Evlilikler neden yürümez?

Evlilikler neden yürümez?

Başarısız bir evliliği iyileştirmek enerji ve zaman gerektirir. Ama, bu gerçekleştirilebilir ve bu makale de bu konuda yardımcı olacaktır.

Bütün evliliklerin yürümeme sebebi aynı değildir ve genellikle yaşanan çöküntülerin bir sebebi yoktur. Ancak, bazı sebepleri diğerlerine nazaran daha çok duyarız.

Bunlar: Zayıf iletişim-Finansal problemler-Evliliğe bağlılıkta eksiklik-Önceliklerde değişmeler-Aldatma

Rastlanan başka sebepler de vardır,ama bu sebepler kadar sık görülmemektedir.

Bunlar: Karşılanamayan ihtiyaçlar ve beklentiler-Bağımlılıklar ve madde bağımlılığı-Fiziksel,cinsel ya da duygusal istismar-Sorun çözme becerilerinde eksiklik

İletişim

Zayıf iletişim genellikle evlilikle ilgili diğer bütün problemlerin katalizörüdür.

Maalesef, “Ben yaparım” demek gibi basit bir davranışı, eşi akıl okuyabilen biri yapmaz. Böylece çiftler duygu ve düşüncelerini paylaşmak zorundadırlar ya da evliliklerinde önemli olanın ne olduğuyla bağlantıyı koparmayı riske ederler.

Doğrudan iletişim her zaman en iyisidir. Eskilerin söylediği gibi: Ne söylemek istiyorsan onu kastet, ne kastetmek istiyorsan onu söyle. Eğer birşey isterseniz ya da bir şeye ihtiyacınız olursa eşinize söyleyin. Eğer eşiniz sizi üzen bir şey yapıyorsa, ona bunun sizi neden üzdüğünü ve bu konuda ne yapmasını istediğinizi söyleyin. İletişimin yanısıra bütün sır konuşmadadır. Asla suçlayıcı ya da saygısız olmayın.

Eğer eşiniz söylediğiniz bir şeye kötü tepki verirse sizin ne demek istediğinizi anlamamış olması muhtemeldir. Aşırı tepki göstermeden önce eşinizin sizin neyi kastettiğinizi düşündüğünü bulmak için zaman ayırın ve gerekirse ne söylemek istediğinizi açıklayın. Tartışmalar iletişim kurmak için mantıklı bir yoldur, ama tartışmalar kişinin hareketine ya da sözlerine dayanmalıdır,bir tarafın kafasında canlandırdıkları diğerini motive etmemelidir. Tartışmalar aile politikası ve öncelikleri hakkında dürüst ve haklı münakaşalar olursa kabul edilebilir.

Eşinize karşı kişisel saldırılar saygısızcadır ve önemli konular hakkında gerçek tartışma yoluna girebilir.

Bazı iletişim problemleri kadınlar ve erkeklerin iletişim kurmaya meyilli oldukları farklı yolların bir sonucudur. Her cins bir şey söylediği zaman belli bir cevap bekler ve başka bir cevap aldıklarında bu onlara sürpriz olur ya da kırılırlar. Kadınlar genellikle duygularının tasdiklenmesini,erkekler ise olayları halletmeyi ve problemleri çözmeyi ister. Örneğin, işinde yaşadığı kötü günden şikayet eden bir kadın muhtemelen eşinin ona ne yapması gerektiğini söylemesindense,onun duygularını anlamasını ister. Alternatif olarak, eşine akşam yemeği için nereye gitmek istediğini soran bir erkek belirsiz bir “Ne olursa fark etmez” cevabındansa kesin bir yanıt ister. Eşinize öfkeyle tepki vermeniz tehlikelidir. Öfke yargıyı zayıflatır ve iletişimi engeller. İnsanlar öfkelendiklerinde konuşmayabilir, ağlayabilir, esneyebilir, odanın dışına çıkabilir, kaçabilir ya da nesneleri atıp, fırlatabilirler. Bazıları eşlerini ya da çocuklarını dahi dövebilir. Bu tavırların hiçbiri bir evliliğin iyi gitmesine yardımcı olmaz. Tartışmaları çözmez ve diğer kişiyi kolayca yıldırabilir.

