Eşten Gizli Yapılan Her şey Aldatma!
Problem varsa çözümü de var diyerek ‘Derdini söylemeyen derman bulamaz’ köşemizi sizler için yaptık. Kısa zamanda çok ilgi gördü. Öyle ki derdi olan da okuyor, olmayan da. Bu alandaki en önemli isimlerden Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Emre Konuk‘un kapısını çaldık. Köşemize en çok gelen problemleri derledik. Sizler için bir de işin duayenine sorduk.
Aldatma, Aldatılma Meselesi
Hem erkekte hem de kadında aldatılma korkusu genelde geçmişte yaşanan bir aldatma ya da ona yakın bir yaşantıdır korkunun nedeni. “Asansörde kaldım, bir daha binemiyorum.” ne demekse, temelde aynı mekanizma rol oynar. Zihnin korkularda bir savunma mekanizması olarak kullandığı ‘genelleme yetisi’ devreye girmiştir. Bu süreci anlamış olmak sorunun çözümüne katkıda bulunur ama genelde yetmez. Bu sorunlarla uğraşan ve sorunlara ‘travma perspektifinden’ yaklaşan bir terapistle çalışmak çözümü hızlandırır.
Aldatılan Erkeğin Kadınlara Karşı Güvensizliği
Yukarıdaki senaryoya bir unsuru eklemek düşünülebilir: Sorunun oluşması için ille de aldatılmak gerekmez. Erken dönemde ailede aldatılma yaşanmış ya da bireyler aldatılma kaygısıyla sorun çıkarıp sıklıkla tartışmışlardır. Farkındalık çözüme götüren yola iyi bir zemin hazırlar. Bu gibi sorunlarla ne yapacağını iyi bilen bir terapist büyük ölçüde yardımcı olur.
Erkeğe Karşı Güvensizlik
Eğer sorun yukarıda dile getirdiğimiz gibi bir temele dayanıyorsa genelde çözüm daha basittir. Ancak erkek eğer aldatmadan duramıyorsa, yani sabıkası varsa çözüm zorlaşır. Sadece erkek bu durumu bir sorun olarak algılar ve gereğini yaparsa sonuç almak görece kolaylaşır.
Kadına Karşı Güvensizlik
Kocasını aldatmadan duramayan kadın istatistik olarak çok azdır. Tüm meslek hayatımda bir ya da iki kişidir. Güvensizlik genelde kansının aldatmasından çok yersiz kuşkudan kaynaklanır. Bu kuşku o kadar sahicidir ki; kişi profesyonel yardım almayı düşünmez. Bu durum da kadını çok zorlar. İş genelde “Eğer bir terapiste gitmezsek ben istifa ediyorum.” demeye kadar dayanır.
Kayınvalidenin Oğluna Düşkünlüğü, Gelinine Karışması, Kıskançlık, Beğenmeme Gibi Davranışları
Anne-baba çocuk ilişkisi hiyerarşik bir ilişkidir. Yani bir ailede işlerin nasıl yürütüleceğine, yapılabilecekler ve yapılamayacaklar için o ailenin yöneticileri, yani anne-baba tarafından karar verilir ve yürütülür. Kararlar ailece alınırsa memnuniyet ve doyum artar ama şart değildir.
Çocuklar büyüdükçe, anne-baba ile ilişki hiyerarşik ilişkiden giderek daha eşit bir ilişki haline dönüşür. Çocuklar giderek bir meslek sahibi olur ve yaşamlarını kazanır hale gelirler. Sonra evlenip evden ayrılır ve kendi 'cumhuriyetlerini' kurarlar. Birçok durumda anneler bu ayrılığa uyum sağlayamaz. Bazen ayrılamadıkları, bazen de sahip oldukları gücü kaybetmeye pek niyetleri olmadığı için. Bu durumu ilişkileri sürekli tırmandırdıktan bir güç kavgasına dönüştürürler. Çözüme, yeni evlilerin bu gidişi iyi okuyup birlikte bir strateji geliştirmeleriyle, yani ortak bir dil ve cephe oluşturmalarıyla gidilir. Bu sorunda herkesin tam mutlu olduğu, istediğini elde ettiği bir çözüm yoktur. Taraflar 'kabul edilebilir' ama tam doyum sağlamayan bir noktada anlaşmak zorunda olacaklarını bilmelidirler. Burada temel sorumluluk erkeğindir. Bu sorumluluk kadın tarafından çok net bir biçimde iletilmelidir. Bu süreç erkek için de çok zorlayıcıdır, çünkü erkek de annesinden ayrılmaya çalışmaktadır.
Posta Gazetesi / 19.02.2017
Haberin devamını PDF formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Türkiye'nin gündemden düşmeyen sorunu kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı tekrar tartışmaya açtı. Kadına yönelik şiddetin ...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nün deneyimli uzmanları tarafından geliştirilen Kariyer Planlama Programı, bilimsel beş test ve üç envanter uygulanması ...
Bir araştırmaya göre çalışanların yüzde 70'i iş yerinde başarının kaynağının iş arkadaşları olduğunu belirtirken, yüzde 55'i para kazanmayı en önemli ...
Farklılıkları Yönetmek Eş seçiminde birbirlerini tamamlasın diye farklı yanları olsun istenir. Sonra işler değişir, bana benzesin diye uğraşılır. "Beni ...
İlginizi Çekebilir :
Gelin kendinize bir iyilik yapın ve eski defterleri açmaktan vazgeçin. Böylece hem bugünkü mutluluğunuzdan olmayın, hem de gelecek günlerde yeni ilişkilere ...
Çocuk okuma alışkanlığını öncelikle ailede, sonra da okulda kazanır. Ebeveynler kitaba değer veriyorsa, düzenli olarak okuyorsa, çocuklarının okumaları için de ...
İstanbul’un Göbeğinde Küçük Bir Şehir… Bu şehrin kendi anayasası, pasaportu, kamu binaları ve sadece bu şehirde geçerli para birimi bile var. ...
"Bu bazen arkadaş çevresi, bazen tv, bazen de internet olabilir. Çocuğun cinsellikle ilgili çarpıtılmış bilgiler edinmemesi için onu soru sormaya teşvik ...