Beyninizin Üç İşlevini Tanıyın - 3.Bölüm
Duygulara giden yolu sadece düşünerek bulamayız. Duygularımız da deneyimlenmelidir. Duygusal olarak hissetmeli, enerjileri ortaya çıkana kadar hareket etmelerine izin vermeliyiz. Bu bizim tam anlamıyla iyi hissetmemizi sağlar.
Çoğumuz hayatı duygularımızdan nasıl kaçacağımızı düşünerek geçiriyoruz. İşte bu yüzden onlarla nasıl başa çıkacağımızı bilmiyoruz. Bu bizim suçumuz değil, içinde yaşadığımız kültür duygularla ilgili bilime değer vermiyor ya da iyiliğimiz üzerindeki rolünü göremiyor. Güzel haber, kendimize yardım etmek için beyin ile ilgili basit bilimsel gerçekleri öğrenebiliriz.
Şüphesiz duygular ve onlarla ilgili fiziksel duygulanımlar çoğunlukla bunaltıcı ve acı verici olabiliyor. Beynimiz duygusal deneyimleri yaşamamızı engelliyor çünkü yüzleştiği zaman duygular acı verici oluyor. “Ne kadar büyük olacak?” ve ya “Buna dayanabilecek miyim?” akla gelen bazı endişeler oluyor. Gerçek şu ki, derin duyguları ve fiziksel deneyimleri tolere edebilmeyi ve temasa geçmeyi öğrenebiliriz. Kazancı daha sakin hissetmek ve otantik hissetmek olacaktır!
Üç Beyni ve Benliği Açıklamak İçin 2 Dakikalık Egzersiz
Yakın zamanda gerçekleşen duygusal bir anınızı (ama çok fazla değil) düşünün. En basiti; birinin sizi övdüğü, çocuğunuzla ya da partnerinizle geçirdiğiniz güzel bir anı, yaptığınız bir yol tartışması ya da partneriniz ve ya iş arkadaşınızla yaşadığınız bir anlaşmazlık olabilir.
Anıyı bulduğunuzda olayın hatırası büyüdükçe büyür. Hikayenin detaylarını düşünün, bir film izliyormuşsunuz gibi hafızanızdaki resimleri gözünüzün önüne getirin. Hatırayı olabildiğince gerçek hale getirin.
Hatırayı zihinde tutarken ortaya çıkan duygularınızı adlandırabiliyor musunuz bir bakın. Eğer duygularınızla bağlantıda olmak sizi korkutuyorsa ya da bunu istemediğinizi fark ederseniz bu sorun değil, sizi bu kadar rahatsız etmeyen başka bir hatıra bulabilirsiniz.
Şimdi egzersize geri dönelim. Hangi duygular ortaya çıktı? Üzüntü, korku, keyif, heyecan, cinsel heyecan, tiksinti, rahatsızlık, utanç, tedirginlik ya da bunların herhangi bir kombinasyonu olabilir. Bu duyguların hangisinin uyduğunu deneyin. Kendinize “ Üzüntü hissettim mi?” diye sorun. Daha sonra durun ve üzüntü orada var mı diye bakın.
Uygun olan duyguyu bulana kadar tüm duyguların üzerinden geçin. En iyi uyan duyguyu bulduğunuzda, kendinize “_____ (en iyi uyan duyguyu yazın) hissediyorum.” diyin.
Duyguyu doğru olarak etiketlemek için duyguyu tanımaya yönelik tetikleyiciniz olmalı. Güzel! Eğer bir sorun yaşıyorsanız endişenlemeyin ve kendizi yargılamayın. Sadece duyguyu okumaya çalışın, deneyin. Bunu birkaç pratik yaptıktan sonra uygulayabileceksiniz.
Şimdi, boynunuza nolduğunu kontrol edin. Yeterince yavaşladıysanız ve kendinize 15 dakika ya da daha fazla verdiyseniz, duruşunuzdaki ve fiziksel duyumunuzdaki değişiklikleri fark etmeye başlayabilirsiniz. Bu bölümde, yavaşlamanın ne kadar önemli olduğunu yeterince vurgulayamadım çünkü bedenimiz düşüncelerimizden daha uzun sürede zihnimizdekileri algılamaktadır.
