ÖĞRENME STİLLERİ NELERDİR? ÖĞRENME STİLLERİ ENVANTERİ NE İŞE YARAR?
Öğrenme denildiğinde akla gelen ilk şeylerden biri, sınıfında ders veren bir öğretmen ve onu dinleyen öğrencileridir. Öğrenme işi burada başlar ve belki birçok kişi için burada biter. Yüzyıllardır böyle süregelmiş bu öğrenme süreci elbette doğrudur ve faydalıdır ancak göz ardı edilen bir nokta vardır: Öğrenme tek bir şekilde gerçekleşmez. Hayatımız boyunca belki de farkında bile olmadan kullandığımız birçok öğrenme stili vardır. Öğrenme stilleri envanterleri ise bir kişinin hangi öğrenme stiline/stillerine yatkın olduğunu, çevresini nasıl algıladığını ve öğrenme ortamı ile nasıl etkileşime girdiğini görebilmek için geliştirilmiştir.
İnsanların farklı öğrenme stillerine sahip olabileceği fikri ilk olarak 1970’li yıllarda popüler hale geldi. O zamanlardan beri, öğrenme stilleri özellikle eğitim alanında muazzam bir etki yarattı. Öğretmenler öğrencileri hakkında daha fazla şey keşfetmek ve öğrencilerin nasıl daha iyi öğrenebileceklerini anlayabilmek için öğrenme stilleri envanterlerinden yararlanmaya başladılar. Günümüzde insanlar “hayatın belirli bir döneminde gerçekleşen öğretim” anlayışından sıyrılıp “yaşam boyu öğrenme” anlayışını benimsemeye başlamıştır. Böylelikle “öğrenme” konusu, öğretmenler ve öğrencilerin de dâhil olduğu daha büyük bir topluluğun odak noktası haline gelmiştir: Yani herkesin!
Okullarda, kurslarda, eğitim merkezlerinde, iş yerlerinde verilen, ucu bucağı olmayan birçok konu hakkında çeşitli eğitim programları vardır. Bu eğitim programları düzenlenirken, hedef kitlenin öğrenme stillerine hâkim olmak ise çok kritik bir hal almıştır. Çünkü verilen eğitim, hedef kitlenin öğrenme stilleriyle ne kadar uyuşuyorsa eğitim de amacına o denli ulaşabilir. Bunun için öncelikle öğrenme stillerinin neler olduğu hakkında bilgi sahibi olmak gerekir.
Öğrenme Stilleri Nelerdir?
- Sözel Öğrenme: Sözel öğrenmeye yatkın kişiler, kelime dağarcığı geniş olan, okuyarak daha iyi öğrenebilen ve okumaktan zevk alan, sözel ifadelerle açıklanmış metinlerden daha iyi öğrenebilen kişilerdir.
- Sayısal Öğrenme: Bu öğrenme stiline yatkın kişiler, öğreneceği bilgileri sayısal sembollere dönüştürebilen, sayısal semboller kullanarak problemleri çözebilen, soyut düşünebilen kişilerdir.
- Görsel Öğrenme: Görsel öğrenen kişiler, bilgileri şemalara, grafiklere dönüştürebilen, şekiller arasındaki ilişkileri kurmada becerili olan, şekilsel örüntüleri analiz etmede ve yaratıcı fikirler üretmede başarılı olan kişilerdir. Bir kez tanıdığı veya bir kez gittiği yeri unutmayan kişiler tanıyorsanız ya da siz de onlardan biriyseniz görsel öğrenme stiline yatkınsınız demektir.
- İşitsel Öğrenme: İşitsel öğrenme stiline yatkın kişiler, çoğunlukla bir eğitmenin veya bir süpervizörün anlatımından öğrenebilen, kitap okumaktansa o kitabı okumuş birisinden öğrenmeyi tercih eden, işitsel ayırt ediciliği yüksek, görmediği bir kişiyi sesinden tanıyabilen ve müziğe ilgili olabilen kişilerdir.
- Doğa İçinde Öğrenme: Bu kişiler doğa içinde yaşayarak öğrenmeyi tercih eden, genelde somut ve beş duyu organıyla algıladığı olayları daha çabuk öğrenebilen, doğa içinde bulunmaktan ve çalışmaktan zevk alan, özgür ruhlu kişilerdir.
- İçsel Öğrenme:İçsel öğrenen kişiler, sosyal ortamlarda öğrenmesi olumsuz yönde etkilenebilen, sessiz sakin mekânlarda öğrenerek motive olabilen, öğrendiği şeyleri daha evvelki yaşantılarıyla benzeştirerek yeni öğrendiği konuları içselleştirebilen kişilerdir. Bu kişiler sosyal insanlar olsalar bile öğrenme sürecinde tek başına olmak isteyebilirler.
