Çocukluk Döneminde Duygusal İhmal ve Bunun Sonucundan Çıkarılan 10 Önemli Ders

Çocukluk Döneminde Duygusal İhmal ve Bunun Sonucundan Çıkarılan 10 Önemli Ders

Duygusal olarak ihmal edildiğiniz bir evde büyümek size zarar verir.

Siz büyürken hiç kimse ne hissettiğinizi ya da neye ihtiyacınız olduğuyla ilgilenmediğinde ya da fark etmediğinde; onlar tarafından hiç dile getirilmeyen ama yine de hayatınızı yönlendiren üstü kapalı mesajlar ve öğütler alırsınız.

Sessiz, istemeden yapılan, çoğunlukla fark edilmeden gönderilen bu mesajlar erken yaşlarda iyice yerleşirler. Ergenlik döneminde ise oluşması gereken öz güven ve benlik duygunuzu zayıflatırlar. Yetişkin olduğunuzda da doğru tercihleri yapmanıza engel olurlar. Erken yaşlardan itibaren size yerleşmiş olan bu öğüt ve mesajlar İlişkilerinizde ve aşık olduğunuzda ise kendinize değer vermenizi engellerler. Çocuk sahibi olduğunuzda da onları yetiştirirken sizi bunaltır ve neyin eksik olduğunu, neden eksik olduğunu bir türlü anlamlandıramaz, kaybolmuş hissedersiniz.

Duygusal olarak ihmal edilerek büyümüş olmanın üzerinizdeki bu gücünü azaltmanın tek yolu, bu duygunun içinizde bir yerde olduğunu ve bu duygulara nasıl sahip olduğunuzu fark etmektir. Bu hissin sizi geriye çekmesini ve aşağı itmesini durdurmak için bilinçli bir seçim yapmalısınız.

Çocukluk Döneminde Yaşanmış Duygusal İhmalden Çıkarılacak 10 Ders

Çok mutlu ya da çok üzgün olmak iyi değildir.

Çocukken doğal olarak yoğun duygularınız vardı. Bir an hayat dolu, bir an aşırı derecede bıkmış hissederken, size duyguları anlamayı ve yönetmeyi öğretecek birine ihtiyaç duydunuz. Fakat hiç de öyle olmadı. Aksine duygularınızın aşırı olduğuna dair sürekli üstü kapalı mesajlar ve öğütler aldınız. Doğal olarak Öğrendiğiniz şey duygularınızı yönetme yetenekleri yerine, onları azaltmaktı.

Aşırı derecede hassassınız.

Çocukken doğal olarak bir şeyler ters gittiğinde üzüldünüz. Kalbiniz kırıldığında sinirlendiniz. Sizi üzen duyguları, sevgi dolu bir ebeveynin rahatlatmasına gereksinim duydunuz. Böyle olsaydı kendinizi nasıl sakinleştireceğinizi öğrenecektiniz. Fakat aksine duyguları göstermenin zayıflık olduğuna dair bir öğüt aldınız. Öğrendiğiniz şey ise bu duygularınız için kendinizi yargılamaktı.

Yardımlarınız ve tercihleriniz alakasızdır.

Her çocuk gibi sizin de ihtiyaçlarınız vardı. Önemli olduğunu düşündüğünüz ve size iyi ya da kötü hissettiren şeyler vardı. Tek ihtiyacınız ise, ne istediğinizi soracak ya da fark edecek biriydi, böylece önemli olduğunuzu hissedecektiniz. Kimse size bir şey sormadığında önemsiz olduğunuzu düşünmeyi öğrendiniz.

Bir sorun hakkında konuşmak, diğer insanlara gereksiz yere yük bindirir.

Büyürken okulda, kardeşlerinizle ve arkadaşlarınızla problemler yaşadınız. İhtiyacınız olan şey bu problemler hakkında ebeveyninizle konuşabileceğinizi bilmekti; fakat siz böyle bir yardım alamayacağınızı biliyordunuz. Öğrendiğiniz şey, diğer kişilerin sizin problemlerinizi çözemeyeceğiydi. Bu sebeple problemlerinizi kendinize saklamanın en iyisi olduğuna karar verdiniz.

Ağlamak zayıflıktır.

Bütün insanlar bir sebeple bazen ağlar. Ağlamak duyguları serbest bırakmak ve işlemek için doğal bir yoldur. Çocukken bazen, belki de sık sık ağladınız. İhtiyacınız olan şey birinin size her şeyin yolunda olduğunu söylemesiydi.  Fakat aileniz ağlamanızın bir amacı olduğunu bilmiyordu, bu yüzden gözyaşlarınızı görmezden geldiler ya da ağladığınız için sizi utandırdılar. Belki kendi gözyaşlarını da hiç göstermediler. Doğal olarak ağlamanın olumsuz ve kaçınılması gereken bir şey olduğunu öğrendiniz.

İnsanlar duygularınızı gösterdiğiniz için sizi yargılayacaktır.

Büyüdüğünüz evde duygularınızı gösterdiğiniz için yargılandınız mı? Bu güçlü mesaj sizi bir adım öteye taşıdı ve “Duygularını başkalarından saklamalısın” mesajı verdi. Böylece diğer insanların duygularınızı önemsemediğini veya daha da kötüsü, duygularınızı size karşı kullanabileceklerini öğrendiniz.

Öfke olumsuz ve kaçınılması gereken bir duygudur.

