Baba Olmaya Hazır mısınız? - 3
Baba adayları da tıpkı kadınlar gibi bir dizi hormonel deÄŸiÅŸimlerden geçiyor. AraÅŸtırmalar, dünyada her 5 kadından 1’inde rastlanan doÄŸum sonrası depresyonunun, erkeklerde görülme sıklığını yüzde 10 olarak gösteriyor. Özellikle de doÄŸum sonrasında yeni baba olmuÅŸ erkekler, kendilerini mutsuz, çaresiz, fiziksel olarak gergin ve tükenmiÅŸ hissedebiliyor.
Peki, Baba Adayları ve Eşler Bu Sorunların Önüne Geçmek İçin Nelere Dikkat Etmeli?
Araştırmalara göre, hamileliğin 28. haftasından sonra bebekler, dış dünyadan gelen sesleri duymaya başlıyor. Seslere ilgi göstererek hareketleriyle tepki veriyor ve dünyaya geldiğinde sadece annesinin değil, babasının da sesini tanıyor.
Hamilelik boyunca bebeÄŸiyle konuÅŸan, anne karnına dokunarak onunla iletiÅŸim kuran babalar, doÄŸum sonrası döneme de daha çabuk adapte oluyor. Ancak babalık erkeklerde strese de neden olabiliyor. Öyle ki yapılan araÅŸtırmalar, dünyada her 5 kadından 1’inde rastlanan doÄŸum sonrası depresyonunun, erkeklerde görülme sıklığının yüzde 10 olduÄŸunu söylüyor. Peki, babaları stresten uzak tutacak, hamileliÄŸe hazırlayan bedensel ve ruhsal deÄŸiÅŸimler nelerdir? Ä°lk kez baba olacak erkekler hangi korkuları yaÅŸar?
Doğum Sonrası Depresyonundan Nasıl Uzak Durulur?
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Klinik Psikolog Dr. AyÅŸe Bombacı’ya göre eÄŸer gebelik istenilen bir durum ise, ilk kez baba olacağını öğrenen erkekler için belki de hayatlarının en önemli, anlamlı ve gurur verici yaÅŸam olaylarından biri yaÅŸanıyor. Ancak gebelik, sadece kadınlarda fiziksel ve hormonel deÄŸiÅŸimler yaratmıyor, erkeklerde de baÅŸta hormonel olmak üzere pek çok deÄŸiÅŸime neden oluyor.
Dr. Klinik Psikolog AyÅŸe Bombacı, “HamileliÄŸin son döneminde ve doÄŸumdan sonraki ilk aylarda erkekler, onları daha ÅŸefkatli, duyarlı ve sevgi dolu olmaya hazırlayan bazı önemli hormonel deÄŸiÅŸimlerden geçer. Yapılan araÅŸtırmalara göre erkeklerin tükürük örneÄŸinde yükselmiÅŸ Prolaktin, Kortisol ve Östrojen gibi koruma ve baÄŸlanma davranışlarını uyaran hormonlara rastlanmıştır. Ayrıca doÄŸum sonrası ilk haftalarda baba olmuÅŸ erkeklerde Testosteron hormonu seviyesinde hızlı bir düşüş yaÅŸandığı saptanmıştır. Erkeklik hormonu olan Testosteron, erkeÄŸi cinsel partner arama, güç ve statü için savaÅŸma ve risk alma konusunda motive eder. Bu hormonel deÄŸiÅŸimler sayesinde erkekler, eÅŸinin ve bebeÄŸinin ihtiyaçlarına karşı daha duyarlı olur” dedi.
Hormonel deÄŸiÅŸimlerin, hamilelik ve doÄŸum sonrası döneme uyum saÄŸlamak için tek başına yeterli olmadığını anlatan Bombacı, “Bilimsel literatüre baktığımızda hamilelik ve doÄŸum, “kritik yaÅŸam olaylarından” biri olarak kabul edilir. Çünkü bu dönem boyunca hem anne hem de baba adayı, yaÅŸanan deÄŸiÅŸimlerin getirdiÄŸi stres yaÅŸantılarıyla baÅŸ etmeye ve bunlara uyum saÄŸlamaya çalışır. BebeÄŸine kavuÅŸmanın heyecanını duyan bir çift aynı zamanda gelecek kaygısı da taşıyabilir.
Özellikle hamileliÄŸin son dönemlerinde doÄŸumun yaklaÅŸmasıyla birlikte artan “Acaba iyi bir baba olabilecek miyim?”, “Partnerimle yaÅŸadığım çift iliÅŸkisi ve cinsel yaÅŸamım doÄŸumdan sonra olumsuz etkilenecek mi?”, “Bebek olunca özgürlüklerim kısıtlanacak mı?”, “Ekonomik olarak ailemin sorumluluklarını üstlenebilecek miyim?” gibi kaygı dolu sorular baba adaylarının psikolojisini olumsuz etkileyebilir. Bu noktada bebekli yeni aile hayatına hazırlanan anne ve baba adayları, hamilelik boyunca yaÅŸayabilecekleri duygusal dalgalanmaların farkına varabilmeli ve bunları yok saymadan yaÅŸadıkları stres ve kaygılar hakkında birbirleriyle açıkça konuÅŸabilmelidir” dedi.
