Basında Dbe

Bir kadın okuyucu ingiliz ELLE dergisine yazdığı imzasız bir mektupta ilişkide aşk ve sevginin varlığını sorguluyor: "Evlendiğiniz adama gerçekten aşık olduğunuzu nasıl anlarsınız? Peki ya değilseniz... diyor ve devam ediyor;

AÅŸkın anlamını biliyor musunuz? BildiÄŸinizden emin misiniz? 40’lı yaÅŸlarıma yaklaşırken, bu soruyu yanıtlayamama ve aslında cevabını da hiçbir zaman bilememe ihtimali beni korkutuyor. Dürüst olmak gerekirse, hiç aşık olmadığım ihtimalinden de korkuyorum.

Öncelikle kendimden bahsedeyim. Hayatımda 20 yıldır tanıdığım bir adam var. 15 yılını romantik bir ilişkiyle geçirdiğimiz bu sürecin dokuz yılına evli devam ettik ama şu an onu sevdiğimden ve aslında onu hiç sevmiş miydim, emin değilim. O çok zeki ve epeyce zor biri. İlk defa bir araya geldiğimizde ciddi bir ilişki değil de öylesine takılmak istemişti.
15 yıla, bir düğüne ve ardından gelen iki çocuğa rağmen hala aşık değil de bir hayalin peşinde gezip gezmediğimi merak ediyorum. Zaten o da bunca yıldır benim gerçekte olabileceğim, olmak istediğim kadınla beraber değil. Benim tanımadığı halimi sever miydi peki? Şimdiye kadar beni gerçekten ve tüm kalbiyle sevmiş miydi?

Geçmişe Yolculuk

Tam olarak ne demek istediÄŸimi anlatmak için sizinle aÅŸk hayatıma kısa bir yolculuk gerçekleÅŸtirmemiz gerek. Öyle orijinal denecek bir seyahat deÄŸildi bu. Ä°lk öpücük deneyimimi 13 yaşında zil zurna sarhoÅŸ bir çocukla yaÅŸamıştım. Erkeklerin gösterdiÄŸi ilgiye öylesine minnettardım ki onlarla mücadeleye girmeyerek iliÅŸkileri hep basit tuttum. Vücudunu sıkıca saran tişörtleriyle bebek sesleri çıkararak konuÅŸan kızları bilir misiniz? Ä°ÅŸte ben onlardan biriydim: kıkırdamalarıyla erkeklere çekici gelen ama kimsenin “çıkmaya tenezzül etmediÄŸi”. Bu durum onları memnun etmek için daha çok çabalamama sebep oldu ve nihayetinde reddedilme hissi benimle özdeÅŸleÅŸti. Ä°lk gençlik yıllarımda bir erkeÄŸin deÄŸerini beni reddetme ÅŸekliyle ölçmeye baÅŸlamıştım, o derece. Bu süreçte güvensizliÄŸi arzuyla iliÅŸkilendirmeyi öğrendim.

Aşkta Aile Faktörü

Düşük özsaygı, hislerime güvenememe -ve hatta duygularımı tanımlayamama- “suçunun” ne kadarı anne ve babama ait? Aile yaÅŸantımda aşırı dram yoktu fakat gelecekteki romantik iliÅŸki için ilham verici de deÄŸildi. Zeki ve buz kalpli annem, çekici ve fakat ondan daha az akıllı babamı aÅŸağılamaya pek meyilliydi. Özellikle de sık yaÅŸanan tartışmaları sırasında. Annemin aÅŸağılamaları karşısında babam patlamaya hazır bomba gibiydi. Ne zaman ben veya babam onun canını sıksak, biz onun hükmüne girene kadar tepkisini sürdürürdü. Ä°lgiye muhtaç, kafası karışık bir çocuÄŸun ebeveyninin böyle olması tam bir felaketti: Ben umutsuzca, annesinin onayını almaya ve babasının acılarını yatıştırmaya çalışan bir çocuk olarak büyüdüm.

AÅŸk ve Yetenek

Pek çok yetiÅŸkin, aile hayatlarının ilk yıllarında geçmiÅŸte yaÅŸadıkları dinamikleri yeniden yaratır. DiÄŸerleriyse, buna ben de dahilim, bu dinamikleri “umutsuzca” düzeltmeyi dener. AÅŸkı matematiÄŸe indirgersek benim romantik mirasımın özeti şöyle olabilir: karmaÅŸa korkusu + düşük özgüven (olarak karşımıza çıkan, saÄŸlıklı bir iliÅŸkinin ne olduÄŸunu bilmemek) = bilgisiz, yapmacık insanlar, kendine aÅŸkı layık görmeyen ve herkesi memnun etmeye çalışanlar. Gerçekten aşık olabilecek yeteneÄŸe sahip miydim? Hayır. Beni yetersiz gören erkeklerin peÅŸinden gittim hep ve onlara hislerim aÅŸktan baÅŸka her ÅŸeye benziyordu.

