Basında Dbe

Travmatik Olaylar Karşısında Aile-Çocuk İş Birliği

Travmatik Olaylar Karşısında Aile-Çocuk İş Birliği

Terör olayları gibi pek çok durum, her yaştan insanın davranışlarında değişimlere yol açabiliyor, Yaşanan acılar ve kayıplara, dolaylı yoldan maruz kalınsa dahi ağır travmatik deneyimler ortaya çıkabiliyor. Bu durumda ailelerin en büyük endişesi de çocukları oluyor.

Travmatik olayların çocuklar üzerindeki etkisi ne oluyor? Yapılan araştırmalar bu konuda neleri açığa çıkarıyor? Aileler, çocuklarını travmatik olayların etkisinden nasıl koruyabilirler?

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Klinik Psikolog Begüm Ayşegül Avdınoğlu. çocukları etkileyen travmalar ile baş edebilmenin yollarını açıklıyor...

Bu yıl içerisinde art arda yaşadığımız saldırılar ve geçtiğimiz günlerde yaşanan darbe girişimi, pek çok insanın yaralanmasına. hayatlarını kaybetmesine ve doğrudan şahit olunmasa da çocuklar dâhil her yaştan insanın korku ve çaresizlik duygularını yaşamasına vol açtı. Medyadan konu ile ilgili şahit olunan görüntüler de bu olumsuz duyguların daha da derinleşmesine ve travmatik sonuçlara yol açtı.

Darbe girişimi ya da terör gibi travmatik olayların çocuklar üzerindeki etkisi nedir?

Aileler, çocuklarını bu gibi travmatik olaylardan nasıl koruyabilirler?

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü nden Uzman Klinik Psikolog Begüm Ayşegül Aydınoğlu, travmanın çocuklar üzerindeki davranışsal etkilerini ve bu süreci aile ile birlikte atlatmanın yollarını şöyle açıklıyor: "Terör gibi travmatik bir olayın çocuklar üzerinde fiziksel, duygusal, zihinsel ve davranışsal etkileri vardır. Bu etkiler çocukların yaşlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. 0-6 yaş arasındaki çocuklarda ebeveynlerinden ayrılma korkusu, ağlamalar, çığlıklar, huzursuzluk. iştahın azalması, uykuya geçmekte zorluk, kabuslar, alt ıslatma, parmak emme gibi regresif (gerileme) davranışlar ve karanlık korkusu görülebilirken: 6-11 yaş arasındaki çocuklarda kişilerarası ilişkilerden ve aktivitelerden uzaklaşma, yıkıcı davranışlar, korkular, huzursuzluk, dikkatin azalması ve okul notlarının düşmesi gibi sorunlar gözlenebilir. Aynı zamanda bu yaş grubu çocukları kendilerini depresif, kaygılı ve suçlu hissedebilir ya da hissizleşmiş gibi görünebilirler. 12 yaş ve üzerindeki çocuklarda ise geriye dönüşler (flashbacks), iştah ve uyku problemleri, gerginlik, geri çekilme, fiziksel şikayetler, okul başarısının düşmesi gözlemlenebilir." Pentagon'da 11 Eylül saldırısının ardından ilkokul öğrencileri ile gerçekleştirilen bir araştırmada, çocukların yüzde 73'ünde en az bir travma sonrası stres bozukluğu (TTSB) semptomu, yüzde 60'ında ise en az 3 TSSB semptomu geliştirdiği tespit edildi. Araştırmada çocukların yüzde 20'den fazlası olayları tekrar tekrar yaşıyor gibi hissettiklerini belirtirken, yüzde 25'i yalnız kalma korkusu, yüzde 65'i ise güvenlik hislerinin sallantıda olduğunu bildirdi. Saldırının üzerinden 6 ay geçtikten sonra 9-21 yaş arasındaki yaklaşık 8 bin çocukla yapılan başka bir araştırmada, çocukların yüzde 10.6'sının olayları tekrar tekrar yaşadıklarını, kaçınma davranışı gösterdikleri ve aşırı uyarılma halinde oldukları görüldü. Travmanın çocuklarda yarattığı davranışsal etkiler aşikâr. Peki ya aileler böyle durumlarda ne yapmalı? Aydınoğlu:

"Çoğu aile terör olayları hakkında çocuklarıyla neyi. nasıl konuşacakları konusunda endişeleniyor. Bazı aileler bu konuda sessiz kalmanın çocuklarını daha çok koruyacağına inanıyor. Hâlbuki, çocukların yaşlarına ve gelişim dönemlerine uygun bir dilde neler olduğunu paylaşmak çocukların olayları anlamlandırmasına ve yaşadıkları yoğun korku, çaresizlik ve güvensizlik duygularıyla daha iyi başa çıkmalarına fırsat sağlıyor. Bu sebeple, çocuklarla yapılması gereken konuşmayı ertelemeden, hayatlarındaki en yakın ve en önemli kişilerden bu konuda doğru bilgileri almalarına izin vermek gerekiyor." Klinik Psikolog Begüm Ayşegül Aydınoğlu, travmatik olaylar karşısında ailelerin yapması gerekenleri 7 maddede özetliyor:

1- Terör olayları çocukların güvenlik hislerini zedeler. Güvende olduklarına dair olan inançlarını tazelemek ve yakınlarının yanlarında olduğunu hissettirmek önemlidir.

