Çiftler Neden Boşanır?
Çiftlerin boşanmasının en önemli nedenleri; mizaç farklıklıları, ortak ilgi alanlarının azlığı, farklı değerlere sahip olmaları, çocuk bakımı ve yetiştirme sorunları, maddi sorunlar, ev işleri paylaşımı, aileler, cinsellik ve kariyer sorunları gibi nedenlerle dayalı yaşanan çatışmalardır. Ancak mutlu çiftlerin evlilikleri incelemeye alındığında onların da kusursuz olmadıkları, benzer sorunlarla karşılaştıkları ve tartıştıkları görülmektedir. Onların bu zorluklara rağmen yollarını bulabilmelerini ve evliliklerinde mutluluğu ve dengeyi sürdürebilmelerini nasıl açıklayabiliriz?
Çiftleri boşanmaya götüren nedenlere fokuslandığımızda sorunları görüyoruz. Oysa sorunlar buzdağının görünen yüzleri… Boşanmayı anlamanın en iyi yolu belki de boşanmayan ve evliliklerinden hoşnut çiftlerin neyi başardığını anlamak. Başarısızlığın nedenlerinden çok başarının nedenlerini kavramak.
Dünyanın önde gelen çift terapistlerinden Gottmann’ın yıllarca süren bilimsel araştırmalardan çıkarttığı sonuca göre, evliliğin yürümesini sağlayan şey şaşılacak kadar basittir. Mutlu çiftler ötekilerden daha akıllı, daha zengin, ya da psikolojik açıdan daha dirayetli değildirler. Ancak günlük yaşamlarında, birbirleriyle ilgili olumsuz düşünce ve duygularının ki bunlar bütün çifterde vardır, olumlu olanlardan ağır basmasını engelleyen bir dinamiği yakalamışlardır. Onların duygusal zekalı diye nitelendirdiği bir evlilikleri vardır. Bir çiftin duygusal zekalı olması demek, birbirlerini anlama, birbirlerine ve evliliklerine değer verme, saygı gösterme yeteneklerinin yeterli olması demektir. Bu çiftler çok iyi dostturlar. Birbirlerine eşlik etmekten keyif alırlar. Birbirlerini çok iyi tanır, hoşlanıp hoşlanmadıkları şeylere, kişilik kusurlarına, umutlarına ve düşlerine aşinadırlar. Çift terapisine psikolobiyolojik yaklaşımlarıyla önde gelen çift terapistlerinden Stan Tatkin, evliliklerini güvenli limana dönüştüren çiftlerin birbirlerinin kullanma kılavuzunu ezberlemiş ve özümsemiş olduklarını ve kendilerini diğer kişinin mutluluğu ve huzurundan sorumlu hissettiklerini söyler. Bu çiftler birbirlerini her zaman düşünür ve bu düşkünlüğü günbegün, büyük değil küçük vesilelerle dile getirirler.
Gottmann boşanmayı engellemenin anahtarının anlaşmazlıkları halletme biçiminden çok, kavga edilmeyen zamanlarda çiftin birbirine nasıl davrandığı olduğunun altını çiziyor. Her evliliğin kalbinde yatan dostluğun önemini vurguluyor. Dostluk evlilikte karşılaşılması kaçınılmaz olan anlaşmazlıklar ve kırgınlıkların yaratacağı düşmanca duygulara karşı bir kalkan görevi görüyor. Olumlu duyguların ağır basmasını mümkün kılıyor. Dengelerini yitirmeleri için aralarında diğer çiftlere nazaran çok daha büyük çatışmalar olması gerekiyor.
Mutlu evliliklerde yedi bakımdan birbirine benzerlikler keşfediyor. Matsu evliliklerde bu yedi ilkeden bir veya birkaçında sorunlar tespit ediyor. Özetlersek: çiftin birbirini çok iyi tanıması, sevgi ve hayranlığını ve yakınlığı koruyup geliştirmesi, dediğim dedik olmak yerine birbirlerinin etkisine açık olması, çözülebilir sorunları çözüp çözülemeyen sorunlarla birlikte yaşamanın öğrenilmesi ve evlilikte derin bir ortak anlam duygusunun yaratılması. Bunların her biri uzun uzadıya ele alınacak kapsamda başlıklar olsa da ortak nokta derin bir dostluk ve saygılı, güvenli bir ilişkiye parmak basması. Stan Tatkin aynı durumu ben ve senden, yani tek kişilik psikolojik sistemden, bize, yani iki kişilik psikolojik sisteme geçilmesi olarak tanımlıyor. Tatkin’e göre tek kişilik sistemler adaletsiz, haksız ve duyarsızken, iki kişilik psikolojik sistemler adil, karşılıklı ve duyarlıdır ve çifte güvenli ve huzurlu bir alan yaratır.
