri alamazsınız.
Yapabileceğiniz tek şey bugünü hayatınızın en güzel günü yapmaktır.
Şimdiye ve buraya odaklandığınızda, geçmişi düşünmek için daha az zamanınız olur. Geçmiş anılarınız aklınıza geldiğinde (zaman zaman gelmek durumunda olduğunda), onları bir anlığına kabullenin ve sonra kendinizi nazikçe şimdiki zamana geri getirin. Bazı insanlar bunu bilinçli bir şekilde yapmayı daha kolay buluyorlar, örneğin kendinize “Tamam, bu geçmişte kaldı ve ben şimdi kendi mutluluğuma odaklandım ve _______________ yapıyorum” diye söylemek.
Unutmayın ki, eğer beynimizi ve hayatımızı kırgınlıklarla doldurursak, olumlu olan her şey için çok az bir yer kalır. Keyifli zamanları yeniden hayatınıza almak yerine kırgınlıkları hissetmeye devam etmek sizin yaptığınız bir tercihtir.
5. Onları ve Kendinizi Affedin
Başka bir insanın yaptığı kötü davranışları unutmamalıyız ama neredeyse herkes affedilmeyi hak eder. Bazen acımız ve inatçılığımız arasında sıkışıp kalırız, affetmeyi hayal bile edemeyiz. Fakat affetmek “yaptığın şeyi onaylıyorum” demek değildir. “Yaptığın şeyi onaylamıyorum ama yine de seni affediyorum” demektir.
Affetmek bir güçsüzlük göstergesi değildir. Basitçe “ben iyi bir insanım. Sen iyi bir insansın. Beni incitecek bir şey yaptın ama hayatıma devam etmek ve keyifli zamanlarıma geri dönmek istiyorum. Bunu kırgınlıklarımı bir kenara bırakmadan tam anlamıyla yapamam” demektir.
Affetmek somut olarak bir şeyi kenara bırakıp yola devam etmenin bir yoludur. Aynı zamanda diğer kişiyle de empati kurmanın ve bir şeyleri onun bakış açısından görmeye çalışmanın bir yoludur.
Kendinizi affetmek, bu adımın önemli bir parçası da olabilir. Bazen bir durum ya da bir kırgınlık için kendimizi suçladığımız zamanlar olur. Gerçekten var olan kırgınlığımızın bir kısmında payımız olabilir (adım 2’ye bakın), kendinizi bunun için yiyip bitirmenize gerek yok. Eğer kendinizi affedemiyorsanız, ileride nasıl huzur ve mutluluk içinde yaşayabileceksiniz?
Biliyoruz bunları yapmak zor, birinin acısını, kırgınlığını bir kenara bırakması oldukça zordur. Eğer uzun zamandır bu durumu sürdürüyorsak, bu durum sanki eski bir arkadaşımızmış gibi olur. Kırgınlığımızı bir kenara bırakmak, size günah işliyormuşsunuz ya da yasak bir şey yapıyormuşsunuz gibi gelebilir.
Ama hiç kimsenin hayatı acıları ile tanımlanmamalıdır. Bu acıya tutunmayı seçtiğiniz her gün, etrafınızdaki herkes de bu seçimi yaşamak zorunda kalır ve sonuçlarını hisseder.
Öyleyse, herkes kendine bir iyilik yapsın: Kırgınlıklarınızı bir kenara bırakın. Bugün farklı bir şey yapın ve mutluluğu yeniden hayatınıza alın.
Kaynakça: Grohol, J. M. (2014).
Learning to Let Go of Past Hurts: 5 Ways to Move On | World of Psychology. Retrieved from
http://psychcentral.com/blog/archives/2014/07/22/learning-to-let-go-of-past-hurts-5-ways-to-move-on/
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Depresyon, geçtiğimiz çeyrek yüzyılın en yaygın hastalıklarından biri haline geldi. Her yıl depresyon nedeniyle milyarlarca dolarlık bir iş gücü kaybı...
‘’Fizyolojik hiçbir hastalıkla açıklanamayan fiziksel yakınmalar, derin bir mutsuzluk ve huzursuzluk halini, bedensel belirtilerle ifade etme...
American Psychological Association (APA) sitesinde yayımlanan bir bilimsel araştırmada 1.183 katılımcı 10 iş günü boyunca takip edildi. Katılımcılar iş...
Epey oluyor, büyük bir şirketler grubunda çok başarılı bir geçmişe sahip olan, üst düzey yönetici bir danışanım, güven yitimi, panik atakları ve depresif...
İlginizi Çekebilir :
Ruh hastalıkları sıfat, hakaret ve damgalama aracı değildir. Fakat özellikle kişilik bozukluğu olan kişiler, bu tür damgalanmalara maruz kalabiliyor üstelik ...
Bir metafor olarak zihnimizi bilgisayara benzetecek olursak, travma virüs oluyor ve virüs işletim sisteminin ya da hard diskteki dosyaların bozulmasına neden ...
Boşluk hissini tüm hücrelerinizle hissediyorsunuz ama nasıl oluştuğundan emin değilsiniz. Hüzün mü? Melankoli mi? Yoksa sadece can sıkıntısı mı? Bu şekilde ...
Kendimizi duygusal olarak dengede hissettiğimizde vücudumuz da bu pozitifliği yansıtır. Memnuniyet gibi pozitif duygular beynimizin serotonin ya da ...