Duygusal Dayanıklılık
Duygusal Dayanıklılık
Duygusal dayanıklılık, kişinin değişime ve karışıklığa ayak uydurabilme kapasitesidir. Duygusal dayanıklılığı yüksek olan çalışanlar, stres yaşadıkları durumlarda kendini kolaylıkla toparlayabilen çalışanlardır.
Gallup’un 2011 yılında yaptığı Küresel İyilik Hali Endeksi, tüm ülkelerde kişilerin stres durumlarını üçe ayırıyor. Bu üçlü skalayı iyi olma hali, zorlanma hali ve acı çekme hali diye tanımlayan Gallup araştırması, tüm ülkelerin nüfuslarının yüzde kaçının iyi olma halinde, yüzde kaçının zorlanma halinde, yüzde kaçınınsa acı çekme halinde olduğu sonucunu paylaşıyor. Araştırma sonuçlarına göre Amerika’da %56 iyi olma halinde, %41 zorlanma halinde ve sadece %3 acı çekme halindeyken, Türkiye’de bu sayıların kişilerin daha çok stres yaşadığı yönünde değiştiğini görüyoruz. Türkiye’deki sonuçlara bakıldığında sadece %25 iyi olma halinde hissederken, ülkenin %56’sı, yani çoğunluğu zorlanma halinde olduğunu, %20’sinin ise acı çektiğini belirtiyor. Bu sonuçlar aslında Türkiye’deki çalışanların duygusal dayanıklılığa ne kadar ihtiyacı olduğunu açık ve net bir şekilde bize gösteriyor.
Şanslıyız ki yapılan araştırmalar duygusal dayanıklılığın öğretilebilen ve öğrenilebilen bir yetenek olduğunu gösteriyor. Ancak bu yeteneğin çalışanlara kazandırılması için sıkça uygulanması ve sağlıklı bir iş yaşantısına entegre edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda, son senelerde çalışanların duygusal dayanıklılığını artırmak için firmaların yaptığı yatırımların, çalışanların sağlık sorunu masraflarını azalttığını, performansını artırdığını ve çalışan değişim oranını azalttığını gösteriyor.
Peki, bizler duygusal dayanıklılığımızı artırmak için neler yapabiliriz?
- Bilinçli Farkındalık Egzersizleri Yapın: Bilinçli farkındalığın çalışanın performansını artırmanın yanı sıra, kişiye bilişsel esneklik kazandırdığı ve işte yaşanan stresi azalttığı psikologlar tarafından kanıtlandı. Günümüzde bilinçli farkındalığımızı artırmak için pek çok kaynak mevcut. Örneğin; bilinçli farkındalık egzersizleri için Headspace, Calm ve Spire gibi kolayca ulaşabileceğimiz telefon aplikasyonları kullanılabilir ve bu alanda çalışan pek çok eğitmen de mevcut. Aplikasyonları kullanıp aynı zamanda yüz yüze eğitim almak en hızlı davranış değişikliğini getiriyor ve duygusal dayanıklılığını artırma yolunda çalışanlar üzerinde etkili oluyor. Yani hızlı değişim için farklı kaynaklardan aynı anda yararlanmak tavsiye ediliyor.
- Bilişsel Yükünüzü Bölümlere Ayırın: Bir saniye içerisinde 11 milyon tane bilgi alıyoruz, beynimiz ise bunların ancak 40 tanesini etkin bir şekilde işleyebiliyor. Aldığımız bilgi sayısını azaltamayacağımız için alınan bilgi yükünü beynimizin daha rahat işlemesi açısından parçalara bölebiliriz. Örneğin; iş aktivitelerimizi mailleşme, toplantılar ve beyin fırtınası toplantıları şeklinde gruplayarak, bir anda sadece bir tanesine konsantre olabiliriz. Uzmanlar gün içerisinde işte belli bir aktiviteye yoğunlaşmak için bir zaman dilimi belirlenmesi gerektiğini ve bunun beynimizi bilgi işlenmesi konusunda rahatlatacağını savunuyor.
- Mola Alın: Enerji döngülerimiz genellikle 90-120 dakika sürüyor, bu nedenle dikkatimizi toplamak için birkaç dakika ara vermek ve enerjimizi yenilemek tipik bir iş günü içerisinde çok değerli. Araştırmalar iş aktivitelerini birkaç dakikalık molalarla bile dengelemenin kişiye daha çok enerji, zihni berraklık ve odaklanma getireceğini bunların da bizim duygusal dayanıklılık kapasitemizi artıracağını gösteriyor.
- Zihinsel Çevikliğinizi Geliştirin: Stresli anlarda, o anı durdurmak, durumu uzaktan objektif bir şekilde değerlendirip, daha sonra sorunu çözmeye çalışmak mümkün. Bu bağlamda stresi anının merkezinden kaldırmak, kişiye o anki düşünce ve duygularına daha rahat yoğunlaşma şansı sağlıyor. Kişi bu duygu ve düşünceleri sakince değerlendirdikten sonra yaşanan olay karşısında daha doğru bir tepki verebiliyor.
- Kendinize ve Diğerlerine Karşı Şefkatli Olun: Araştırmalar, kişinin kendisine ve başkalarına duyduğu şefkatin pozitif duyguları, pozitif iş ilişkilerini artırdığı ve işbirliğine teşvik ettiğini gösteriyor. Şefkat artırma eğitim programları kişinin mutluluğunu ve iyi oluşunu artırırken stresini azaltıyor. Şefkatin ön planda olduğu kurum kültürlerinin teşvik edilmesi ve oluşması iş verimliliğini artırıyor.
Cansu Özman Proje Uzmanı - DBE Kurumsal Gelişim Merkezi
DBE Kurumsal Ölçme / Değerlendirme ve Eğitim Merkezi
Bizi Arayın Eğitmenlerimiz
Benzer İçerikler :
İş Dünyasının Yeni Trendi Gamification (Oyunlaştırma) Önce İş Sonra Eğlence Diyenlerden Misiniz? Geçmişteki inanca göre eğlence ve performans zıt ...
Yöneticiler genellikle işle ilgili teknik konuları önceliklendirip çalışanların duygusal beklenti, ihtiyaç ya da sorunlarıyla ilgili konuları göz ardı ederler. ...
Wellbeing; “refah”, “sağlıklı ve mutlu hissetme durumu”, “bedensel, ruhsal, zihinsel denge ve huzur” demek. Ne çok şey ...
“En ilerici ve yenilikçi şirketler bile henüz hangi sistemin ne kadar işe yaradığını tam olarak çözebilmiş değiller. Yöneticilerin en uygun çalışma ...
İlginizi Çekebilir :
Son zamanlarda, araştırmalar, ebeveynlerin iş stresinin aile ilişkilerine, çocukların ve ergenlerin psikolojisine bazı etkileri olduğunu gösteriyor. ...
TDK “devrim” kelimesini, belirli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik olarak tanımlar. Bu açıklamada nitelikli kelimesini akılımızda ...
Son dönemde sürdürülebilir başarı çok moda bir deyiş oldu. İnnovasyondur, teknolojidir, pazarlamadır seferber oldu da, insan odağı hep atlandı. İşin özü, ...
Empati, sözlük anlamı olarak “kendimizi bir diğer kişinin yerine koyup onun gibi hissedebilmek ve düşünmek” manasına gelmektedir. Dolayısıyla bu ...