Eğitimde OHAL yılı
2016-2017 öğretim yılı, öğretmen açığı, devlet bünyesine alınan okullardaki belirsizlikler, yurt yetersizliği gibi ciddi sorunlarla başlıyor.
Türkiye'deki yaklaşık 19 milyon öğrenci için 2016-2017 öğretim yılının ilk ders zili bugün çalıyor. Öğrenciler 23 Ocak - 6 Şubat 2017 tarihleri arasında yarıyıl tatili yapacak. Öğretim yılı 9 Haziran'da sona erecek.
15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından yaşanan gelişmelerle birlikte öğretim yılı büyük sıkıntılarla açılacak. Milli Eğitim Bakanlığı, OHAL kapsamında, binlerce öğretmeni FETÖ ve PKK ile ilişkileri olduğu gerekçesiyle açığa aldı veya meslekten ihraç etti. Bu öğretmenlerin boşluğunu doldurmak için yapılacak öğretmen atamaları açığı kapatmaya yetmiyor. FETÖ ile ilişkisi olduğu tespit edilerek kapatılan okul ve yurtlar, kapatılan askeri okullardaki öğrencilerin durumu ve Güneydoğu bölgesinde terörle mücadele sırasında eğitimde yaşanması olası aksaklıklar da göz önüne alındığında öğrencileri oldukça zor bir yıl bekliyor. 15 Temmuz'dan beri eğitim alanında yaşanan gelişmeler ise şöyle:
130 Bin Öğretmen Açığı
15 Temmuz öncesinde 65 bin civarında olan MEB'deki kadrolu öğretmen açığı, 15 Temmuz sonrasında neredeyse iki katına çıktı. OHAL kapsamında ilk etapta 28 bin öğretmen FETÖ ile ilişkileri olduğu gerekçesiyle açığa alınırken, ardından 11 bin öğretmen de PKK'yı destekleyici faaliyetleri iddiasıyla görevden uzaklaştırıldı. Geçen öğretim yılı sonunda emekli olan ve idareci olarak atanan toplam 25 bin öğretmen de eklenince, devletteki kadrolu öğretmen açığı 130 bini aştı.
FETÖ Öğretmensiz Bıraktı
FETÖ soruşturması kapsamında görevden uzaklaştırılan öğretmen sayılan bazı illerde dört haneli rakamlara ulaştı. Konya'da 2 bin 32, Bursa'da 1116, Gaziantep'te 1059 öğretmenin boşluğu yeni atamalar, görev verilecek norm fazlası öğretmen ve ücretli personel alımıyla doldurulmaya çalışılacak. Büyükşehirlerde de görevden uzaklaştırmalar ciddi rakamlara ulaştı. İstanbul, 3 bin 487 uzaklaştırma ile Türkiye genelinde en çok öğretmenin açığa alındığı il olurken, Ankara'da bu rakam 1595, İzmir'de ise 870 oldu. Tunceli ise sadece 7 uzaklaştırma ile FETÖ'nün eğitim alanında en az sızdığı il oldu.
11 Bin Öğretmen Açıkta
MEB bünyesinde yer alan ve çoğunluğu Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan 11 bin'den fazla öğretmen ise PKK ile ilişkili oldukları gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı. Bu öğretmenlerden 9 bin 843'ü Eğitim Sen üyesiyken, en çok açığa alman öğretmenin olduğu il ise 4 bin 314 öğretmen ile Diyarbakır oldu.
Norm Fazlaları Göreve
MEB, görevden uzaklaştırmalar sonrası, ekim ayma kadar 5 bini dershane öğretmeni olmak üzere toplam 20 bin öğretmen ataması yapacağını duyururken, ayrıca kadrosunda yer ala 40 bin norm fazlası öğretmene de görev verileceğini duyurdu. Bu rakamlar halen var olan öğretmen açığını kapatmak için yeterli gözükmezken, yetkililerin kalan açıklar için ücretli öğretmen alımı yapması bekleniyor. Ancak tüm bu işlemler tamamlanana kadar bazı illerdeki okullarda derslerin birkaç hafta boş geçmesi olası.
