İşe Alımda Çoklu Zeka Kuramı
“Aslında herkes dâhidir. Ama siz kalkıp bir balığı
ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, o balık
tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirecektir.”
Zekâ, bireylerin mutlu ve başarılı bir hayata sahip olmaları konusunda oldukça önemlidir. Öyle ki bu kavram tüm düşünme ve davranış kalıplarını kapsar insanoğlunun. Bu daha “zeki” olan bireylerin hayatlarında daha başarılı ya da daha mutlu olacakları anlamına gelmez. Bireylerin sahip oldukları bilişsel kapasiteleri tanıdıkları ölçüde mutlu ve başarılı olacakları, kurumların da çalışanlarının bu kapasitelerini tanıdıkları ölçüde doğru işe alım yapacakları anlamına gelir.
1980’li yıllara gelene kadar bilim dünyasında hâkim olan yaklaşım, zekâyı tek yönlü, ölçülebilir ve kendi içinde bir kavram olarak ele almak olmuştur. Yani bu anlayışa göre zekâ; doğuştan gelen, dış dünyadan ve sosyal ilişkilerden bağımsız bir takım becerilerdir. 80’li yıllara gelindiğinde bu tanım artık yetersiz kalmaya başlamış ve insan zekâsı üzerine çalışan bilim insanları zekâ kavramını yeniden ele alıp, farklı yaklaşımlar geliştirmek durumunda kalmışlardır.
Söz konusu yıllarda zekâ kavramını tekrar ele alıp, dikkatle irdeleyenlerden birisi de Harvard Üniversitesi’nden Prof. Dr. Howard Gardner’dır. Gardner, zekâ kavramının o yıllarda düşünüldüğü kadar dar bir manasının olamayacağını düşünmüş, insan zekâsı üzerine yürüttüğü araştırmalar sonucunda kavrama devrimsel denilebilecek boyutlar kazandırmıştır.
Gardner’ın çoklu zekâ kuramına göre, insan zekâsı 8 türden oluşur. Söz konusu bu 8 tür, beynin farklı alanlarında işlemekte, farklı zihinsel işlemlere yönelik gelişim göstermekte ve bu gelişime uygun olan bir iş bölümüyle çalışmaktadır. Geleneksel zekâ kuramları sadece dilsel ve matematiksel zekâ ile ilgilenirken, bu yeni yaklaşım 6 yeni boyut keşfetmektedir; görsel/alansal zekâ, bedensel/kinestetik zekâ, müziksel zekâ, sosyal/kişiler arası zekâ, kişiye dönük/kişisel zekâ ve doğacı zekâ.
Gardner’ın bu yeni yaklaşımının, sadece dilsel ve matematiksel boyutlara odaklanan eski kurama göre; insan zekâsını anlamak konusunda çok daha güçlü olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Peki, bireylerin sahip oldukları zeka özelliklerini anlamak pratikte ne işe yarayacaktır?
Şöyle ki, birbirinden farklı bilişsel kapasitelere sahip insanlar farklı işlerde farklı performanslar gösterecektir. Dolayısıyla bireylerin zekâ özelliklerine uygun pozisyonlara yerleştirilmesi, hem bireylerin başarıları ve mutlulukları açısından, hem de kurumsal başarı açısından elzemdir. Bir başka deyişle, kurumlar çalışanlarını seçerken adayların farklı boyutlarıyla zihinsel yeteneklerini ölçmeli ve onları yerleştirmeyi bu ölçüm sonucuna göre yapmalıdır. Örneğin; mimarlık üzerine yapılan bir işe alımda adayların görsel/alansal zekâ puanlarının dikkate alınması gerekirken, hizmet sektöründe çalışacak bir danışmanın işe alımı için sosyal/kişiler arası zekâ önem kazanmaktadır.
Günümüzde hala birçok ölçme aracı zekânın sadece dilsel ve matematiksel kısımlarına odaklanmakta, diğer 6 boyutu dikkate almamaktadır. Bunun sonucunda ise bu 2 boyutta “güçlü olmayan” bireyler, yetersiz olarak değerlendirilmektedir. Yapılması gereken şey, ölçme araçlarını zekânın farklı boyutları hakkında bilgi toplayabilecek şekilde tasarlamak ve buradan elde edilen bilgiye göre aday yerleştirmesi yapmaktır. Aksi takdirde “balıklar ağaca tırmanma yeteneğine göre” değerlendirilecek; daha da kötüsü bu hatanın farkında bile olunmayacaktır.
Kemal PEHLİVAN - DBE Kurumsal Gelişim Merkezi Araştırma ve Psikometri Departmanı
DBE Kurumsal Ölçme / Değerlendirme ve Eğitim Merkezi
Bizi Arayın Eğitmenlerimiz
Benzer İçerikler :
DBE tarafından sanayi sektöründe yaşanan iş kazalarının azaltılması ve iş güvenliğinin artırılması amacıyla gerçekleştirilen özel bir projedir. Bu amaçla Mavi ...
Şirketinize başvuran adayların deneyimlerinden memnun olma olasılığı ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Cevap büyük ihtimalle neredeyse umutsuz olacaktır. Daha ...
Bir yönetici ve işveren olarak şirketiniz için en uygun, en başarılı kişileri işe almak istiyor olmalısınız. İşe alım sürecinde adayların özgeçmişini taramak, ...
Kontrol Odağı Kuramı, Amerikalı psikolog Julian Rotter tarafında 1954 yılında ortaya atılmıştır. Kontrol Odağı, kişilerin davranışları ile bu davranışların ...
İlginizi Çekebilir :
Günümüz iş hayatında, sadece Türkiye’de değil bütün dünyada, ekonomik koşulların ağırlaşması, rekabet şartlarının artması sonucu, çalışanlardan ...
İşverenler, işe alma sürecinde sizi birtakım testlere tabi tutarlar. Hem başvuru süreçlerinde hem de kariyer hayatınız boyunca bilmeniz gereke...
Çok uzun süreli yoğun ve stresli çalışma neticesinde kişinin fiziksel, duygusal ve davranışsal olarak tükenmesi, duyarsızlaşması, hiç bir şey yapmak istememesi ...
"Yetkinlik" en iyi performansa sahip kişileri ayırt etmeye yarayan bilgi, beceri, tutum ve kişilik özelliklerinin davranış boyutunda ifade ...