Kurumsal Gelişim Merkezi

DUYGUSAL DAYANIKLILIK (RESILIENCE)

DUYGUSAL DAYANIKLILIK (RESILIENCE)
 
“Yapılan araştırmalar, duygusal dayanıklılığın öğretilebilen ve öğrenilebilen bir yetenek olduğunu gösteriyor. Bu yetenek çalışanlara kazandırıldığında, çalışanların sağlık sorunu masraflarının azaldığı, performanslarının arttığı ve çalışan değişim oranının azaldığı görülüyor.”
 
Hem kişisel hem de mesleki hayatımızda zaman zaman güçlüklerle, engellerle karşılaşabiliriz ve yoğun bir stres altına girebiliriz. ‘’Duygusal dayanıklılık’’ ise kişinin tüm bu zorlu süreçlere ayak uydurabilme ve zorluklarla baş edebilme kapasitesidir. Bazı insanlar bu zorlu süreçlerde kolayca ümitsizliğe kapılabilir, geri çekilip pes edebilir. Ama duygusal dayanıklılığı yüksek olan insanlar, stres yaşadıkları durumlarda kolaylıkla toparlanabilir ve sağlıklı bir şekilde, yıpranmadan bu süreci atlatabilirler. 
Duygusal dayanıklılığı yüksek insanların beş temel özelliği vardır.
Deneyimlerden ders çıkartmak
Deneyimlerden bir anlam çıkartmak 
İnkarcılıktan kaçınarak gerçeği kabullenmek
Disiplini sağlamak ve onu sürekli kılmak
Olumlu bir tutum içinde kalabilmek
 
Araştırmacılar, ciddi düzeyde dezavantajlı koşullarda büyüyen bireylerin, nispeten daha rahat bir çocukluk dönemi geçirmiş bireylere göre yetişkinlik döneminde çok daha başarılı olduklarını gözlemlemiş ve bunun sebeplerini ortaya koymak için birçok çalışma yapmıştır. 
Bazı araştırma sonuçlarına göre duygusal dayanıklılığı yüksek bireylerin, zaman içerisinde olumlu bir adaptasyon geliştirdiği görülmüştür. Ayrıca kişinin duygusal dayanıklılığı ne kadar yükselirse, depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik sorunlar yaşama ihtimalinin de o kadar düştüğü fark edilmiştir. (Graber R., vd., 2015)
 2011 yılında yapılan ‘’Küresel İyilik Hali Endeksi’’ kişilerin stres durumunu üçe ayırıyor: 
İyi olma hali
Zorlanma hali
Acı çekme hali 
Türkiye’deki vaziyete baktığımızda, ülkedeki çalışan insanların sadece %25’i iyi olma halinde hissederken, %56’sı zorlanma halinde ve %20’sinin ise acı çekme halinde olduğu görülüyor. Bu sonuçlar Türkiye’deki çalışanların, duygusal dayanıklılığı kazandırma çalışmalarına ne kadar ihtiyaç olduğunu açıkça göstermektedir. Yapılan araştırmalar duygusal dayanıklılığın öğretilebilen ve öğrenilebilen bir yetenek olduğunu gösteriyor. Bu yetenek çalışanlara kazandırıldığında, çalışanların sağlık sorunu masraflarının azaldığı, performanslarının arttığı ve çalışan değişim oranının azaldığı görülüyor. 
 
Duygusal Dayanıklılığı Güçlendirmek İçin Neler Yapılabilir ?
 