Atama Yöntemine İtiraz
5 bin dershane ve etüd öğretmeninin KPSS şartı aranmaksızın atanacak olması KPSS'ye girip atama bekleyen öğretmen adaylarının tepkisini çekerken, KHK ile getirilen yeni atama yönetmeliği de eleştiri konusu oldu. Yeni yönetmeliğe göre KPSS'de en yüksek puanı alan adaydan başlamak üzere, kontenjanın üç katı kadar aday illerde oluşturulacak komisyonlarda sözlü sınava çağrılacak. İl milli eğitim müdürlükleri tarafından oluşturulacak komisyonlarda herhangi bir kamu personeli görev alabilecek ve eğitim alanında uzmanlık şartı aranmayacak. Sınavda 60 üstü puan alanlar tercih edilecek. 4 yıl boyunca çalışıp adaylık sürecini tamamlayanlar kadroya alınacak. Bundan böyle MEB'in bütün öğretmen alımları sözleşmeli olacak ve öğretmenler 6 yıldan önce tayin isteyemeyecek.
Binden Fazla Okul Kapandı
FETÖ soruşturması kapsamında şimdiye kadar 1029 okul kapatıldı. Bu okulların bazılarında gizli geçitler bulunurken, İzmir'deki bir okulda Fethullah Gülen'in heykeli, Ankara'daki bir okulda ise askeri kamuflaj kıyafetleri saklandığı ortaya çıktı. Okulların büyük kısmına 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olanların isimleri verilirken, söz konusu okulların yüzde 80'i imam hatip okuluna dönüştürüldü. Çoğunluğu bu okullarda görev yapan 28 binden fazla öğretmen meslekten ihraç edilirken, okulların MEB bünyesine alınmasıyla, bu kurumlardaki öğretmen açığını doldurmak da devlete kaldı. FETO bağlantılı okullardaki 130 bin öğrencinin nakil işlemleri ise devam ediyor. Bu öğrencilerden yaklaşık 60 bini başka devlet okullarına kaydolurken, 20 bin civarında öğrenci ise özel okullara kayıt yaptırdı.
Ders Kitapları İncelemede
MEB, FETÖ'yle ilişkisi olduğu tespit edilen azarlar tarafından kaleme alınmış kitaplar hakkında da inceleme başlattı. Talim Terbiye Kurulu tarafından yapılan incelemenin ardından yeniden basılan yaklaşık 25 milyon kitap yeni öğretim yılına yetiştirilmeye çalışıldı. Bakanlık, geçen yıl ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde 236 milyon 286 bin 325 ücretsiz ders kitabı dağıtmıştı.
Askeri Okullar Kapatıldı
Darbe girişimi sonrası askeri liseler kapatıldı. Bu liselerde okuyan öğrencilerin yaşadığı mağduriyet kamuoyunda önemli yer tuttu. Bu okullarda okuyan 5 bin civarında öğrenci TEOG puanlanna göre devlet okullarına yerleştirildi. Geçen öğretim yılında bu okullardan mezun olanlar için ise üniversiteye giriş sınavı yapıldı.
Bu öğrenciler 20 Eylül'e kadar tercihte bulunabilecek.
Yurtlarda Alarm
Eğitim yılı başında en büyük mağduriyeti yaşayanlar arasında ailesinde uzakta eğitim görüp yurtta kalan öğrenciler vardı. Türkiye genelinde yüzden fazla öğrenci yurdu, FETÖ ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle kapatıldı. Özellikle Erzurum, Malatya, Kayseri ve Nevşehir illerinde kapatılan yurtlar, ortaöğretimdeki öğrenciler için tek alternatif olarak öne çıkarken, söz konusu illerde Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlı yurt sayısı oldukça az.
Özellikle bazı ilçelerde kız öğrenciler yurtların kapanmasıyla adeta sokakta kalırken, başka bir ilçedeki yurda yerleşip eğitim için okulun bulunduğu ilçeye gelmek zorunda kalacak.
Yaşasın Okul Başlıyor!
Travmatik olaylardan, günlük sıkıntılardan en çok çocuklar etkileniyor. Çocukların travmatik olaylar sonrasında en kısa sürede günlük yaşam rutinlerine dönmeleri gerekiyor. Çünkü günlük rutinin devam etmesi çocuğun kendisini ve ailesini güvende hissetmesini sağlıyor. Okul da, rutinin en önemli parçası olduğu için travmaların atlatılmasında büyük rol oynuyor.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden uzman klinik psikolog Ayşen Kayahan, okulun, rutinin en önemli parçası olduğunu, yaşanan tüm sıkıntılı süreçler sonrasında çocukların okullarına dönerek yaşıtlarıyla birlikte olmalarının ve öğretmenlerin desteğinin bu süreci aşmalarına yardımcı olacağını belirtti.
