Farklı Kültürlerde Yaşamak ve Birlikte Çalışmak
Bir Kelime, Üç Anlam
Kültür anlam bakımından belki de tarih boyunca gelmiş geçmiş en karmaşık birkaç kelimeden biridir. Çağdan çağa sürekli anlamı değişir. Kelimenin bilinen en eski anlamı bitki tohumları ya da hayvanların bilinçli bir şekilde insan eliyle yetiştirilmesi ve yeniden üretilmesiyle ilişkilidir. Nitekim İngilizce'de tarım (agriculture) kelimesi, kültür (culture) kelimesinden türemiştir.
On sekizinci yüzyıla bakıldığında kelimenin sanatla baÄŸdaÅŸmış olduÄŸu görülür. Bu baÄŸlamda kültür; müzik, resim, heykel, tiyatro, edebiyat anlamına gelmekte ve söz konusu sanat dallarında ortaya konan eserleri anlayabilecek zevke sahip kiÅŸiler ise “kültürlü” olarak tanımlanmaktadır. Yani kültür, belirli bir zümreye aittir ve ona sahip olmak belirli bir çaba gerektirir.
Kültür bu anlamını henüz yitirmemekle birlikte, günümüzde artık yeni ve daha kapsamlı bir anlama sahiptir: Bir grup tarafından paylaşılan anlam ve değerler bütünü ve bu bütünün çizdiği çerçeve içerisinde gelişen bir hayat görüşü. Yani kültür bireyin taktığı bir gözlük gibidir ve birey çevresini sarmalayan dünyayı bu pencereden görür. Gökyüzünün mavi olduğuna kimse karşı çıkmaz; fakat bireyin gökyüzünü mavinin hangi tonunda göreceğini işte bu gözlük belirler.
Çatışma mı, İş Birliği mi?
Şüphesiz farklı kültürler tarihin en eski dönemlerinden beri karşı karşıya geliyorlardı. Fakat son yüzyılda iletiÅŸim ve ulaşım alanında kat edilen ilerlemeler, finansal kapitalizmin yükseliÅŸi ve metropol nüfuslarındaki artış farklı kültürleri tarihte eÅŸi benzeri görülmemiÅŸ derecede bir araya getirdi. Bu farklılıkların en sık bir araya geldiÄŸi alanın iÅŸ yaÅŸamı olduÄŸunu söylemek yanlış olmayacaktır. Öyle ki günümüzde toplumun farklı kesimlerinden gelen bireylerin bir arada bulunup, ortak bir amaç etrafında çalışması olaÄŸan bir durumdur. Bunun yanı sıra farklı dilleri konuÅŸan kiÅŸilerin birlikte çalışması da gündelik hayatın olaÄŸan bir hali olmaya baÅŸlamıştır. Belki de birbirinden farklı bu hayat görüşlerinin bir araya gelip yeni bir “Global Kültür” oluÅŸturma sürecini baÅŸlattıkları söylenebilir.
Birbirlerinden farklı, belki de tamamen karşıt hayat görüşlerine sahip bireylerin bir araya gelip; günlerinin önemli bir bölümünü oluÅŸturan iÅŸ hayatlarında ortak bir paydada buluÅŸmaları durumu, bu karşılaÅŸma ve bir arada olma süreçleri bilinçli yönetilmezse problemlere yol açabilir. Her birey kendi doÄŸrusunun en “doÄŸru” olduÄŸunu düşünecek ve çalışma hayatı bir “çatışma” alanına evirilecektir. Fakat farklı kültürlerin bir arada çalışması demek her zaman çatışma anlamına gelmek zorunda deÄŸildir. Çok küçük dokunuÅŸlarla bu risk ortadan kaldırılıp, bilinçli bir diyalog ortamı saÄŸlanabilir ve farklı kültürlerin iÅŸ birliÄŸiyle daha verimli bir çalışma ortamı kurulabilir.
Ne Yapmalı?