Çocukken tabi ki çoğu kez sinirlendiniz, bu his yaşamın doğal bir parçasıdır. Çocukken ihtiyacınız olan şey öfkenizi anlamak ve yönetmek için yardım almaktı. Ama öfkeniz başkaları tarafından söndürüldü ya da boğuldu. Belki de öfkenizi gösterdiğiniz için cezalandırıldınız. Öğrendiğiniz şey öfkenin kötü bir duygu olduğu ve onu bastırmanız gerektiğiydi.

Başka birine güvenmek hayal kırıklığı yaratır.

Çocukların yardıma ihtiyacı vardır. Ergenlerin ve yetişkinlerin de. Bir çocuk olarak destek almaya, yönlendirilmeye, öneriler almaya ve yardıma ihtiyacınız vardı. Ancak ebeveynlerinizin bunu yapamadığını gördünüz. Öğrendiğiniz şey, hayal kırıklığı yarattığı için genel olarak yardım istememekti.

İnsanlar söylemek zorunda olduklarınızla ilgilenmiyorlar.

Küçük bir çocukken çevrenizdeki dünyaya sonsuz bir merak duydunuz. Büyüdükçe söylemek ve sormak istediğiniz, kısaca ihtiyaç duyduğunuz sonsuz şey vardı. Ancak konuşmak ailenizde değer verilen bir şey değildi. Size yeterince soru sorulmadı ya da sizi dinlemediler. Öğrendiğiniz şey, sorularınızın ve sözcüklerinizin değerli olmadığı ve bunları kendinize saklamanız gerektiğiydi.

Dünyada yalnızsınız.

Çocukken bir yetişkinin arkanızda olduğunu hissetmeniz gerekiyordu; ne olursa olsun sizin için destek ve yardım verecekti. Bunun yerine, bir şeye ihtiyaç duyduğunuzda yetişkinlerin hep meşgul olduğunu, sizden bunaldıklarını  keşfettiniz. Öğrendiğiniz şey tamamen yalnız olduğunuzdu.

Gerçekler

Büyürken bu dersleri bilinçdışı ve etkili bir şekilde öğrendiğinizde bunların hepsi size çok gerçekçi ve doğru görünür. Ancak unutmayın ki bunlar yalnızca kendi ailenizden çıkardığınız derslerdir; Gerçekler değil. Bunları öğrenmiş olmanız, doğru olduğu anlamına gelmez.

Gerçek şu ki:

  • Güçlü hisler bizi önce kendimize sonra birbirimize bağlar, aynı zamanda sağlığın ve gücün göstergesidir.
  • Kendi tercihlerimizi ve ihtiyaçlarımızı bilmek, bunları ifade edebilmek mutlu ve tatmin edici bir hayat yaşamanın anahtarıdır.
  • Sorunlarınız hakkında konuşmak çözmenize yardımcı olur.
  • Ağlamak başa çıkmanın sağlıklı bir yoludur.
  • Başkalarının duygularınızı görmesine izin vermeniz onların sizi daha iyi tanımasına yardımcı olur.
  • Öfke vücudunuzdan gelerek sizi güçlendiren önemli bir duygudur.
  • Karşılıklı bağlılık sizi daha güçlü hale getiren bir ekip çalışmasıdır.
  • Söylemek zorunda olduğunuz şey önemlidir ve onu söylemelisiniz.
  • En önemlisi de insansınız ve önemlisiniz.
  • Ve aslında, neresinden bakarsanız bakın asla yalnız değilsiniz.

Jonice Webb

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

TSSB TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU İLİŞKİLERİ NASIL ETKİLER?

TSSB, travmatik bir olayı deneyimlemekten, görmekten veya duymaktan kaynaklanan bir durumdur. Sizin için travmatik olan başka biri için olmayabilir. Bu anlamda ...

Yeşil Çay Beyin Gücünüzü Arttırıyor

Yeni Araştırmalar Yeşil Çayın Beyin Gücünüzü, Özellikle Çalışma Belleğini, Arttırdığını Gösteriyor Yeşil çayın sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi olduğu...

Stockholm Sendromu

‘’Stockholm sendromu, çok büyük duygusal ve psikolojik baskı anlarında ortaya çıkmaktadır. Cismen esir edilen birey, bu süreçte artık ruhen de esir ...

SAVUNMA MEKANİZMALARI NEDİR VE NASIL İŞLER?

Savunma mekanizmaları ilk olarak, ismine birçoğumuzun aşina olduğu Sigmund Freud tarafından belirlenmiştir. Savunma mekanizmaları, insanların, onlara kötü ...

İlginizi Çekebilir :

Eski Eş Sendromu

Boşanan çiftten, birinin ya da ikisinin aradaki bağı koparamaması ve serbest olamaması durumudur. Eğer kişi yaşamının herhangi bir alanında eski eşi tarafından ...

Beynimizdeki Negatif Eğilim

Neden bir zamanlar bize yapılan hakaretler, kötü davranışlar beynimizin içine belki de yıllar boyunca yerleşip kalıyor? Niye insanların depresyon...

Temizlik Takıntısıyla Titizlik Arasında İnce Bir Çizgi Var

“Takıntı; kişinin aklından çıkaramadığı ve tekrarlayan düşünceler, dürtüler, davranışlar veya sahnelerin bütünüdür. Kişi bunları kontrol edemez...

BİLİŞSEL ÖNYARGI NEDİR VE İNSANLARI NASIL ETKİLER?

Bilişsel önyargılar bizi, anılarımızı nasıl şekillendirdiğimizden inançlarımızı nasıl değerlendirdiğimize ve diğer insanlarla nasıl ilişkiler kurduğumuza ...