Kayahan, "Travmatik olaylardan sonra tüm aile için okula dönüş, yeni bir başlangıç heyecanı oluşturur. Aile içinde herkese iyi gelen bir hareketlenme sağlar. Okula başlarken anne-babaların da çocukla birlikte aynı heyecanı yaşaması önemlidir. Bu durum çocuğun okula motivasyonunu artırır. Çocukla birlikte alışveriş yapılmalı ve okula gittiğinde özlediği öğretmenlerini, arkadaşlarını yeniden göreceği ona hatırlatılmalıdır" dedi.
İlk Gün Çok Önemli
Uzun yaz tatilinin ardından bugün okula başlayacak çocuklar uyum sorunu yaşayabilir.
Uzun bir yaz tatilinin ardından çocuklar ilk günler okula uyum sağlamakta sorun yaşayabiliyor. Yazın keyfi şekilde olan uyku, yemek saatlerini okullar açılmadan önce tekrar düzene sokmak, endişe yaşıyorsa bunun normal olduğunu anlatmak ve ilk gün mutlaka okulda olmasını sağlamak öğrencinin tatil sonrası okula uyumunu kolaylaştırıyor.
Doğa Okulları Ortaokul Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Merve Kuruhasanoğlu, anne babalara ilk günler için şu önerilerde bulundu:
- Çocuk okula gitmek için ne kadar hevesli olursa olsun, yeni bir ortama gireceği için özellikle okulun ilk günü endişe duyması normaldir. Çocuk yaşadığı duyguları paylaştığında, küçümsenmemeli ve eleştirilmemelidir. Yaşadığı endişenin normal olduğu, diğer çocukların da bu konuda endişe duydukları anlatılmalıdır.
- Çocuk okula gitmek konusunda isteksiz de olsa bunun mümkün olmadığını belirtin. Ailenin, çocuğun bu durumu bir pazarlık konusu haline getirmesine izin vermemesi gerekir. Dersler ve okul konusunda çocuk asla kardeşleri ya da arkadaşlarıyla da kıyaslanmamalıdır. Kıyaslamalar çocuğun kendine olan güvenini yitirmesine ve başarısız olmasına sebep olabilir.
- Çocuk okulla ya da öğretmenle korkutulmamalıdır. "Seni öğretmenine şikâyet edeceğim" gibi sözler sonraki zamanlarda çocuğu okuldan soğutabilir.
- Çocuğun, okulu sevmesi için onun başarıları takdir edilmelidir. Çocuklar için en önemli şey anne babalarının kendilerini sevmeleridir. Okuldaki başarı durumu ne olursa olsun, ders başarısı ile sevginin farklı şeyler olduğu ona hissettirilmelidir.
- Her çocuğun okula alışma süresi birbirinden farklıdır. Okula uyum süreci yaklaşık olarak birkaç hafta sürebilir. Bu süre içerisinde yaşanan problemlerde okul rehberlik servisine başvurulması faydalı olacaktır.
Cumhuriyet / 19.09.2016
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Bilinçli Aile Başarılı Çocuk Sınavlara hazırlanan öğrencileirn, özgüven ve motivasyonlarının arttırılması, başarıdaki en kritik unsur olarak görülüyor. Anne ...
Kalabalık ortamlara girmeye çekiniyor, gittiğin yerlerde en sakin köşeleri bulup kimsenin seninle konuşmaması temennileriyle oturuyorsun. Konuşman gerektiğinde ...
Eğitim iş hayatı derken zaman uçup gidiyor. Şehirli kadın bir de bakıyor ki, yaş 30'lara gelmiş. Peki bu normal mi? Bekarlık bir tercih mi yoksa kaçış mı? ...
Yeni bir iş, farklı bir kariyer ve belki de aşk... 2013'ü geride bırakmaya hazırlandığımız şu dönemde pek çok kişinin yeni yıl hayallerinin en kilit ...
İlginizi Çekebilir :
Uzmanlara ‘Neden boşanıyoruz’ diye sorduk. İşte evliliklerin yürümemesinin sosyolojik ve psikolojik nedenleri: ‘Boşanmalar Yavaş Ama Emin ...
Geçmişe dair korkularınız, fobileriniz varsa, geçirdiğiniz bir kaza nedeniyle uçağa ya da gemiye binemiyorsanız bu yazımız tam da size göre. Davranış Bilimleri ...
Aileler panik ve endişe ile çocuklarının teknolojik aletlerle geçirdiği zamanı sınırlamaya çalışıyor. Sosyalleşme, bilgiye ulaşma, becerileri geliştirme gibi ...
Doğumdan önce başlayan anne-çocuk ilişkisi yaşamın sonuna kadar devam eden en uzun ömürlü sevgi türünü barındırıyor. Bilim insanları nedenini ...