Farklı bakış açılarının bir arada aynı çatı altında barınması kurumlar için bir zenginlik kaynağıdır. Farklı perspektiflere sahip çalışanlar karşılıklı olarak birbirlerinin ufkunu açma potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin gerçekleştirilmesi ise bu bireyler arasında bilinçli ve karşıdakini anlamaya yönelik bir diyalogun kurulmasına bağlıdır. Burada kurumlara düşen görev, çalışanları arasında bu diyalogun kurulabilmesini sağlayacak zemini tesis etmektir.
Dikkat edilmesi gereken ilk nokta ÅŸudur: Kurum kültürü tek bir “resmi” bakış açısı üzerine kurulmamalıdır. EÄŸer kurum bu hataya düşerse bu “resmi” bakış açısı kendisine uyan çalışanları sivriltirken, uymayanları ötekileÅŸtirecektir. Böyle bir durumda ise farklı görüşlerin sentezinden bahsedilemez. Bu sebeple kurum kültürünü dar bir çerçeveye sıkıştırmamak önemlidir, ama yeterli deÄŸildir. Bunun yanı sıra kurum; bilinçli bir ÅŸekilde birbirinden farklı bakış açılarına deÄŸer vermeli, bunu çalışanlara hissettirebilmelidir. Yani iÅŸ yaÅŸamında birey gündelik herhangi bir duruma ya da ortak bir soruna farklı bir açıdan yaklaÅŸtığında, görüşünün diÄŸerleri için deÄŸerli olacağını bilmeli; kendi özgün bakış açısıyla girdiÄŸi diyalogun karşılıklı anlaÅŸma ve çözüm odaklı olduÄŸunu hissedebilmelidir.
Yaşadığımız yüzyılda farklı kültürlerin oluşturduğu gökkuşağı birbirinden çok farklı renklere sahiptir. İş yaşamında bu farklı renklerden uyumlu bir bütün oluşturmak kurumların her bir farklı kültüre, bakış açısına gereken değeri vermesine; bireylerin ise birbirleriyle ilişkilerinde karşıdakini anlamak için çaba harcamasına bağlıdır. İşte o zaman uyumlu, yaratıcı; dolayısıyla verimli bir iş birliği mümkün olur.
Kemal PEHLİVAN - DBE Kurumsal Gelişim Merkezi Araştırma ve Psikometri Departmanı
DBE Kurumsal Ölçme / Değerlendirme ve Eğitim Merkezi
Bizi Arayın Eğitmenlerimiz
Benzer İçerikler :
Terfi almak her çalışan için mutlaka heyecan vericidir. Terfi ile birlikte daha çok sorumluluk üstlenirsiniz, kariyerinizde bir sonraki aşamaya geçmiş ...
İnsan yaratıcılığını öne çıkaran ve ciddi şekilde kullanan ekonomik ve sosyal sistemlerin geliştirildiği bir dönemde yaşıyoruz. Global ekonomide rekabet ...
Çalışan mutluluğu çalışanın gün içerisinde yaşadığı pozitif duyguların çokluğu, negatif duyguların azlığı ve hayattan alınan haz olarak açıklanmaktadı...
Şirketlerin başarısını ve çalışanların performansını arttırmanın en önemli yollarından biri, çalışanların gelişime açık yönleri hakkında eğitimler ...
İlginizi Çekebilir :
“Organizasyonlar deÄŸiÅŸmez. Ä°nsanlar deÄŸiÅŸir.” Åžirketinizde performansı artırmak, fırsatları deÄŸerlendirmek veya önemli sorunları ...
Bir takımı oluşturan herkes o takımın bir parçasıdır ve hepsinin ayrı önemi/değeri vardır. Aynı projeyi ya da aynı işi yapacak olsalar bile, o işi çok iyi ...
Soru: İş Ortamında Kaygı Yaşıyorsunuz ve Bunun Performansınızı Etkilediğini Düşünüyorsunuz. Kaygıya Ne Sebep Olur, Nasıl Sebep Olur? Cevap: Kaygı ...
Günümüz eÄŸitim dünyasında bireyler eÄŸitim hayatlarına çok erken yaÅŸlarda baÅŸlarlar. Çocukluk döneminde baÅŸlayan eÄŸitim hayatı pedagojik eÄŸitim yaklaşımlarÄ...