EGO TÜKENMESİ TEORİSİ: EGO TÜKENMESİNİN MESLEKİ TÜKENMİŞLİKLE NASIL BİR İLİŞKİSİ VAR ?
Ego tükenmesinden bahsetmeden önce egonun tanımını yapmakta fayda var. Beyin ve insan psikolojisi üzerinde sayısız çalışmalar yapmış Sigmund Freud’a göre kişilik üç ayrı kısımdan oluşmaktadır. Bunlar:
İd (Alt Benlik): İd, insanın ilkel güdüleriyle ve istekleriyle hareket etme eğiliminde olduğu en doğal halidir. İd’e göre hareket eden kişi, tamamen içinden geldiği gibi davranışlar sergiler ve çevresindeki kişilere, zamana, mekâna yani herhangi bir dış faktöre aldırış etmeden istekleri hemen olsun ister.
Süperego (Üst Benlik): Süperego, kişiyi örf-adetlere, geleneklere uygun şekilde davranılması gerektiğini savunan üst benliktir. Kuralların dışına çıkmayan, çevreyi ve koşulları göz önünde bulundurarak, mükemmeliyetçi tavırlar sergileyen tarafımızdır.
Ego(Benlik): Ego, id ve süperegonun arasında dengeyi korumakla yükümlüdür. Kişinin id’inden kaynaklanan dürtülerini ve güdülerini, toplumsal kurallara uygun olacak şekilde baskılayan ve kontrol altına alan taraftır.
Freud, ego ve id arasındaki ilişkiyi at binmeye benzetmektedir. At burada id’i temsil ederken at binicisi de egoyu temsil etmektedir. Güç ve kontrol her ne kadar egonun ellerinde olsa da id de kimi zaman kendi istediğini yapma eğiliminde olabilir. Burada egonun dengeyi koruyabilmesi için irade gücüne ihtiyacı vardır. Bu irade gücü kısıtlı bir kaynaktır ve çok kullanıldığında tükenebilir. İşte ego tükenmesi de tam olarak bu tükenmişliğin tanımıdır.
Literatürde “benlik kaynaklarının tükenmesi” olarak da karşımıza çıkan ego tükenmesi teorisinin temelinde, insanın irade gücünü yoğun bir şekilde kullanmak zorunda kalması yatar. Örneğin sürekli diyette olduğunuzu ve istediğiniz yemekleri tüketemediğinizi düşünün. Tatlı ihtiyacınızıen sevdiğiniz tatlıyı yemek yerine sağlıklı bir meyve ile gidermek arasında ikileme düştüğünüzde size sağlıklı olanı seçtiren güç, irade gücüdür. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi sürekli id’i bastırarak irade gücünü kullanmak zorunda kalan kişiler bir süre sonra ego tükenmesi yaşayabilirler.
Yapılan bir çalışmada katılımcılar, üzücü film sahneleri izlediklerinde kesinlikle ağlamamaları, çok acıkmış olmalarına rağmen önlerinde duran yemeği yememeleri gibi irade güçlerini kullanmaları gereken durumların içinde bırakılmıştır. Sonrasında katılımcıların performansını ölçmek için onlardan bulmacalar çözmeleri, oyun oynamaları ya da zihinsel bir çaba gerektiren aktiviteler yapmaları istenmiştir. Deneyin sonunda irade gücünün kullanıldıkça tükenen bir kaynak olduğu ortaya çıkmıştır.
İrade gücünün uzun süre ve yoğun bir şekilde kullanılması sebebiyle ego tükenmesi yaşanabileceğinden bahsetmiştik. Kişinin irade gücüyle kendisini belirli konularda kısıtlaması, zaman içinde bu kısıtlamaların fazlasıyla aşılmasına sebep olmaktadır. Özellikle kişinin kontrol altına almaya çalıştığı alışkanlıklar tüketim ile ilgiliyse kısıtlamalardan sonra normalinden de yoğun bir şekilde tüketim yapabilir. Yapılan çalışmalarda özellikle diyet yapan kişilerin akşam saatlerinde ve yorgun oldukları anlarda diyetlerini bozdukları görülmüştür. Çünkü irade gücü tıpkı kaslarımız gibi çalışmaktadır. Kullanıldıkça yorulur ve performansında azalma olur. Bu yüzden dinlenmeye ihtiyacı vardır. Diyette olan kişi de gün boyu iradesine sahip çıkmaya çalışarak irade gücünü yormuştur ve dinlenemediği için akşam saatlerine doğru zayıflamaktadır.
