Çocuklarımızı Şiddet Sarmalından Koruyalım
Yaşanılan şiddet ve travmatik süreç tüm toplumu etkiliyor. Korku, panik, güvensizlik duygularıyla baş etmeye çalışıyoruz. Ama en çok da çocuklarımız için endişeleniyoruz. Onları nasıl koruyacağımızı, yaşananları nasıl anlatacağımızı bilemiyoruz. Travmatik olayların çocuklar üzerindeki etkisi ne oluyor? Yapılan araştırmalar bu konuda neleri açığa çıkarıyor? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsünden Uzman Klinik Psikolog Begüm Ayşegül Aydınoğlu ve Uzman Klinik Psikolog Ayşen Kayahan bizlere şu bilgileri veriyor.
Terör gibi travmatik bir olayın çocuklar üzerinde fiziksel, duygusal, zihinsel ve davranışsal etkileri vardır. Bu etkiler çocukların yaşlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir.
0-6 yaş arasındaki çocuklarda ebeveynlerinden ayrılma korkusu, ağlamalar, çığlıklar, huzursuzluk, iştahın azalması, uykuya geçmekte zorluk, kabuslar, alt ıslatma, parmak emme gibi regresif (gerileme) davranışlar ve karanlık korkusu görülebilirken; 6-11 yaş arasındaki çocuklarda kişiler arası ilişkilerden ve aktivitelerden uzaklaşma, yıkıcı davranışlar, korkular, huzursuzluk, dikkatin azalması ve okul notlarının düşmesi gibi sorunlar gözlenebilir. Aynı zamanda bu yaş grubu çocukları kendilerini depresif, kaygılı ve suçlu hissedebilir ya da hissizleşmiş gibi görünebilirler.
12 yaş ve üzerindeki çocuklarda ise geriye dönüşler (flashbacks), iştah ve uyku problemleri, gerginlik, geri çekilme, fiziksel şikayetler, okul başarısının düşmesi gözlemlenebilir.
Yapılan araştırmalar ise travmanın çocuklar üzerinde yarattığı etkileri kanıtlar nitelikte. Pentagon'da 11 Eylül saldırısının ardından ilkokul öğrencileri ile gerçekleştirilen bir araştırmada; çocukların yüzde 73'ünde en az bir travma sonrası stres bozukluğu semptomu, yüzde 60'ında ise en az 3 travma sonrası stres bozukluğu semptomu geliştiği tespit edildi. Araştırmada çocukların yüzde 20'den fazlası olayları tekrar tekrar yaşıyor gibi hissettiklerini belirtirken, yüzde 25'i yalnız kalma korkusu, yüzde 65'i ise güvenlik hislerinin sallantıda olduğunu bildirdi. Saldırının üzerinden 6 ay geçtikten sonra 9-21 yaş arasındaki yaklaşık 8 bin çocukla yapılan başka bir araştırmada, çocukların yüzde 10.6'sının olayları tekrar tekrar yaşadıklarını, kaçınma davranışı gösterdikleri ve aşırı uyarılma halinde oldukları görüldü. Ayrıca, yüzde 14,8'i agorafobi olarak adlandırılan tek başına evin dışında olamama ve kalabalık bir ortamda bulunamama gibi korkular, yüzde 12,3'ü ayrılma kaygısı, yüzde 10,6'sı travma sonrası stres bozukluğu semptomları, yüzde 10,3'ü yaygın anksiyete bozukluğu semptomları, yüzde 8,7'si panik bozukluk semptomları, yüzde 8,1'i depresif semptomlar ve yüzde 12,8'i davranış bozukluğu semptomları gösterdi.
Ne Yapmalı?
Travmanın çocuklarda yarattığı davranışsal etkiler ortadadır Peki ya aileler böyle durumlarda ne yapmalı? Çoğu aile terör olayları hakkında çocuklarıyla neyi, nasıl konuşacakları konusunda endişeleniyor Bazı aileler bu konuda sessiz kalmanın çocuklarını daha çok koruyacağına inanıyor.
Anne Bebek / Ocak 2017
Haberi pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Bir ilişki iki bireyin "biz" olabilmesi ile gerçek anlamını buluyor. Ancak henüz "ben" olamadan "biz" olmaya çalışan çiftleri ...
Terör saldırıları, toplu ölümler, depremler, doğal afetler ve darbe gibi olaylar en çok çocukları etkiliyor. Onlar soru sormasa bile siz onları iyi...
Bazı çocuklar fiziksel gelişimlerini sorunsuz tamamlayabilirken, bazıları göz ve ağız sağlığı açısından çeşitli aksesuarlar kullanmak zorunda kalırlar. Bu ...
Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE), yöntemi, felsefesi ve iş modeliyle fark yaratan, İngiltere merkezli liderlik gelişim markası The Forton Group ile ...
İlginizi Çekebilir :
Takımın performansını düşüren negatif çalışanlar şirketin genel yapısını olumsuz yönde etkiliyor. Doğru pozisyonlarda başarılı olmaları da mümkün olan negatif...
Bir araştırmaya göre çalışanların yüzde 70'i iş yerinde başarının kaynağının iş arkadaşları olduğunu belirtirken, yüzde 55'i para kazanmayı en önemli ...
Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren bir keşif serüveninin içine girerler. Karanlık, uğultulu seslerin olduğu bir sıvının içinden çıkıp bambaşka ve ...
Yapma, dur, olmaz, sana demedim mi, dikkat et ve elbetteki hayır! Yaşamımız boyunca ne çok duyduk bu sözleri. Söylerken de hiç cimri davranmadık sanırım... ...