Gottmann boşanmayı engellemenin anahtarının anlaşmazlıkları halletme biçiminden çok, kavga edilmeyen zamanlarda çiftin birbirine nasıl davrandığı olduğunun altını çiziyor. Her evliliğin kalbinde yatan dostluğun önemini vurguluyor. Dostluk evlilikte karşılaşılması kaçınılmaz olan anlaşmazlıklar ve kırgınlıkların yaratacağı düşmanca duygulara karşı bir kalkan görevi görüyor. Olumlu duyguların ağır basmasını mümkün kılıyor. Dengelerini yitirmeleri için aralarında diğer çiftlere nazaran çok daha büyük çatışmalar olması gerekiyor.
Mutlu evliliklerde yedi bakımdan birbirine benzerlikler keşfediyor. Matsu evliliklerde bu yedi ilkeden bir veya birkaçında sorunlar tespit ediyor. Özetlersek: çiftin birbirini çok iyi tanıması, sevgi ve hayranlığını ve yakınlığı koruyup geliştirmesi, dediğim dedik olmak yerine birbirlerinin etkisine açık olması, çözülebilir sorunları çözüp çözülemeyen sorunlarla birlikte yaşamanın öğrenilmesi ve evlilikte derin bir ortak anlam duygusunun yaratılması. Bunların her biri uzun uzadıya ele alınacak kapsamda başlıklar olsa da ortak nokta derin bir dostluk ve saygılı, güvenli bir ilişkiye parmak basması. Stan Tatkin aynı durumu ben ve senden, yani tek kişilik psikolojik sistemden, bize, yani iki kişilik psikolojik sisteme geçilmesi olarak tanımlıyor. Tatkin’e göre tek kişilik sistemler adaletsiz, haksız ve duyarsızken, iki kişilik psikolojik sistemler adil, karşılıklı ve duyarlıdır ve çifte güvenli ve huzurlu bir alan yaratır.
Gottmann duygusal zekalı mutlu çiftlerin dostluklarının kavgaların kontrolden çıkmasını sağlayan gizli bir silah kazandırdığını söyler. Onarma girişimi adını verdiği bu silah, olumsuzluğun tırmanıp kontrolden çıkmasını önleyen herhangi bir ifade ya da eylemi işaret ediyor. Stan tatkin bunu, çiftin birbirinin uyarım seviyesindeki değişiklikleri gözlemleyip hissedebilmesi ve gerekli ayarlamayı yapacak önlemleri alabilme becerisi olarak tanımlıyor. Mizah, özür dileme, bir mimik, ara isteme gibi her çiftin kendine göre geliştirdiği davranışlar bunlar.
Gottmann bir evlilik tartışmalarının çoğunun çözülemez olduğunu söyler. Arabaya benzini koymak gibi sıradan konular tartışılıyor sanılırken aslında daha derin ve gizli meseleler gündemdedir. Anlaşmazlıkların çoğunda yaşam tarzı, kişilik, değerlere ilişkin farklılıklar etkilidir. Zihniyet değiştirme çabası yıllar süren kavgalarla bile sonuç vermez ve evliliğe zarar verir. Çatışmaya neden olan temel farklılığı anlamak ve karşılıklı verilen değer ve duyulan saygı yardımıyla farklılığı kabul edip onunla yaşamayı öğrenmek gerekir.