İletişimin Yaptıkları ve Yapmadıkları

Tartışmayı kazanmak yerine problemi çözmeye odaklanmak,gereksiz bir tartışmaya girmektense eşinizin ne demek istediğini anladığınızdan emin olmak için onu dinleyin,anlaşılmadığınızı düşünüyorsanız kendinizi anlatın, probleme hemen bir çözüm bulamazsanız birbirinizin fikirlerine saygı gösterin, her ikinizin de önemli olduğunu düşündüğünüz problemler ve olayları tartışmak için zaman ayırın, çabuk affedici olun, çabuk unutun, samimi ve sadık olun. Kelimeleriniz başka bir şey ifade ederken, vücut diliniz tamamen başka bir şey ifade edebilir. Şifreli konuşmayın. Ne kastetmek istiyorsanız onu söyleyin ve saygılı şekilde söyleyin. Bir sorunu çözmeden yatmayın. Eşinizle terbiyesiz ve küçük düşürücü bir şekilde konuşmayın. Başkalarının önünde onu eleştirmeyin.

Öfkenin eşinizle konuşurken ve ona karşı davranışlarınızda uygun gördüğünüz yol hakkındaki yargınızı kaplamasına izin vermeyin. Tartışmalarınıza çok önceden olmuş olaylara dayanarak başlamayın. Eşinizin,sadece sizinle uyuşamadığı için, kişisel olarak size saldırdığını düşünmeyin.

Maddi Problemler

Bir çiftin zengin ya da fakir olması fark etmeksizin, evlilikte uyuşmazlığın değişmez konularından biri paradır. Paranın nasıl kazanıldığı, harcandığı ve biriktirildiği meseleleri çoğu kez konuşulup halledilmesine rağmen, para kavgaları genelde olur; çünkü para günlük yaşamın bir parçasıdır.

Paraya karşı olan tutumlar çocuklukta öğrenilir. Eşler paraya karşı çok farklı tutumlar öğretilerek yetiştirilmişlerse sorun kaçınılmaz olur. Çiftler için esas olan paraya bakışlarını ve kendi aralarında aile bütçesinin nasıl kontrol edileceği hakkında nasıl karar alacaklarını tartışmaktır.

Muhtemelen, eşlerden birinin ailenin bütün mallarını tamamen kontrolüne alması iyi bir fikir değildir. Bu, parayı yönetme konusunda belirli bir özelliğe sahip olan eşin bu becerisini kullanmayacağı manasına gelmez,ama bu eş daima diğer eşle ne yaptığını tartışmalıdır. Sorumluluğu paylaşmak için karar verebileceğiniz bir çok yol var. Bazı çiftler kazançlarını ayrı tutarlar;ama ödemeleri kimin yapacağı konusunda anlaşırlar. Bazı çiftler kazandıkları her kuruşu ortak hesaba koyarlar. Parasal birliktelik güçlü olabildiği gibi isteğe göre ayrı da olabilir.

Paraya karşı amaçlar ve tutumlar paylaşıldığı sürece,mali yönetim mekanikleri daha az önemlidir.

Evlilik Bütçesi Yönetimi

 Aşağıda evliliğe zarar veren para yönetimi ile ilgili tartışmaları önleyen bazı yollar verilmiştir:

  • Kimin ne kadar kazandığına bakılmaksızın, her zaman alınan maddi kararlardaki ve önemli maddi kararlardaki sorumluluğu adaletli olarak bölüştürme.

  • Birlikte kısa ve uzun süreçli amaçlar koyun ve her ikiniz de bu amaçları değiştirmekte anlaşmaya varmadığınız sürece onlara sadık kalın.

  • Her partnerin istediğine harcayacak kadar bir parası olduğundan emin olun. Miktar, tabii ki de, maddi duruma bağlıdır. Hiçbir eş para için dilenmemelidir.

  • Kazandığınızdan daha fazla harcıyorsanız, birlikte bir bütçe oluşturun ve en az bir yıl onu uygulayın. Beraber anlaşmadıkça bütçeden sapmayın.

Bağlılık Eksikliği 

Evlilik, ilişkiyi ayakta tutabilmek için gereken ne varsa yapılacak hayat boyu süren bir bağlılık ve yemin olarak düşünülür. Eğer çiftler evliliğe bırakabilecekleri bir iş olarak bakarlarsa ya da evliliği yıkabilecekleri bir apartman olarak görürlerse evlilikleri hüsran olur. Çiftler evliliklerini sağlıklı tutmanın en önde gelen öncelikleri olması gerektiği konusunda uzlaşmaya varmalıdır. Bunu gerçekleştirmek için zaman ve enerji harcamak zorundadırlar. Her iki taraf da kendi refahlarını düşündükleri kadar eşlerininkini de düşünmelidirler.

