Çocukların Bayram Sevinci Hiç Bitmesin
Bir bayramı daha geride bırakırken, geleneksel kutlamalarla günümüz çocuklarının ilişkisini mercek altına aldık, Çocuklar için bayram, şeker, harçlık, yeni giysiler, büyüklerin elini öpmek demek... Peki günümüz çocukları bayramı geçmiş nesiller kadar coşkulu yaşıyor mu? Onlara bayram sevinci aşılama görevide ebeveynlere düşüyor.
Çocukların Bayram Sevinci Hiç Bitmesin
Hatırlıyorum da çocukken bayramlar daha bir heyecanlı olurdu. Evdeki bayram telaşı en az bir hafta önceden başlardı. Bayram alışverişine çıkmak beni çok mutlu ederdi. Fırfırlı, süslü, püslü elbiseler, parlak rugan ayakkabılar alınır ve bayram gelene kadar her gün defalarca giyilip, konu komşuya gösterilirdi. Ve bayram sabahı... Hepimiz erkenden kalkar, ailece güzel bir kahvaltı yapardık. Sonra bayramlıkları giyip önce anne babamızın elini öper ilk harçlıklarımızı onlardan alırdık. Mutlaka elbise ve ayakkabılarıma uyumlu küçük bir çantam da olurdu bayram harçlıklarımı koymak için. Sonra hep birlikte aile büyükleri ziyaret edilir, eller öpülürdü. Tabii çantam da iyice dolardı. Ziyaretler bittikten sonra doğru en yakın oyuncakçıya gidip gecelerce hayalini kurduğum oyuncak bebeği alırdım harçlıklarımla... Sonra bir kısmını da lunaparkta harcardık. Evimize gelen giden çok olurdu... Üstelik herkesin yüzü güler, herkes birbirine güzel dileklerde bulunur, sarılır, öpüşür, ailede dargın olanlar barışırdı. Uzun zamandır görmediğim kuzenlerimle buluşur, hiç durmadan oyun oynardık. Düşünüyorum da, hayatımda en çok eğlendiğim anlar bu bayram buluşmalarında yaşanmış... Bu güler yüzlü kalabalık bayramları hep gülümseyerek hatırlıyorum.
Sadece Bir Tatil Fırsatı mı?
Peki şimdi durum nasıl? Kim ne derse desin bence bayramların eski büyülü ortamı kayboldu. Ne de olsa modern yaşamın hayatımıza getirdiği bir çok kolaylığın yanı sıra kaybettirdiği şeyler de çok fazla. Koşturmacalı şehir yaşamı nedeniyle toplumsal ve geleneksel değerler giderek yok oluyor. Durum böyle olunca da uzun süreli bayram tatilleri, bazı aileler için iyi bir tatil fırsatı olmaktan öteye geçemiyor. Tabii çocuklar için de öyle. Oysa çocuklar için bayram şeker demek, harçlık demek, yeni giysiler, aile büyüklerini, akrabaları, komşuları ziyaret etmek demek... DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga'ya göre geleneksel aile yaşantısını devam ettiren aileler için tüm bunlar tamamen ya da kısmen yaşanırken, metropollerde, soyso-ekonomik seviyesi yüksek aileler tatil fırsatı kısmını değerlendiriyor: "Ziyaretler yerini telefonlara, grupça atılan ortak kutlama mesajlarına bırakıyor artık. Bir şeker firmasının yaşlıları önemseyen mesajlı bayram reklamı çoğumuza etki ediyorsa değişen değerleri çocuklar açısından gözden geçirebiliriz." Çocukların kişisel ve sosyal değerleri önce ailesinde, sonra okulda öğrenip, geliştirdiğini belirten Özdalga sözlerini şöyle sürdürüyor: "Toplumsal birliğin temelini oluşturan evrensel değerler çocuklara yaşam felsefesi verir. Gelişim çağlarında karşılaştıkları problemlerin çözümünde, alternatif yöntemler oluşturmak, tutum değiştirmek yanında, sosyal çevreden yardım almak, kişisel inanç ve değerlerden destek almak da söz konusudur. Yaşadıkları deprem travmasını atlatmaya yardımcı unsur olarak ailesinin yanında, güvenli hissettiği ortamda yaşamlarına devam etmelerini sağlamak bu nedenle önemlidir."
Kendi Geleceğinize Yatırım
"Bayram yeri gibi", "Deliye her gün bayram" gibi deyimlerin olumlu çağrışımlarıyla eğlenceyi, hareketliliği, keyifli ortamı hatırlattığını söylüyor Özdalga: "Sevgi ve güven ihtiyacı karşılanan, değer verilen çocuk için aslında her gün bayram olabilir. Bu konuda ailelere düşen sorumluluklar aslında kendi yaşlılıklarına da bir yatırım gibidir. Anneannesini, babaannesini, dedesini, ziyaret eden torun ilerde kendi anne babasını da ihmal etmeyecektir. Tabi sadece bayrama endeksli ziyaret ve hatır sormalar da samimiyetten uzaktır. Aile bağları ne kadar güçlü olursa sorunların aşılma süreci de o kadar kısa ve çabuk olacaktır." Bayramda yapılacaklar konusunda çocukların fikirlerinin alınması gerektiği görüşünde Şeyda Özdalga: "Ziyaretler yanında, onlara bayram harçlığı vermek, giysilerle, oyuncakla sevindirmek, eğlence parklarına götürmek, ailece bir arada keyifli ortamlar yaratmak, sergi, müze gezileri düzenlemek yoğun iş, yaşam mücadelesi ve çalışma temposundan dolayı uzaklaşan aile bireylerini yakınlaştırarak, bayramı anlamlı hale getirecektir."
Çocuklar için bayram şeker demek, harçlık demek, yeni giysiler, aile büyüklerini, akrabaları, komşuları ziyaret etmek demek... Peki çocuklarımız bayramı bizimki kadar coşkulu yaşıyor mu?
Sabah Keyifli Alışveriş / 11.08.2013
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Şu sıralar çok duyar olduk onları. Aseksüel değiller. Yani seks güdüleri var. Vaginismus da değiller. Cinsel ilişki sırasında ağrı, sızı yaşadıkları için de...
DBE (Davranış Bilimleri Enstitüsü), çocukların hak etmedikleri ve sonuçlarını kaldıramayacakları davranışlara maruz kalmalarının sadece kötü muamele ile değil, ...
21 Adımda Çalışanlar Eğitimden Nasıl Soğutulur? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurumsal Gelişim Merkezi eğitmeni, uzman endüstri ve örgüt psikoloğu Burcu...
Son yıllardaki teknolojik gelişmelerle birlikte bilgisayar, cep telefonu, tabletler doğru ve etkin kullanıldıkça, sağladıkları avantajlarla artık yaşamımızın ...
İlginizi Çekebilir :
Hafta içi çocuklar okulda boğuşuyor; ödevdi, sınavdı, projeydi derken... Hafta sonları ise o faaliyetten bu faaliyete mekik dokuyorlar. Peki ama bu yoğun tempo ...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Endüstri ve Örgüt Psikoloğu Burcu Çanacık yeni çıkan kitabı "Çalışanları Elden Kaçırmanın 50 Muhteşem Yolu"nda ...
Televizyon, çocukların da hayatının parçası. Dahası onların düşünce ve hayallerini şekillendiren etkili bir öğretici... DBE Davranış Bilimler...
Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE) 17 Ağustos 1999'da merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan Marmara depreminin 20. yılı dolayısıyla "20 Yıl ...