Gottmann, çiftlerin tartışmalarından çok tartışma biçimlerinin önemine dikkat çekiyor. Çiftin tartışmasını 3 dakika izleyerek o evliliğin boşanmayla sonuçlanıp sonuçlanmayacağını tespit edebildiğini söylüyor. En bariz gösterge başlama şekli Sert başlangıç; hemen olumsuz bir tavır takınma, suçlama, iğneleme, eleştiri, hor görme gibi tutumlar kaçınılmaz olarak olumsuz sonuca sürüklüyor. İkinci belirti Mahşerin Dört Atlısı olarak adlandırdığı davranışlar. Eleştiri, yani bir durumdan yakınma yerine eşin kişiliğine saldırı (arabaya benzin koyman konusunda anlaşmıştık. Koymadığın için kızgınım yerine, sen zaten hep böylesin, hiç bir zaman sözünde durmazsın nevinde eleştiriler), hor görme: kara mizah, kuşkuculuk, sıfat yakıştırma, göz devirme, küçümseme alay etme gibi davranışlar, savunmaya geçme (saldırıya geçen eş pes etmez ve savunmayı bir çeşit sen suçlusun gibi algılar), ve duvar örme-eşlerden birinin en sonunda iletişimi kesmesi. Ardından çiftlerden birinin dolup taşması gelir. Bu durumun tekrarlanması iki nedenle boşanmaya yol açabilir. Bedendeki fizyolojik değişim, eşin tavrını tehdit olarak algılayan beynin alarma geçmesi, adrenalin artışı, nabızda yükselme, terleme gibi semptomlar hem şiddetli bir duygusal gerginliğe işaret eder hem de beynin bilgiyi işleme yeteneği azaldığından en refleksif, entellektüel bakımdan en az gelişmiş tepkiler devreye girer. Savaşmak veya kaçmaktan başka çözüm kalmaz. Bu durumda artık herhangi bir onarma girişiminin yapılabilmesi, ya da eşinkinin algılanabilmesi mümkün olmaz. İlişki olumsuzluk içinde sıkışıp kaldığında çiftlerin geçmişi bile yeniden yazdıkları görülür. Çiftin hatırlayabildiği olumlu bir anısı kalmamışsa yolun sonuna gelinmiş olma olasılığı fazladır.
Son olarak boşanmaların başta gelen nedenlerinden biri olan aldatma konusunu da buraya kadar özetlediğimiz bakış açısına göre değinelim. Olumsuzluklar çiftin birini ya da ikisini birden yakın ilişkiyi evlilik dışında aramaya yöneltebilir. Evlilik terapistleri aldatmanın arkasında cinsellikten çok, dostluk, destek, anlayış, saygı, dikkat, ilgi, şefkat yani evliliğin sunması gereken şeyler olduğu sonucuna varıyorlar. California’da yapılan bir araştırmada boşananların sıraladığı gerekçeler %80 oranında yakınlık duygusunu yitirip ayrı düşmek ya da sevildikleri, takdir edildikleri duygusunu kaybetmek… Evlilik dışı bir ilişkinin kısmen de olsa sorumlu tutulabileceğini söyleyenlerin oranı sadece % 20 ila 27 arasında.
Feryal Tükel, Uzman, Uygulamalı Psikoloji Çift ve Aile Terapisti - DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
‘’Fizyolojik hiçbir hastalıkla açıklanamayan fiziksel yakınmalar, derin bir mutsuzluk ve huzursuzluk halini, bedensel belirtilerle ifade etme...
“Bundan önce yapılmış yüzlerce klinik araştırma, dijital dünyanın depresyon, kaygı ve saldırganlığı artırdığını gösteriyor. Hatta video oyunlarıyla çok ...
Fobi terimi Yunanca “phobos”tan gelmektedir. Phobos ‘uçmak, panik, terör’ anlamlarını taşır. Phobos adlı Yunan tanrısı, düşmanında ...
Yakın zamanda istismar edildiğiniz bir ilişkiyi sonlandırdıysanız zaten yapılması gereken en zor işi başarmışsınız demektir: Ayrılmak! Psikolojik ve fiziksel ...
İlginizi Çekebilir :
Hepimiz bazen iyi niyetle bir sorunu çözmeyi amaçlayarak, doğru bildiğimizi yaparız ama yanlış olur. Mesela: Her gün üç saat test çözmezse oğlunun sınavı ...
İş yaşamı ve hayatın içindeki türlü sorumluluklar nedeniyle hepimiz kısa süreliğine de olsa stresten uzaklaşmak amacıyla bir yerlere kaçamaklar yapmayı ...
“Panik atak geçiren kişiyle empati kurabilmek çok önemlidir. Onun yaşadığı duyguları anlayabilmeniz ya da aynı yoğunlukta hissedebilmeniz mümkün olmasa ...
Aşkın büyüklüğü ve yoğunluğu, uzun süreli ve doyumu yüksek bir beraberliği garantiler mi? Maalesef hayır. Büyük aşkla bir araya gelmiş kişilerin bir zaman ...