Bir evliliğe zamanını vermek bazı zor kararları gerektirir. Bunlardan bazıları çiftlerin geçireceği zamandan çalan işleri bırakmak,arkadaşlarla daha az zaman geçirmek, mecburi ziyaretlere rağmen ofisi terk etmek, vb. Ama bu çiftlerin haftada bir gece çıkmalarıyla olabilecek kadar basit de olabilir. Aileden birinin ölümü ya da işini kaybetme gibi herkesin başına gelen olaylar, evliliğe bağlılığı önemsememek için bir mazeret olarak kullanılmamalıdır. Beklenmeyen problemlerle birlikte ilgilenen çiftler evlilik bağlarını güçlendirirler.

Evliliğe karşı bağlılığınız eksik mi? İşkolik misiniz? Önemli aile görevlerinizi unutacak kadar işte zaman harcıyor musunuz? İşte geçirdiğiniz aşırı zamana “ailem için” diyerek bahane buluyor musunuz?

Fiziksel ya da duygusal olarak eşinizi istismar ettiniz mi? Eşinizi kontrol altında tutmak ve her şeyi kontrol etme isteğiyle eşinize saldırdınız mı?

Internet’te yabancılarla buluşmaya saatler harcıyor musunuz? Chat odalarında eşinizden şikayet eder misiniz?

Bu sorulardan herhangi birine evet cevabı verdiyseniz evliliğinizi ayakta tutmak için gerekli olan bağlılıktan yoksunsunuz demektir. Sadece bu durumlar yoktur, bunlar bizim en çok gördüklerimizdir. İşkolikler işi, eşleriyle konuşma ve yakınlaşmayı reddetmek için  bir özür olarak kullanırlar. İstismarcılar, istediklerini daima elde etmeyi kesinleştirmek için korkutma ve şiddet kullanırlar. Internet bağımlıları, evlilikleriyle ilgili problemleri yabancılarla konuşarak eşlerini dışarıda bırakırlar. Eğer bu senaryolarda kendinizi görüyorsanız evliliği gözden geçirme zamanıdır.

Önceliklerdeki Değişimler 

Önceliklerde en genel değişim, orta yaş krizi sırasında ortaya çıkar. Daha yaşlı bir döneme geçişten ya da sorumluluktan (çocuk sahibi olma) korkma gibi sebeplerden, çoğu insan heyecanlı ve tamamen zıt yeni şeyler uğruna değer verdiği her şeyi bir kenara iter. Ama önceliklerin değişmesinin başka sebepleri de vardır: Çocukları koleje giden annelerin vakit bulup kendi yaşamlarını yeniden değerlendirmeleri, düzgün olmayan bir seks yaşamı, ciddi sağlık problemi, uzun süreli bir amacın tamamlanması ya da anne-baba veya çocuğun ölümü. Bunlardan herhangi biri kaybettiği şeyleri geri almak için rutininden çıkma ihtiyacı doğurabilir. Bu noktada, bir daha, esas olan iletişimdir.

Çiftler önceliklerini ve beklentilerini ve gelecekte neye ulaşmayı umduklarını tartışmalıdırlar. Ve bunu sadece balaylarında değil, bütün evlilikleri boyunca da yapmalıdırlar. Eğer yeni öncelikler konusunda daimi bir uyuşmazlık varsa, açık iletişim hoş olmayan sürprizleri önlediği gibi, sorunlara çözüm de getirebilir.

Aldatma

Kötü olan, bazı insanların evlilik dışı bir ilişki uğruna evliliklerini riske atmalarıdır. Ama aldatma nadiren bir evliliği yıkan tek sorundur. Genellikle, bir çiftin birçok problemi vardır ve aldatma bunda son aşamadır. Zina yapan bir eşin beklentileri ve öncelikleri değişir. Aldatan eş, diğer eş ile iletişimi kestiğinde başkasının kollarında teselli bulur. Hiçbir senaryo özür değildir, ama evlilik dışı ilişkileri olan eşler evde karşılanmayan bir ihtiyacını doldurmak için uygun bir yol seçerler. Aldatılan eş kendine hakaret edilmiş ve rezil edilmiş hisseder. Çocuklar bu duyguları hissederler ve günün birinde güvenilmez olan anne-babalarının kendilerini de aynı şekilde aldatacağını düşünürler.

