Söyleyin gitsin, ama nasıl?
Sevdiğiniz erkekle hassas konular üzerine konuşurken doğru yöntemleri kullanırsanız hem ilişkinizi hem de ruhsal ve fiziksel sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Konuşmazsak dost olamıyoruz, birbirimizin hayatında ne olduğunu bilmiyoruz, kaygılarımızı, hayallerimizi, planlarımızı paylaşamıyoruz.
Konuşabilen bir çift olduğumuzda sorunları da konuşup halledebiliyor, hallolmayanları da olduğu gibi kabul etmeyi başarıyoruz. Yani ilişkideki zor zamanlarla nasıl başa çıkacağımızı iyi günlerdeki performansımız etkiliyor. Konuşmayı başardıkça beraber gelişip dönüşebiliyor, birbirimizin yaralarına iyi geliyoruz. Dünyadaki kötülükler karşısında sığınacak bir limanımız oluyor. İyi çocuklar yetiştiriyor ve bu güzel iletişim alışkanlığının nesilden nesile akmasını sağlayabiliyoruz. O zaman daha ne duruyoruz? Konuşmanın doğrularını öğrenip başlayalım kendimizi anlatmaya....
Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Çift ve Aile Terapisti Feryal Tükel, bir toplumda demokrasi kültürü ne kadar yerleşmişse ve bu kültür ne kadar içselleştirilmişse bireylerin de kendini ifade etmeyi, isteklerini, arzularını dile getirmeyi, eleştirilerini yapıcı dille söyleyebilmeyi o kadar iyi başardıklarını söylüyor. Farklı düşüncelerin, eğilimlerin, kişiliklerin kabul edildiği bir toplumda yaşayan, ailede ve okulda bu yönde bir eğitim alan kişi için konuşmak kolaylaşıyor. İlk adet gördüğünde "Ben kızımla böyle konulan konuşamam" diyerek bilgilendirme görevini teyzeye veren anneyi örnek gösteren Uzman Klinik Psikolog Feryal Tükel, "Bu, o kız çocuğunun başka hassas konuları kendine saklamasına neden olabilecek bir davranış... Dolayısıyla nasıl bir ailede büyüyorsak, anne-baba arasında nasıl bir ilişki görüyor ve onu nasıl içselleştiriyorsak, 'değerliyim, seviliyorum, anlaşılıyorum' duygularını önce aile içerisinde sonra okulda ne kadar alıyorsak, yetişkin yaşantımızda kendimizi de o kadar güvenli, rahat ve huzurlu hissediyoruz. Konuşmanın neredeyse yasak olduğu, anne-babanın kendi aralarında hiç konuşmadığı, çocukların dinlenilmediği bir ailede yetişen çocuk, 'Ben duygularımı içime atmalıyım' çıkarımını yapıyor. Hatta bazen duygularından kopuyor" diyor.
Formsante / 01.12.2014
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Plajda güneşlenirken, cennetten bir köşede denize girerken okumak için hazırlanmış bir dergide tatil dönüşüyle ilgili bir yazıya rastlamak sizi şaşırtabilir. ...
Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE), yöntemi, felsefesi ve iş modeliyle fark yaratan, İngiltere merkezli liderlik gelişim markası The Forton Group ile ...
Kanat çırpan kalpler... Heyecanlı buluşmalar... Derken evlilik, balayı, cicim ayları... Ya sonra? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Çift ve Aile ...
"Bireydeki yetenek ne kadar erken fark edilir ise gelişim de o kadar hızlı oluyor. Aksi halde bireyin yeteneğinde körelme söz konusu. Yeteneğin...
İlginizi Çekebilir :
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Endüstri ve Örgüt Psikoloğu Burcu Çanacık yeni çıkan kitabı "Çalışanları Elden Kaçırmanın 50 Muhteşem Yolu"nda ...
Çalışanlar izin haklarını istedikleri tarihlerde değerlendirmek istiyor. Çakışan veya alınamayan izinler motivasyon kaybına neden oluyor. Orta yolu bulmak ise ...
Öğle uykusunun Çin'de çalışanlar için "anayasal hak" olduğunu biliyor muydunuz? Peki İsmet İnönü'den Vehbi Koç ve George W. ...
Yeni yıl demek yeni kararlar demek birçoğumuz için. Peki bu kararları gerçekleştirmenin yolları neler? Yaptığımız hangi yanlışlar bir hevesle koyduğumuz ...