Aşk Evliliği
Aşkın büyüklüğü ve yoğunluğu, uzun süreli ve doyumu yüksek bir beraberliği garantiler mi? Maalesef hayır. Büyük aşkla bir araya gelmiş kişilerin bir zaman sonra nasıl birbirlerinin gırtlağına sarılacak hale geldiğini, en azından yaşamı birbirleri için yaşanmaz hale getirdiklerini herhalde hepimiz görmüşüzdür.
Sürecin kısa bir analizini yapmakta fayda var. Yoğun duygular yaşadığımızda olan her şey aşık olduğumuzda da geçerlidir. Bilinç daralır ve nokta vuruşa geçeriz. Çok öfkelendiğimizde, çok hırslandığımızda, çok sevindiğimizde başka her şeyi unutup hareket ederiz. Aşık olduğumuzda da böyle davranırız. Öfkemiz bir-iki dakikada geçer ve “normale” döneriz. Ama aşk birkaç dakikalık bir yaşantı değildir.
Yoğun duygular yaşadığım bir insanla aynı zamanda uzun süreli bir ilişkiyi düşünüyorsam, bazı kör noktaların hızla oluştuğunu, dolayısı ile ciddi risk aldığımı bilmem gerekir. İstikrarlı ve uzun süreli doyum alacağım bir ilişkiye katkıda bulunacak pek çok değişkeni hesaba katamayacağım, daha da önemlisi algılasam bile kulak ardı edeceğim demektir.
Bu ne demek? Normal hallerde bile uygulamada zorluk çektiğimiz “karşımızdakinin niyetini ve davranışlarını okuma” yetimizi, “yalnızca görmek istediğimizi görerek” neredeyse sıfırlıyoruz demektir. Bunun da bedeli çoğu zaman ağır ödenir.
Birkaç örnek daha iyi anlatacak:
1. Terapist: Dört yıldır evlisiniz. Eşinizin çok çabuk öfkelendiğini, bazen ortalığı dağıttığını, çok kıskanç olduğunu söylüyorsunuz. Evlenmeden önce de bayağı uzun bir beraberliğiniz var. Bazı işaretler almadınız mı?
Danışan: Aldım tabii. Trafikte deliye dönerdi. Bir keresinde gece kulübünde bir arkadaşımızla samimi oldum diye arabadan atmaya çalıştı.
T: Anlaşılan pek uyarıcı olmamış.
D: Üniversitedeyken bir kız arkadaşı biriyle ilişki kurup terk etmiş. Evlenince güven gelir diye düşündüm.
2. Danışan: Evlenmeden önce de çok titizdi. Hep dediği olsun isterdi. Hep alttan alarak idare ederdim. Zamanla değişir diye düşündüm.
3. Danışan: Evlenmeden önce çok aktif bir gece hayatı vardı. Çok sayıda ilişkisi olmuştu. Bana da anlatırdı. Bazen sosyal ortamlarda kadınlarla ayaküstü flört ettiğini görürdüm. Rahatsızlığımı zaman zaman belirttim. Beni sevdiğini biliyordum. Ta ki internette o acayip ilişkileri öğrenene kadar.
4. Danışan: Evlenmeden çok önceleri annesinin günde birkaç defa araması doğrusu rahatsız ederdi. Birkaç defa programı bozup annesine gitmişti. Evlendikten sonra hayat cehenneme döndü. Neredeyse her hafta sonu annesine gitmek zorundayız. Ne o torununu görecekmiş.
DBE Kurucu Başkanı Uzman Klinik Psikolog Emre Konuk
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Ninja-insan becerileri herkesle iyi geçinmenize yardımcı olabilir. Çoğumuzun üstünlük davranışı gösterenlere alerjisi vardır. Bu insanlar küçümseyici bir ...
Anne-Baba olmak veya olmaya karar vermek içgüdüsel bir davranış olduğu kadar düşünülmesi ve doğru zamanda karar verilmesi gereken bir davranıştır. Bazıları ...
“Alışkanlık bir halata benzer. Her gün bir lifi örer ve sonunda onu koparamayacak kadar güçlü yaparız.” Herkesin yapmamayı dilediği ancak bir...
Panik Bozukluğu, her 75 kişiden birinde görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Genellikle onlu yaşların sonu veya yetişkinliğin başlarında ortaya çıkar. Nedenleri ...
İlginizi Çekebilir :
1999 Marmara Depremi’nden sonra DBE Terapistlerinin de yer aldığı EMDR çalışması International Journal of Stress Management/Uluslararası Stres Yönetimi ...
İnkâr, sizi duygusal acılardan koruyan ve zaman zaman hepimizin kullandığı bir savunma mekanizmasıdır. Fakat bazen iyileşmeye engel olabilecek kadar ...
Hayatınızla İlgili Düşünceleriniz ve Hisleriniz Nedir? Mutlu, huzurlu bir hayat sürenler ile acı çeken ve mutsuz olan insanlar arasındaki fark nedir? Pek ...
Boşluk hissini tüm hücrelerinizle hissediyorsunuz ama nasıl oluştuğundan emin değilsiniz. Hüzün mü? Melankoli mi? Yoksa sadece can sıkıntısı mı? Bu şekilde ...