Anoreksiyayı tetikleyen şey psikolojik mi? Anoreksiyanın belirtileri neler?
Anoreksiya, iştah kaybı ve yemeğe ilgisizlik anlamını taşır, anoreksiya nevroza ise bir yeme bozukluğudur. Anoreksiya nevroza tanısı almış bireylerde beden algısı çarpıktır, ideal kilolarından en az %15 daha zayıftırlar, kilo almaktan aşırı korkarlar, beden algıları ve kiloları hakkında yoğun takıntıları vardır. Yeme bozukluklarının oluşumunda, psikolojik ve biyolojik faktörlerin yanı sıra sosyokültürel faktörler de etmendir.
Anoreksiya hastalığının temelinde yatan sebepler neler?
Psikolojik ekoller, anokreksiya nervozanın oluşumunu çeşitli bakış açılarıyla açıklar.
Bunları özetleyecek olursak:
- Çocuğun, annenin gözünde biricik olmak için bazı ihtiyaçlarını erteleyerek annenin onayını alma arzusu
- Annenin çocuğun ihtiyaçlarını görmemesi veya onaylamaması ile çocuğun kendi arzu ve açgözlülüğüne karşı geliştirdiği bir savunma ve yemeyerek hem kendi arzusunu engelleme hem de ailesinin artık onun yemesini istemesini sağlayarak, kendi yerine diğerlerini çaresiz ve açgözlü hissettirme
- Anne-çocuk ilişkisinin iyi gelişmediği durumlarda, çocuğun benlik algısının olumsuz gelişiminin sonucu olarak, arzu ettiği ve yemek istediği yiyeceği de olumsuz ve zararlı algılayarak yemeyi reddetmesi
- Ailesel beklentilerin aşırı olduğu durumlarda, özellikle bağımsızlaşmayı yasaklayan tutumlarla oluşan kimlik duygusuna bir saldırı, bir başka deyişle anneden sağlıklı bir şekilde ayrışamayan çocuğun kendini annenin bir parçası olarak görmesi, kendi benliğini kontrol etmenin kendi bedenini kontrol etmeyle yer değiştirmesi
- Bedenin gelişimini durdurarak, yetişkin ve kadın olmayı engelleme
- Son olarak, ailenin, özellikle annenin yemekle ilgili sağlıksız ilişkisi altta yatan sebepler olarak sıralanabilir. Bunlardan biri veya birkaçının bir arada oluşuyla hastalık şekillenebilir.
Bu hastalığın tedavi süreci nasıl oluyor?
Tedavi sürecinde, hemen hemen tüm ekollerin hem fikir olduğu nokta, anoreksik kişilerin aşırı kilo alma takıntısı ve aşırı kontrol kaybı endişeleri göz önüne alınarak, tedavide ana hedefin kilo kazanma hedefi olmaması gerektiğidir. Pek çok ekol bu konuyla ilgilenir. Ender durumlarda psikolojik tedavinin yanı sıra hastaneye yatış görülür, psikiyatrik tedavi de gerekebilir. Aile terapisi -aile içindeki ilişkileri ele alan bir tedavi metodu- ve bireysel olarak psiko-dinamik terapi -kişinin içsel süreçlerinin, bilinç ve bilinçdışının çalışıldığı tedavi metodu- veya bilişsel terapi -kişinin düşünce yapısının çalışıldığı tedavi metodu- kombinasyonları uygun olabilir. Uzun dönemde, destekleyici ve dışavurumcu teknikler uygulanabilir.
Daha çok modellerin, güzellik sektörüyle ilgili kişilerin başına gelmesinin nedenlerini nelere bağlıyorsunuz?
Sosyokültürel olarak toplumda var olan popüler akımlar elbette çocukları, ergenleri, yetişkinleri etkilemektedir. Kadınlarda güzel olmanın, hatta seksi olmanın neredeyse zorunluluk haline getirildiği bakış açıları, pazarlama teknikleri ve haberlerde sıklıkla gündeme gelmekte ve özendirilmektedir. Güzellik kavramı her yüzyılda ve her toplumda farklıdır. Batı toplumlarında kadınlara nasıl güzel olacaklarına dair verilen kriterlerde, gittikçe artan bir şekilde “zayıf olmak” özendirilmektedir. 38 beden yerine 0 beden kavramı son on yılda yerleşmeye başlamış, hatta bu akımı durdurmak için 0 beden üretimlerine ve 0 beden mankenli defilelere sınırlama getiren ülkeler olmuştur.
Blumia ve anoreksiya arasında bir bağlantı var mı?
Blumia nevroza da bir yeme bozukluğudur. Blumia’da kilo görece normaldir, ancak ani şekilde kendini kaybedercesine yemek yeme ve sonrasında suçlulukla birlikte yediklerini kusma ile şekillenir. Şöyle ki; Blumik kişiler yediklerini içlerinde tutamazlar, bu yüzden yememeye çalışırlar. Ancak anoreksikler kadar dürtülerine hakim olamaz ve bir noktada yemek yerler. Bu kez normalin üstünde bir iştahla tıka basa doyacak şekilde yerler ve sonra yaptıklarına pişman olarak kusarlar. Kişinin hem anoreksik hem blumik belirtileri olduğunda ayırıcı tanı kilosudur. Kilo kaybı çoksa anoreksiya nervoza tanısı alır. Anoreksiklerin yaklaşık %40-50’sinde blumia nevroza görülür.
Asena Yurtsever Uzman Klinik Psikolog - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Evlilik, insanın hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biridir. Bunun öncesinde çocukluk ve ergenliği saymazsak okulu bitirme ve ebeveynlerden bağımsız ...
“Bundan önce yapılmış yüzlerce klinik araştırma, dijital dünyanın depresyon, kaygı ve saldırganlığı artırdığını gösteriyor. Hatta video oyunlarıyla çok ...
İrrasyonel düşüncelere kapıldığınızda kendinizi diğer insanlardan izole edilmiş hissedebilirsiniz. Acaba herkes böyle düşünüyor mu yoksa tüm bunlar sizin...
Kolayca Görmezden Gelemeyeceğiniz Beş İşaret Bir insanı daha tanımadan, bir anda, aşık olan bir yapınız mı var? İlişki geçmişiniz duygusal olarak uygun ...
İlginizi Çekebilir :
Hedeflerinize ulaşmaya çalışırken hep önünüze bir şeyler çıkıyor ve size engel mi oluyor? O “bir şeyler” acaba bizzat kendiniz olabilir misiniz? ...
Çiftlerin boşanmasının en önemli nedenleri; mizaç farklıklıları, ortak ilgi alanlarının azlığı, farklı değerlere sahip olmaları, çocuk bakımı ve yetiştirme ...
Hayatımızın normal akışında, sosyal olmanın, çalışmanın, hayatta kalabilmenin doğal bir şartı olarak duygularımızı, düşüncelerimizi, ihtiyaç ve isteklerimizi ...
Evlilik; iki kişinin aile kurmak üzere, kanunların uygun gördüğü şartlarda, ruhen ve bedenen ömür boyu sürecek şekilde bir araya gelmesi diye tanımlanır. Bu ...