Yavaşça tüm bedeninizi gözlemleyin. Çok yavaşça.. Ayak parmağınızdan başlayarak.. Duygularınızla birlikte giden herhangi bir duyumunuzu fark ediyor musunuz? Belki bir ağırlık ya da hafiflik hissedebilirsiniz. Kaslarınızın gerildiğini ya da gevşediğini, enerjinizin yükseldiğini ya da indiğini ya da dalgalandığını, kalp atışlarınızın hızlandığını, nefes alışverişinizin hızlandığını ya da yavaşladığını, başınızı döndüğünü, midenizde kelebeklerin uçuştuğunu ya da düğümlediğini sadece fark edin. Aynı zamanda dürtülerinizin harekete geçtiğini fark edebilirsiniz. Eğer öfkeyle çalışıyorsanız, sınır koyun, geri çekilin, dayanın, durun, oturun. Tüm duygular beden duyumlarıyla ilişkilidir ve bu duyguyu tanımlayan beden duyumlarının toplamıdır. Böylece spesifik bir duyguyu tanımlar hale geliriz.
Son olarak, kendi içsel deneyimimizin bir doğrusu yanlışı yoktur. Bu tamamen subjektif bir algıdır. Tanımlayarak fark ettiğiniz her şey doğrudur.
Deneyimlediğimiz şey ile ilgili mantıksal açıklama şu şekildedir: Benlik, benim isteğim doğrultusunda hatırayı canlandıran; görüntüleri, duyguları ve beden duyumlarını fark eden parçadır.
Düşünen beyniniz, “Bunu yapamam.”, “Bu egzersiz çok salakça”, “Bu gerçekten ilginç”, “Bu çok zor”, “Yemek için tavuk yapacağım.” gibi düşünceleri kendiliğinden geneller. Duygusal beyniniz hafıza ile gelen duyguları deneyimler. Beyniniz bedeninizde fark ettiğiniz değişikliklere sebep olur.
Üç beyninizi fark etmek ve ne yaptıklarını anlamak için kendinizi yargıladığınız ve sevmediğiniz taraflarınız için sabır, cesaret, merhamet ve kabul gereklidir. Herkes düşünce, duygu ve fiziksel duygulanımları ile çalışabilir. Denemek işe yarar!
Tetikleyicileri, çevrede Üç beynin etkilenmesine sebep olan şeyleri konuşacağımız 4. Bölümü okumaya devam edin.
Beyninizin Üç İşlevini Tanıyın - 1.Bölüm'ü okumak için tıklayınız.
Beyninizin Üç İşlevini Tanıyın - 2.Bölüm'ü okumak için tıklayınız.
Beyninizin Üç İşlevini Tanıyın - 3.Bölüm'ü okumak için tıklayınız.
Hilary Jacobs Hendel, LCSW
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
EMDR Flash Teknik Grup Uygulamasının Travmatik Stres Belirtileri Üzerine Etkisinin Araştırılması Son 10 yıl içerisinde travmatik bir trafik kazası...
İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİNİN EN ÜST BASAMAĞI: KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME İhtiyaçlar hiyerarşisi, ünlü akademisyen ve psikolog Abraham Maslow’un insan ...
Tıpkı diğer travmatik olaylarda olduğu gibi Covid-19 salgın bireylerde panik, yoğun korku, umutsuzluk ve çaresizlik duygularına sebep olur. Yaşanan ...
“Bundan önce yapılmış yüzlerce klinik araştırma, dijital dünyanın depresyon, kaygı ve saldırganlığı artırdığını gösteriyor. Hatta video oyunlarıyla çok ...
İlginizi Çekebilir :
“Kısa süreli stres performansı artırır, bağışıklığı kuvvetlendirir ve hafızayı keskinleştirir.” Stres, sağlığa zarar vermesiyle ...
Dijital teknoloji ve yapay zekanın hayatımızın bir parçası olduğuna günden güne şahit oluyoruz. Seçim yapmak bir anlamda insanın en çok zorlandığı alanlardan ...
Bağımlı Kişilik Bozukluğu olan kişiler yalnız kalmaktan korkarlar. Sağlıklı bireylere kıyasla yoğun bir şekilde terk edilme korkusu yaşarlar. Hayatlarıyla ...
Matheson et al. (2003) çiftler arasında yaşanan şiddete yönelik olarak uygulanan tedavi programlarının, genelde sadece erkeğin katıldığı eğitimsel veya...