- Eylemsel Öğrenme: Somut problemleri çeşitli eylemlerde bulunarak deneme-yanılma yoluyla çözmeye çalışan, hata yapmaya açık olan, hatalarından dersler çıkartabilen kişiler eylemsel öğrenmeye yatkın kişilerdir.
- Düşünsel Öğrenme: Muhakeme etme, tümden gelim ve tüme varım yoluyla akıl yürütebilen, eleştirel düşünme yoluyla çok daha iyi öğrenebilen, kendi içinde neden-sonuç ilişkileriyle olayları değerlendirebilen kişiler düşünsel öğrenme stiline yatkın kişilerdir.
- Sosyal Öğrenme: İçsel öğrenen kişilerin aksine, yalnız kalmak yerine sosyal bir grubun içinde öğrenmeyi tercih eden, grup içinde tartışarak daha iyi öğrenebilen kişilerdir.
- Başkasından Öğrenme: Öğrenme sürecinde bir dış faktörün(öğretmen, eğitmen, koç vb.) olmasını isteyen, öğrenilecek konuyu belli bir düzen ve sistem içerisinde etkili bir sunumdan veya seminerden çok daha iyi öğrenebilecek kişiler başkasından öğrenme stiline yatkın kişilerdir.
Tüm öğrenme stilleri doğrudur ve geçerlidir. Bir öğrenme stili diğerinden daha iyi ya da etkilidir diyemeyiz. Önemli olan yatkın olduğunuz öğrenme stillerini keşfetmeniz ve hangilerine daha yatkınsanız bu yollarla öğrenmeye çabalamanızdır. Böylece öğrenme miktarınız ve hatırlama düzeyiniz yükselecektir. Dikkat ve konsantrasyonunuz artacak ve çalışma alışkanlıklarınızın neler olduğunu görme, bu alışkanlıkları iyileştirmeye yönelik adımlar atmanız daha kolay bir hale gelecektir. Eğitim veren kişiler için, hedef kitlenin öğrenme stiline hakim olmak da tüm bu sebeplerle çok önemlidir. Çünkü yapılan araştırmalar, bireylerin yatkın oldukları öğrenme stiline uygun şekilde planlanan eğitimlere daha olumlu tepkiler verdiklerini göstermektedir. Sonuç olarak öğrenme stillerine hâkim olmak, hem verilen eğitimden verim alınabilmesi, hem de eğitimcilerin ve eğitim alan kişilerin başarılı olabilmeleri için gereklidir.
KAYNAK
Pashler, H., McDaniel, M., Rohrer, D., &Bjork, R. (2008). Learning styles: Conceptsandevidence. Psychologicalscience in thepublicinterest, 9(3), 105-119.
Veznedaroğlu, R. L., & Özgür, A. O. (2005). Öğrenme stilleri: tanımlamalar, modeller ve işlevleri. ElementaryEducation Online, 4(2).
DBE Öğrenme Stilleri Envanteri, Geçerlik, Güvenirlik Çalışması
DBE Kurumsal Ölçme / Değerlendirme ve Eğitim Merkezi
Bizi Arayın Eğitmenlerimiz
Benzer İçerikler :
İletişim için en az iki birim, transfer edilebilecek duygu, düşünce veya bilgi ve bir iletişim kanalı gereklidir. İki birim olunduğunda ise iletişim kurmamak ...
Geçtiğimiz hafta, zihnin, içinde bulunulan zaman, mekân ve diğer koşullardan uzaklaşarak düşsel alanda gezinmesi üzerine konuşmuş; araştırmalara göre...
2001 yılında 17 ünlü yazılım geliştirme lideri bir araya geldi ve bugün projeleri yönetme şeklimizi değiştiren ve geliştiren “Agile Manifesto/ Çevik ...
Kurumların rekabet avantajlarını korumalarında yetenekli işgücüne sahip olmaları, onları elde tutmaları ve kurum hedefleri doğrultusunda kullanmaları...
İlginizi Çekebilir :
İş başvurusunda bulunan bir adaya tek başına uygulanan ‘Genel Yetenek’ testi, kişinin işe başladıktan sonraki performansının %26’sını, ...
Çok çalışmak ile fiziksel ve ruhsal sağlığı olumsuz etkileyecek kadar “hırpalanmak” birbiriyle karıştırılmamalıdır. Hangi işle meşgul olursanız ...
“Dijitalleşme sürecinde kurumlar kimi zaman empati kurmayı ihmal edebiliyor. Farkında olmadan hem müşterileri hem de çalışanları değersiz ve anlaşılmamış ...
Tüm sene çalıştıktan sonra tatil yapmak bütün çalışanların özlemle beklediği bir şey. Tatil motivasyon unsuru. İşlerden biraz uzaklaşmak, sabahları geç ...