Bayramlar, çocukların aileleriyle kurduğu bağları güçlendiriyor
En heyecanlı çocukluk anılarından olan bayramlar; yeni alınacak kıyafetler, ayakkabılar, harçlıklar, oyuncaklar ve şekerler gibi geçmişten beri süregelen adetlerle yılın en keyifli zamanları arasında yer alıyor.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Ece Eryılmaz, her bayram ailece yapılan ritüellerin, çocuklara güven ve aidiyet hissi verdiğine dikkat çekiyor.
Günümüzde bayram tatilleri, yoğun iş temposu içinde çalışan birçok anne ve babaya tatile çıkmak için tek fırsat gibi görünüyor. Bu tatiller, çekirdek aile üyelerinin hem dinlenmelerine hem de bir arada olmalarına imkan sağlıyor. Ancak, diğer yandan geniş aileyle birlikte geçirilebilecek geleneksel bayram örf ve adetlerinden mahrum kalınıyor.
“Özellikle çocuklar için haftalar öncesinden bayram gününü beklemek, yeni alınacak kıyafetler, ayakkabılar, büyüklerden alınacak harçlıklar, oyuncaklar ve şekerler gibi geçmişten beri süregelen bayram adetleri bu günleri diğer günlerden ayıran önemli unsurlardır” diyen DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzmanı Klinik Psikolog Ece Eryılmaz, çocukların bu gelenekleri sevinç, heyecan ve coşku gibi duygular aracılığıyla içselleştirdiğine dikkat çekiyor.
Eryılmaz, “Her bayram ailece yapılacak ritüeller, çocuklara güven ve aidiyet hissi verirken, bir yandan da gelecekte hatırlayacakları mutlu anılar oluşturma fırsatı sağlar. Küçüklerin büyükleri ziyaret etmesi, büyüklerin kendi geçmiş bayram deneyimlerini paylaşmaları, ailece yemek yenmesi ve hep birlikte geçirilecek özel zamanların yaratılması gibi gerçekleştirilecek örf ve adetler; çocukların görgü kurallarını, değerleri, gelenek ve görenekleri öğrenmeleri ve bir sonraki kuşağa aktarmaları için olanak sağlamış olur” diyor.
“Ailenin bir parçası olmak çocukta güven ve aidiyet duygusunun gelişmesini sağlar” diyen Eryılmaz, “Bayramlarda yapılan ziyaretler ve birlikte geçirilecek keyifli zamanlar çocuğun o aileye ait olduğunu hissetmesinde ve onlarla olan ilişki ve iletişiminin artmasında önemli rol oynamaktadır. Böyle bir ortamda büyüyen çocuk, ailenin gelenek ve göreneklerini kuşaktan kuşağa sevgiyle aktarabilecektir” diyor.
Gözlemle Öğreniyorlar…
Çocukların en çok yaptıkları gözlemlerle öğrendiklerini anlatan Eryılmaz, “Bu yüzden, model alabilecekleri aile figürlerinin olması onların duygusal ve sosyal gelişimleri için önemlidir. Ailenin bayram gelenek ve göreneklerini yaşatması ve devam ettirmesi, çocuğun bunları benimsemesini ve içselleştirmesini kolaylaştırır. Bayram gününü haftalar öncesinden beklemek ve o gün için hazırlıklar yapmak, çocuklara sabretmeyi öğretir ve zaman kavramlarını geliştirir, organizasyon ve planlama becerilerini destekler” diyor.
Bayramların çocukların iletişim kurma ve problem çözme becerisini geliştiren bir tarafı olduğunu belirten Eryılmaz: “Çocuklar bu becerileri de aynı şekilde büyükleri model alarak öğrenirler. Farklı yaşlarda, farklı karakterlerde, farklı şehirlerden ve kültürlerden gelen insanların bir araya gelişi, çocukların diğer insanların birbiri arasındaki iletişimini gözlemleyebilmeleri için sosyal bir kaynak oluşturur. Çocukların kendi yaşıtları ve yakın yaştaki akrabaları ile birlikte vakit geçirmeleri ve oyun oynamaları da sosyal becerilerini geliştirir. Bayramlar çocukların ileriki dönemler için iletişim kurma, problem çözme ve sosyal becerilerini geliştirme fırsatı oluşturur.
Sosyal ortamlarda, kendilerini, fikirlerini daha rahat ve özgüvenli bir şekilde ifade edebilmelerine imkân sunar. Tüm çocukların mutlu anılar biriktireceği nice bayramlara!”.
Benzer İçerikler :
Ebeveynleri zaman zaman endişelendiren "Hayali arkadaş" kavramına, hayal ile gerçek arasındaki farkın çok net olmadığı okul öncesi dönemde...
Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE) 17 Ağustos 1999'da merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan Marmara depreminin 20. yılı dolayısıyla "20 Yıl ...
26 yıldır psikolojik terapi birikimiyle hizmet veren DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Psikolog Zeynep Zat, Sevgililer Günü'ne ilişkilerinde ...
Çocuğunuz, "Anne biliyor musun ben Ali ile evleneceğim" ya da "Baba ben Neşe'ye âşık oldum" diyorsa şaşırmayın ve dalga geçmeyin. Nasıl ...
İlginizi Çekebilir :
İş hayatı pasif-agresif davranışa sahip kişilerle dolu. Öfkelerini ve kızgınlıklarını kendilerinden bekleneni yapmayarak gösteren pasif agresifler, ...
DBE (Davranış Bilimleri Enstitüsü), çocukların hak etmedikleri ve sonuçlarını kaldıramayacakları davranışlara maruz kalmalarının sadece kötü muamele ile değil, ...
Fransa'da boşanma davalarını hızlandırmak için hazırlanan yasa tasarısı, tüm dünyada sonrasında yaşanabilecek psikolojik sorunlarla ilgili tartışmaları da ...
Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Psikolog Ayşegül Horozoğlu, yüksek performansına rağmen terfi veya zam alamayan çalışanların stres seviyelerini...