2- Çocuklar, pek çok farklı kaynaktan yanlış bilgiler edinmiş olabilirler. Bu sebeple, öncelikle olay hakkında onlara neler bildiklerini sormak ve ardından yaşlarına uygun, basit ve net bir şekilde neler yaşandığının paylaşılması iyi olacaktır.

3- Olaylar karşısında üzüntü, öfke gibi yaşanacak tüm hislerin doğal olduğunu bilmelerine ve neler hissettiklerini konuşmalarına izin verilmeli, duygularını açığa çıkarmaları için onlara yardımcı olunmalıdır.

4- Çocuklarla konu hakkında konuşurken sakin kalmak önemlidir. Duygularına dair en önemli ipuçlarını ailelerinden alacaklarından, kaygılı bir yaklaşım içinde olmamak günlük rutinleri aynı şekilde devam ettirmek gerekiyor.

5- Eğer çocukların yaşları küçükse, neler yaşandığı ve neler hissettikleri hakkında resim çizmeye ya da oyun oynamaya teşvik edilmeli. Bu, onların duygularını anlamlandırmalarına ve yoğun duygularıyla başa çıkmalarına olanak sağlar.

6- Medya organlarının kullanımı ailelerin rehberliğinde takip edilmelidir.

7- Çocukların iyi olmaları için öncelikle ailelerin iyi olmaları gerekir. Süreçte duygularını fark etmeleri, anlamlandırmaları, çevreleriyle paylaşmaları ve günlük rutinlerine devam etmeleri onlara yardımcı olacaktır.

Her şeyin daha iyi olacağına dair umutlu olmak ve bunu çocuklara yansıtmak, onların dayanıklılığını artırır, rahatlamalarını sağlar.

Milat Gazetesi / 15.08.2016

Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.

Benzer İçerikler :

Çocuklara kitap okuma nasıl sevdirilir?

Çocuk okuma alışkanlığını öncelikle ailede, sonra da okulda kazanır. Ebeveynler kitaba değer veriyorsa, düzenli olarak okuyorsa, çocuklarının okumaları için de ...

Koçluk Kavramı yeni Boyut Kazanıyor

İş Dünyasında "Kast Sistemi YIKILIYOR" DBE ve İngiltere merkezli liderlik gelişim markası The Forton Group iş birliğinde verilen "Koçluk ve ...

İş Dünyasının Koçluk İhtiyacı Yetenek Yönetimine Odaklandı

Kişisel ve profesyonel alanda verimi artırmak amacıyla alınan koçluk hizmeti, yetenek yönetiminin merkezinde yer almaya başlıyor. İK ve yetenek geliştirm...

İşten çıkış mülakatı deyip geçmeyin!

Günümüzde önemi giderek artan işten çıkış mülakatlarının kritik değeri şirketler tarafından anlaşılmaya başladı. Çalışan bağlılığı ve yetenek yönetimi sürecine ...

İlginizi Çekebilir :

Yeni Yıl ve Yeni Hayaller

Yeni bir iş, farklı bir kariyer ve belki de aşk... 2013'ü geride bırakmaya hazırlandığımız şu dönemde pek çok kişinin yeni yıl hayallerinin en kilit ...

Performans Baskısı Çalışanı Hasta Ediyor

Hepimiz bir miktar performans baskısı yaşıyoruz. Hata yapma, eleştirilme kaygısı, rekabetçi ortam, işsiz kalma korkusu, mükemmeliyetçilik performans baskısını ...

Buraya Çocuksuz Girilmez!

İstanbul’un Göbeğinde Küçük Bir Şehir… Bu şehrin kendi anayasası, pasaportu, kamu binaları ve sadece bu şehirde geçerli para birimi bile var. ...

Deneyimli ve mümkünse eğitimli bakıcı tercih edin

Deneyimli ve Mümkünse Eğitimli Bakıcı Tercih Edin Uzun zamandır beklediğiniz bebeğinizi ya kucağınıza aldınız ya da almak üzeresiniz. Zorlu bi...