EvliliÄŸe DoÄŸru

20’li yaÅŸlarımın ortalarında benden yaşça büyük olan Adam’la tanıştım. Huysuz ve uzlaÅŸmaz yanıyla tökezlememe neden olurken aşırı komik, zeki ve yakışıklı oluÅŸu ve bana duyduÄŸu hayranlıkla kendimi iyi hissettiriyordu. Benden hoÅŸlandığını ne kadar az düşünmeye çalıştıysam da iÅŸe yaramadı. Biliyorum ki özgüven içten gelir. O zamanlar böyle bir adam beni istiyorsa o kadar da kötü biri olamam diye düşündüğümü hatırlıyorum. Adam, benim olaylı yaÅŸamımda dönüm noktasıydı.

Adam’la iliÅŸkim ben baÅŸka biriyle görüşmeye baÅŸlayana kadar iki yıl sürdü. Yeni görüştüğüm kiÅŸi ciddi bir ÅŸeyler yaÅŸamak istemiyordu, yani harika olan seksin kendisiydi. Sonra bir baÅŸkası ve bir baÅŸkası daha… EvleneceÄŸim adam da hayatıma bir baÅŸkası olarak girmiÅŸti. Ama altı ay sonra iliÅŸkiyi bitirerek kendimi bile ÅŸaşırttım. Sadece anlık bir kendini koruma çabasıydı yaÅŸadığım. Bir yıl sonra niÅŸanlandık. Takılmaya baÅŸlamadan önce yıllar süren arkadaÅŸlığımız iÅŸe yaramış olsa gerek, çünkü ne zaman beni kaybedecek gibi olsa geri geldi ve problemlerimizi hep geride bıraktık.

Soru Ä°ÅŸaretleri

Mutlu bir son mu dersiniz? Pek emin deÄŸilim. îlk 12 yılı muhtemelen ona çekici gelmeyecek asıl kiÅŸiliÄŸimi ondan saklamaya çalışarak geçirdim. Yani aşık olduÄŸu aslında piriipak doÄŸrular deÄŸildi. Beni sevmesine izin vermem gerektiÄŸini biliyorum ve beni tanımasına izin vermeliyim. Ä°liÅŸkilerin ne kadar iÅŸlevsel olabileceÄŸini sürekli göz ardı etmemin ardında bunu ne kadar arzulasam da bizim birlikte olmak için yaratıldığımıza gerçekten inanmadığım gerçeÄŸi yatıyor. Peki onu seviyor muyum? Sanırım evet. Ama onun beni tam anlamıyla tanımadan bana aşık olduÄŸu gerçeÄŸi beni rahatsız ediyor. Bu yalnızca onun duygularından deÄŸil fakat kendi duygularımdan da şüphe etmeme neden oluyor. Bu durumda böylesi bir iliÅŸki çok da güçlü temeller üzerinde deÄŸildir, öyle deÄŸil mi?

Aşkın Ne Olduğu Öğretilmeli (mi)!

Mutlu bir son mu dersiniz? Pek emin değilim. ilk 12 yılı muhtemelen ona çekici gelmeyecek asıl kişiliğimi ondan saklamaya çalışarak geçirdim. Yani aşık olduğu aslında pirüpak doğrular değildi. Beni sevmesine izin vermem gerektiğini biliyorum ve beni tanımasına izin vermeliyim. İlişkilerin ne kadar işlevsel olabileceğini sürekli göz ardı etmemin ardında bunu ne kadar arzulasam da bizim birlikte olmak için yaratıldığımıza gerçekten inanmadığım gerçeği yatıyor. Peki, onu seviyor muyum? Sanırım evet. Ama onun beni tam anlamıyla tanımadan bana aşık olduğu gerçeği beni rahatsız ediyor. Bu yalnızca onun duygularından değil fakat kendi duygularımdan da şüphe etmeme neden oluyor. Bu durumda böylesi bir ilişki çok da güçlü temeller üzerinde değildir, öyle değil mi?

DBE’den Çift ve Aile Terapisti Feryal Tükel BaÅŸarılı Ä°liÅŸki İçin Uyumun Önemini Vurguluyor

“Ä°ki kiÅŸinin duygusal ve cinsel uyumu, anlaÅŸmazlıkları çözme ve karar alma becerileri, ailelerle iliÅŸkilerde uyum, evlilikte bütçe yönetimi, iÅŸ bölümleri, çocuk yapma, kariyer hedefleri gibi konularda anlaÅŸma içinde kalmaları evliliÄŸin sürebilmesi için önemli. Dünyaca ünlü çift terapisti Dr. John Gottman evliliÄŸin yürümesini saÄŸlayan ÅŸeyin ÅŸaşılacak derecede basit olduÄŸunu söylüyor: ‘Mutlu çiftler, günlük yaÅŸamlarında birbirleriyle ilgili olumsuz duygularının olumlu olanlardan ağır basmasını engelleyen bir dinamiÄŸi yakalamış olanlardır. Onlar birbirlerini anlama, birbirlerine ve evliliklerine deÄŸer verme, saygı gösterme yeteneklerini geliÅŸtirmiÅŸ olup aynı zamanda çok da iyi dostturlar.'”

Elle Marriage & Accessories / Ekim 2016

Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.