Peki, Ego Tükenmesi ile Mesleki Tükenmişlik Arasında Nasıl Bir İlişki Var?
Çalışanlar iş yerlerinde görevlerini yerine getirmeye çalışırken ego tükenmesi yaşayabilirler. Bu durum onların davranışlarını, verdikleri kararları ve yargılarını etkileyebilir. Tükenmişlik sebebiyle hatalı kararlar alabilirler. Hâkimlerle yapılan bir çalışmada, hâkimlerin günün sonuna doğru yaşadıkları tükenmişlik sebebiyle sanıklara şartlı tahliye vermek yerine onları tutuklu yargılamayı tercih ettikleri ortaya çıkmıştır. Bunun gibi diğer tüm meslek kollarında da ego tükenmesi iş yapış şeklini ve karar verme mekanizmasını etkileyerek insanları hataya sürükleyebilir.
Karar verme, yargılama süreçlerinde aktif bir şekilde yer almak zorunda olan çalışanlar ve yöneticiler için ego tükenmesi ciddi bir sorun haline gelebilir. Tüm gün irade gücünü kullanmak zorunda olmak kişiyi yorabilir ve mesleki tükenmişliğe sürükleyebilir. İrade gücünün tıpkı kaslarımız gibi çalıştığından ve dinlenmesi gerektiğinden söz etmiştik. Bu yüzden iş yerinde gün içinde kendinize küçük molalar verebilirsiniz. Bu molalarda işinizle ilgili hiçbir şeyi düşünmemeye çalışmalısınız. Size iyi gelebilecek başka aktivitelerle meşgul olabilir veya sevdiklerinizle iletişim kurabilirsiniz.
Ruh sağlığı uzmanları, tüm ruhsal hastalıkların şiddetini belirlerken şu faktöre dikkat eder: Bu sorun kişinin yaşam kalitesini ne kadar düşürüyor? Peki, ego tükenmesi ve mesleki tükenmişlik sizin yaşam kalitenizi ne kadar düşürüyor? Hayatınızda kendinize koyduğunuz kısıtlamalar ve iş yerindeki kurallar, sizi irade gücünüzü çok yoğun bir şekilde kullanmaya mı zorluyor? Eğer siz de kendinizi tükenmiş hissediyorsanız belki de dinlenmeyi öğrenmeniz gerekiyordur. Tüm bunlar sizi uzun zamandır yoruyorsa ve rahatsız ediyorsa bir ruh sağlığı uzmanına danışabilirsiniz.
KAYNAK
- Gökten P., (2017). Baumeinster’ın Ego Tükenmesi Teorisi Çerçevesinde Denetçi Yargısı. Journal of Business ResearchTurk 9(4), 902-915Baumeister, R. F., E. Bratslavsky, M.
- Muraven, D. M. Tice. (1998). Ego depletion: Is theactive self a limitedresource?,Journal of PersonalityandSocialPsychology, 74 (5), 1252-1265
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
EMDR ve Ego-Durum Terapisi ile Kompleks Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Tedavisi Özet 2002’nin Mayıs ayında Frankfurt/Almanya’da...
“Sınırlar koymaya cesaret etmek, başkalarını hayal kırıklığına uğratma riskini aldığımızda bile kendimizi sevme gücüne sahip olmakla ...
“Başarısızım.” Ve “Hedefime ulaşamadım.” Düşünceleri arasındaki farkı anlayabilmek çok önemlidir. Birçok dahi, ünlü olmadan önce ...
Geçtiğimiz günlerde Cambridge Üniversitesi’nde yapılan ve “Plos One” isimli bilimsel derginin de yayınladığı makale yepyeni bir psikoloji...
İlginizi Çekebilir :
‘Belirsiz kayıp’ kavramını ilk defa bir iş arkadaşım bahsederken duydum ve çok ilgimi çekti. ‘Kayıp’ yaşadığı için çeşitli zorluklar...
Her ailenin ve aile üyeleri arasındaki ilişkilerin kendine özel dinamikleri vardır. Bir insanın yaşam boyu nasıl bir karaktere, kişilik özelliklerine, düşünce ...
Evlilik, insanın hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biridir. Bunun öncesinde çocukluk ve ergenliği saymazsak okulu bitirme ve ebeveynlerden bağımsız ...
Ensest, evrensel ve ötedenberi süregelen bir yara olup, biyolojik anlamda kan bağı olan aile bireyleri arasındaki ilişki olarak tanımlanabilir....