Ebeveyn Desteğiyle Çocukluk Korkularını Aşmak Mümkün
Çocuklarda korku duygusunun varlığı, sağlıklı gelişimlerini tamamlamalarını ve beklenmedik olaylara karşı hazırlıklı olmalarını sağlıyor.
Peki, bebeklikten ergenliğe yaşanan korku türleri nelerdir? Korku, her yaşta farklı özellikler mi gösteriyor? Ebeveynler, çocukların korkularını azaltmaya çalışırken onları hangi hataya sürüklüyor?
Tüm bu soruları DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Aslı Kızıltoprak Tuna’ya sunduk:
Korku; mutluluk, üzüntü, öfke gibi temel ve kaçınılmaz bir duygu olup, dış dünyadan gelen tehdide karşı verilen yanıttır. Korku, koruyucu bir tepki olduğundan kişinin yaşamını sürdürmesinde ve gelişiminde önemli role sahiptir.
Gelişimsel dönemler geneli temsil etse de, her çocuğun kendine özgü bir gelişim hızı, yetenekleri, gereksinimleri ve kişisel özellikleri var. Ve hepsi bebeklik döneminden itibaren farklı türlerde korkular yaşar.
Korkuları Gizlemeyin
Yetişkinler korkularını saklama eğilimindedir. Bahaneler üreterek ya da mantıklı açıklamalar yaparak korkularını gizlerler. Halbuki büyüklerin de korkularını, korkularından bahsedebildiklerini görmek çocukların kendilerini daha iyi ve rahat ifade etmesine yardımcı olur.
Korkuları Küçümsemeyin
Çocukların korkusunu küçümsemek, alay etmek, sert tepkiler vermek yanlıştır. “Korkacak ne var ki?”, “Sen rahat ol, ben yanındayım” gibi cümleler korkularını azaltmaz.
Yanlış Disiplin Yöntemleri Uygulamayın
Doktora götürmek, iğne yaptırmak, babaya şikayet etmek, hırsız ya da polisle korkutmak gibi yanlış disiplin yöntemlerinden…
Korkuya Neden Olan Şeylerle Teması Kestirmeyin
Korkuya neden olan nesneyle her türlü teması kesmek, çocukta korkunun daha da derinleşmesine yol açar. Kaydıraktan korktuğu için parka götürmemek sorunu çözmez. Korkuyu yenmek aşamalı olmalı. Çocuğa korktuğu nesneye kademeli biçimde yaklaşabileceği durumlar sunulabilir.
Aşırı Koruyucu Tutum Takınmayın
Aşırı koruyucu bir tutum içinde olan aile, dış dünyanın tehlikelerle dolu olduğunu ve her an başına bir şey gelebilir düşüncesiyle çocuğunu büyütebilir. Böyle bir ortamda çocuğun özgürlüğü kısıtlanır, deneme-yanılmalara fırsat bulamadığından özgüven gelişiminde sorunlar yaşanabilir.
Kaynak: www.iyininpesinde.com
Benzer İçerikler :
Yapılan araştırmalara göre okul öncesi eğitim alan çocukların okula devam oranları ve akademik başarıları, okul öncesi eğitim almayan çocuklardan daha...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nün, düzenli olarak gerçekleştirdiği online eğitim programı DBE Webinarlar, Eylül ayı itibariyle yenide...
Alışverişten çalışmaya evden çıkmadan her işi halledebilmek güzel ama evden çıkmadan sosyalleşmek acaba tam bir sosyalleşme mi? Her şeyi sokağa çıkmadan ...
İstanbul’un Göbeğinde Küçük Bir Şehir… Bu şehrin kendi anayasası, pasaportu, kamu binaları ve sadece bu şehirde geçerli para birimi bile var. ...
İlginizi Çekebilir :
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal: İyi bir okul her şeyden önce çocuğun zihinsel, fiziksel ve duygusal ...
Fiziksel olarak 20-30 yaş arası anneliğe en uygun yaşlar olsa da işin psikolojik boyutu biraz farklı. Kadınlar anne olmak için yeterli duygusal olgunluğa...
Öğretmenler; insanları eğitmek, öğretmek, rehberlik etmek, her konuda yön vermek ve yaşama hazırlamak gibi pek çok konuda destek sağlıyor. Öğrenciler ise ...
Hepimiz bir miktar performans baskısı yaşıyoruz. Hata yapma, eleştirilme kaygısı, rekabetçi ortam, işsiz kalma korkusu, mükemmeliyetçilik performans baskısını ...