Aileye olan duygusal darbenin yanı sıra, evlilik dışı ilişkiler AIDS ve seksle bulaşan ve kısırlık gibi sağlık problemlerini de içerir.

Aldatmadan sonra bütün çiftler ayrılmaz. Bazıları, iyi bir zaman ve çabadan sonra kırılan bağları onarabilirler. Beraber oturmak bir seçenekse, bir evlilik danışmanı bu geçişi sağlamanıza yardımcı olacaktır. 

Mutluluğa Yolculuk 

Hayattaki mutluluğun ve acının çoğunun evlilikten kaynaklandığı söylenir. Evliliklerinde mutlu olan eşler mutlu olmayanlara göre işlerinde daha üretkendirler, fiziksel olarak daha sağlıklıdırlar ve daha az duygusal stres yaşarlar. Daha mutlu ve mutlu evlilik sahibi olacak sağlıklı ve güvenli çocuklar yetiştirirler.

Bu kadar üzerinde durulduğu gibi çiftler için önemli olan evliliklerini bir numaralı öncelikleri yapmalarıdır. Burada verilen bilginin çiftlere mutluluğa yolculuğa başlamasında yardım edeceğini umuyoruz.

Evliliğinizi Geliştirme 

Eşinize en yakın arkadaşınız ya da en önemli meslektaşınızmış gibi davranın. Eşinizden sizin ona verdiğinizden daha fazlasını almayı beklemeyin. Eğlence duygusunu kaybetmeyin ve eşinizle eğlenceli vakit geçirin. Toplum içinde ya da yalnızken eşinizi küçültmeyin, aşağılamayın. Dinlemeyi ve duymayı öğrenin.

Zafer kazanmaktansa, çözümlemeye bakın. Kendi hatalarınızı değerlendirin ve kabul edin. Özür dilediğiniz zaman, bunu hissettirin. Hayatınızdaki değişimlere gelişmek için bir fırsat olarak bakın. Eşinizi değiştirmeye çalışmayın, onu olduğu gibi kabul edin.

DBE Kurucu Başkanı Emre Konuk

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Duygudan Mesafe Almak

İnsanın psikososyal bir varlık olması, onu varlığını sürdürmek ve gereksinimlerini karşılamak için toplu halde yaşamaya ve diğer insanlarla iletişim kurmaya ...

Sınav Kaygısı ile Başa Çıkmak

Sınav Kaygısı ile İki Ana Adımda Başa Çıkılabilir. Genellikle duygusal ve fiziksel belirtilerle kendini gösteren sınav kaygısını bu dönemde pek çok gençte...

İNSAN KENDİSİNİ NASIL VE NEDEN SABOTE EDER?

Hedeflerinize ulaşmaya çalışırken hep önünüze bir şeyler çıkıyor ve size engel mi oluyor? O “bir şeyler” acaba bizzat kendiniz olabilir misiniz? ...

Duygular

Duygu; insana has ve insanın içinde bulunduğu durumu anlatan bir sözcüktür. mutlu-mutsuz, öfkeli-korkulu-coşkulu gibi… Düşüncelerden kaynaklanan ...

İlginizi Çekebilir :

Şu rejim bitse de doğru dürüst yesek

Zayıflama çılgınlığıyla hayattaki en önemli değerin “güzellik” haline gelmesi ve bunu yitirmeme düşüncesine saplanıp kalmak, kendimize yaptığımız ...

EMDR - Göz Hareketi İle Duyarsızlaştırma ve Zihni Yeniden Yapılandırma

Mazisi oldukça kısa kabul edilebilecek EMDR uygulaması şu anda, başlangıçta tahmin edilemeyecek kadar yaygın kullanılmaktadır. 1987 yılında Francine Shapiro ...

KARAR VERMEK NE ZAMANLAR ZORDUR? DOĞRU SEÇİMLER YAPMAK İÇİN 5 ADIM

Hayatta her gün seçim yapmamızı gerektiren durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu seçimlerden bazıları kolayken bazıları zor olabiliyor. En zor görünen ...

EMDR Avrupa Derneği’nden Türk Araştırma Ekibine Prestijli Ödül

40'tan fazla proje arasından, “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” yaşayan Suriyeli mültecilere EMDR Terapisi uygulayarak yaptıkları çalışmayla, ...