Erkekler EndiÅŸelerini PaylaÅŸmıyor…
Toplumumuzda pek çok baba adayının ne yazık ki endiÅŸelerini paylaÅŸmadığını anlatan Bombacı, “Baba adayları, toplumsal olarak dayatılan erkeklik rolünün beklentilerini karşılamaya çalışarak, yaÅŸadığı endiÅŸeleri paylaÅŸmaz ve kaygı duyduÄŸu hiçbir ÅŸey yokmuÅŸ gibi davranarak güçlü gözükür. Kendi içinde yaÅŸadığı strese raÄŸmen eÅŸini desteklemeye çalışan bir babanın psikolojisi bu durumda giderek kötüleÅŸebilir. Dünyada her 5 kadından 1’inde rastlanan doÄŸum sonrası depresyonun, erkeklerde görülme sıklığı yüzde 10 olarak tespit edilmiÅŸtir. Özellikle doÄŸumdan sonra 3. ve 6 aylar arasında görülen bu psikolojik rahatsızlık yüzünden yeni baba olmuÅŸ erkekler, kendilerini mutsuz, çaresiz, fiziksel olarak gergin ve tükenmiÅŸ hissedip, uyku ve yeme problemleri yaÅŸayabilirler” dedi.
Bu sıkıntıların, kendisinin de uyguladığı Sistemik Aile Psikoterapisi yaklaşımıyla kısa sürede ve etkili bir biçimde çözüleceÄŸine dikkat çeken Bombacı, “Tedavisi mümkün olan doÄŸum sonrası depresyonun artık bir tabu olmaktan çıkması ve bununla ilgili açıkça konuÅŸuluyor olması gerekiyor. Çünkü tedavi edilmezse depresyon, sadece kiÅŸinin kendisini deÄŸil, çocukla kurulan iliÅŸki üzerinden onun biliÅŸsel, sosyal ve duygusal geliÅŸimini de olumsuz etkileyebilir” dedi.
YENÄ° BABA OLACAKLAR BU NOKTALARA DÄ°KKAT!
- Hamilelik öncesinde çiftlerin birbirleriyle pozitif iletişim kurabilmeleri, ortak değerlere sahip olmaları ve birbirlerini desteklemeleri doğum sonrası dönemin getireceği stres yaşantılarıyla baş etmede etkili faktörlerdir.
- Yakın çevreden ve aileden gelecek destek de yeni anne - baba olmuş bir ailenin stresini büyük ölçüde azaltacaktır.
- Çocuk doğduktan sonra erkekler kendilerini dışlanmış ya da ihmal edilmiş hissedebilir. Bunu önlemek için, babanın da ilk haftalardan itibaren bebek bakımına dâhil edilmesi çok önemlidir.
- Emzirme ilişkisi ile birlikte anne ve bebek arasında çok özel ve güçlü bir bağ kurulur. Ama bir bebeğin aynı zamanda kucakta taşınmaya, sevgi dolu dokunuşlar yaşamaya, onunla yüz yüze diyalog kurulmasına ihtiyacı vardır. Bebeğinin altını değiştirirken ya da ona banyo yaptırırken göz teması üzerinden ve sevgi dolu dokunuşlarla bebeğiyle iletişim kuran bir baba, bebeğinin ona nasıl da ihtiyaç duyduğunu fark edecek ve babalık rolünde kendini önemli hissetmeye başlayacaktır.
- Ten tene temasın da babayla çocuk arasında kurulan bağın güçlenmesinde etkili olduğu saptanmıştır. Örneğin emzirme anlarında, annenin sırtını babaya yaslayarak babanın da bu ilişkiye dâhil edilmesi, üç kişilik bağın güçlenmesi ve yeni oluşan aile hayatındaki rollerin benimsenmesinde etkili bir pratiktir.www.cosmoturk.com
Benzer İçerikler :
Romantik bir iliÅŸkiye baÅŸlarken sözleÅŸme yapanların sayısı artıyor. SözleÅŸme maddeleriyle romantizmi yan yana düşünemiyor musunuz? Belki de bakış açınızÄ...
Günümüz aileleri, önceki kuşağın tersine çocuklarıyla arkadaş gibi olmaya çalışıyor ama bu kez de otorite konusunda zorlanıyorlar. Arkadaşlıkla otorite...
Alışverişten çalışmaya evden çıkmadan her işi halledebilmek güzel ama evden çıkmadan sosyalleşmek acaba tam bir sosyalleşme mi? Her şeyi sokağa çıkmadan ...
Mevsim geçişlerinde ve kış aylarında artan depresyon çağın en büyük problemlerinden biri. Uzmanlara göre hastalıkla başa çıkmak için yapılması gereken şey ise ...
İlginizi Çekebilir :
Tatillerin çalışan için ne kadar önemli olduğunu, yapılan araştırmalar da kanıtlıyor. Zira, iş arkadaşıyla tatili çakışan, gerekirse yalan söylemekt...
Ayaklarınızın Üstünde Durun SAÜ'lü öğrencilere iş başvuru süreçleri konusunda tavsiyelerde bulunan DBE'li Eğitmen Saadet Zeynep Kılıç, "İşe...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nün, düzenli olarak gerçekleştirdiği online eğitim programı DBE Webinarlar, Eylül ayı itibariyle yenide...
Kuşkusuz baba figürü tüm kültürlerde güven ve otorite anlamına geliyor. Ancak babaların kız çocuklarına sergiledikleri tutumlarla erkek çocuklarına olan...