Sobe Sobe
Eskiden çıkıp çığlık çığlığa oyunlar oynadığımız koşturduğumuz sokak ve mahallelerimiz vardı. Bugün şehir çocukları doğal gelişen oyunlardan ve arkadaşlıklardan mahrum ne yazık ki...
Saklambaç, elim sende, yakar top, ebelemece, tilki tilki saatin kaç, seksek, ip atlamaca, lastik... Daha ağaçlı sokaklar, daha küçük binalar, daha tenha araç trafiği, daha çok bahçe, daha az televizyon, daha az oyuncak, daha geniş hayal gücü... Çarpık çurpuk devleşen şehirlerimizde bu nimetleri tatmış son nesillerdeniz. Bizim çocuklarımız artık özel parklarda, okullarda ve gruplarda önceden planlanan programlanan oyunlara katılıyorlar.
Çocukların fiziksel, duygusal ve psikomotor gelişimleri açısından dış mekan oyunları çok önemli. Çocuğa doğal öğrenme ortamı yaratıyorlar. Öğrendiklerimizin yüzde ellisini dört yaşına, yüzde seksenini de sekiz yaşına kadar öğrendiğimizi düşünürsek, okul öncesinde çocuklarımızın bu tür oyun ve aktiviteler içinde olmasının önemini anlayabilirsiniz.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümünden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga, arkadaşlarıyla en basit tanımıyla "koşup oynayan" çocuğun hayatında gerçekleşen olumlu değişiklikleri açıklıyor.
Ebebek /22.08.2011
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Romantik bir iliÅŸkiye baÅŸlarken sözleÅŸme yapanların sayısı artıyor. SözleÅŸme maddeleriyle romantizmi yan yana düşünemiyor musunuz? Belki de bakış açınızÄ...
İşte uzmanlardan okulun ilk haftasında anne babaları rahatlatacak öneriler. Yaz döneminin ardından okullar açılıyor. Okul sıralarıyla ilk defa tanışacak...
Maden faciasından yaklaşık 10 bin kişinin etkileneceği ve ailelere hızla psikolojik destek sağlanması istendi. Ruhsal sorunlar gelişecek. Uzman Psikolog ...
"Çocuğunuza Okuyun! Ne Okuduğunuzun Önemi Yok..." Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılması ve kitap seçimi konusunda Davranış Bilimler...
İlginizi Çekebilir :
DBE'den Uzman Endüstri ve Örgüt Psikoloğu Burcu Çanacık, son dönemde insan odağının hep atlandığını söylüyor. "Son dönemde sürdürülebilir başarı çok ...
"Paranoyak olman, izlendiğin anlamına gelmez!" vecizesini duymuşsunuzdur mutlaka. Toplumumuzda adeta ikili delilik seviyesine bizi ulaştıran bu bakış ...
Hepimiz bir miktar performans baskısı yaşıyoruz. Hata yapma, eleştirilme kaygısı, rekabetçi ortam, işsiz kalma korkusu, mükemmeliyetçilik performans baskısını ...
Aileler panik ve endişe ile çocuklarının teknolojik aletlerle geçirdiği zamanı sınırlamaya çalışıyor. Sosyalleşme, bilgiye ulaşma, becerileri geliştirme gibi ...