Bilişsel Yükünüzü Bölümlere Ayırın 
Gün içerisinde yapmanız gereken iş aktivitelerini, örneğin; maillere dönüş yapma, toplantılara katılma, rapor hazırlama veya analiz yapma gibi sorumluluklarınızı gruplandırın. Her birine belirli zaman aralıklarında vakit ayırarak o an sadece tek bir işe konsantre olun.
Mola Verin 
Bir insanın kendisini önündeki işine verip odaklanarak çalışabilme süresi 90 ila 120 dakika arasında değişkenlik gösteriyor. Bu yüzden gün içinde belirli zaman aralıklarında kısa süreli dahi olsa molalar vermek, zihnin daha berrak olmasını sağlayacak, odaklanmayı artıracak ve en önemlisi duygusal dayanıklılık kapasitesini de artıracaktır. 
Kendinize Geri Çekilip Düşünme Fırsatı Verin
Stresli anlarda, o anı durdurarak duruma uzaktan objektif bir gözle bakabilmeli ve ardından sorunu çözmeye çalışmalısınız. Strese sebep olan durumu merkezinizden kaldırarak olayı yeniden ele almak, daha sağlıklı düşünmenize ve hareket etmenize yardımcı olacaktır. Tüm duygu ve düşüncelerinizi sakince değerlendirdikten sonra yaşanan olaylar karşısında daha doğru bir tepki verdiğinizi fark edeceksiniz.
Kendinize ve Diğer Bireylere Karşı Şefkatli Olun
Diğer insanlara karşı beslediğimiz şefkatin çok daha azını bile kendimize karşı gösteremediğimizi fark ettiniz mi? Özellikle mesleki hayatımızda her şeyin en mükemmel şekilde tamamlanması için kendimize gereğinden çok yüklenebiliriz ve bir başkasının başına geldiğinde üzüleceğimiz durumların içerisine bizzat kendimizi sokabiliriz. Bu durumlarda yine geriye çekilip kendimize, dinlenmek ve yenilenmek için zaman tanımalıyız. Kişinin kendisine ve başkalarına duyduğu şefkat, pozitif duyguları ve pozitif iş ilişkilerini artırarak bireyleri işbirliğine teşvik ediyor. Şefkat arttırma eğitimleri verilerek şefkatin ön planda olduğu kurum kültürlerinin teşvik edilmesi de iş verimliliğini artıyor. 
 
Kaynakça
 
Graber R., Pichon F., & Carabine E., (2015). Psychological resilience. Overseas Development Institute. 
Fletcher D., Sarkar M., (2013). Psychological resilience: a review critique of definitions, concepts and theory. European Psychologist 18(1). https://doi.org/10.1027/1016-9040/a000124
Tekeli M., Tekeli E.K., (2021). The mediating role of emotional intelligence on the impact of locus of control on psychological resilience: an application for hotel businesses. Journal of Tourism and Gastronomy Studies 9(1) 1-23. 
 
Kurumsal Gelişim Merkezi Bölümü

DBE Kurumsal Ölçme / Değerlendirme ve Eğitim Merkezi
Bizi Arayın  Eğitmenlerimiz

Benzer İçerikler :

İŞ YERİNDE ANKSİYETE İLE BAŞ ETME YOLLARI

Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre çoğu insan, geçen yıllara oranla daha çok anksiyete ve depresyon yaşıyor. Uzaktan çalışmanın yaygınlaştığı, yeni bir...

İşe Alımda Neden Psikometrik Test ve Envanter Kullanılmalı?

Personel seçimini, en basit şekliyle “belirli bir görev için en uygun adayı seçmek” olarak tanımlarsak, bu sürecin temel hedefinin en uygun adayı ...

Çalışanların Ruh Sağlığını Korumak: İK’ya Düşen Roller?

Çalışan Memnuniyeti araştırmalarında en çok sorgulanan konular; Fiziksel Çalışma Ortamı, Psikolojik Çalışma Ortamı, İlk Yönetici, Üst Yönetim, Ücretlendirme ve ...

İş'te Stres Kaynakları

İş yerindeki stres kaynakları sandığımız gibi, zamanın yetmemesi veya iş yükü değildir. Ancak, stresi yaşadığımız zamanlar etrafta ilk suçlayabildiğimiz şey ...

İlginizi Çekebilir :

Onboarding

Onboarding, yeni çalışanları kurum kültürüne adapte etme ve kurumla çalışanı bütünleştirme sürecidir diyebiliriz. Bu süreçte, kurumsal markanın, değerlerinin ...

İŞ YERİNDE GÜVEN KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURMA STRATEJİLERİ

Sağlıklı ilişkilerin temelinde güven vardır. En genel tanımıyla güven, bir tarafın diğerinin eylemlerinin ve aldığı kararların doğruluğuna inanmasıdır. İki ...

Depresyondan kurtulmanıza Yardımcı Olacak 10 Küçük Fiziksel Aktivite

Eğer depresyonla mücadele ediyorsanız, herhangi bir egzersiz yapmayı düşünmek bile çok yorucudur. Belki şu anda bir adım atmakla ya da koltuktan kalkmakla bile ...

YARATICI LİDERLİK: İŞ DÜNYASINDA YARATICILIĞIN ÖNEMİ

Son zamanlarda “Yaratıcı Liderlik” ve “İnovasyon Liderliği” terimlerini daha sık duyar hale geldik. Yapılan bazı araştırmalar, işe...