Aileler cinsel istismarla yüzleşmek istemiyor, olan çocuklara oluyor
Çocuk İstismarı Vakaları Genelde Nasıl Ortaya Çıkıyor?
Çocuğunun istismara uğradığını fark edip gelen aile sayısı çok fazla değil. Genelde hırçınlık, uykusuzluk ya da davranışlarda gariplik gibi şikayetlerle geliyorlar. Yapılan değerlendirmelerde çocuğun çizdiği bir resim ya da anlattığı hikayedeki bir tuhaflık bazen olayı anlamamızı sağlıyor. Bazı durumlarda bunu aileye belirttiğimizde aile istismar olasılığını görmezden gelmeye çalışıyor. Bazıları ise terapilerin çocuğun iyiliği için devam etmesini istiyor.
Bir keresinde bir baba yana yakıla kızını getirdi. Kız öfke nöbetleri geçiriyordu, davranış sorunları vardı. Baba çok üzgün ve çok panik haldeydi. Kız babasından şiddet gördüğünü söyledi lafın arasında. Sonra şiddet konusunu açtığımda babasının kızı istismar ettiği ortaya çıktı. Koku, pislik, yapış yapış, nefret gibi kelimeler çıktı. Ben bu durumu anneye açıklamaya çalıştım. Ne oldu dersiniz? Anne inkar etti! Böyle bir şey olamayacağını söyledi. Aileler yüzleşmek istemiyor, olan çocuklara oluyor. Ama o kız kurtuluşun kendinde olduğu keşfetti. Okulunu bitirdi, çalışmaya başladı. Ailesinden ayrı bir hayat kurdu.
Durumdan Haberdar Olan Ebeveynler Arasında Sessiz Kalmayı Seçenlerin Motivasyonu Ne Oluyor?
Ä°stismarın büyük çoÄŸunluÄŸu aile içinden ya da aileni yakın tanıdıklarından oluyor. Bu durum toplumsal bir vaka olarak gözlemlenmeli. O aile sadece bireysel karar vererek sessiz kalmayı tercih etmiyor. Toplumda da istismara uÄŸramış olan kiÅŸinin dışlanması söz konusu olduÄŸu için aile çocuÄŸunu korumak adına sessiz kalmayı tercih edebiliyor. “Elalem ne der” diye düşünüyor aileler.
Bir diğer sessiz kalma sebebi de ailedeki bütün dinamiklerin yerinden oynayacak olması. Örneğin bir kuzen diğer kuzene tecavüz ettiyse bunun ortaya çıkması birkaç aileyi birden etkiliyor. O sebeple mağdurdan tüm ailenin dağılması tehlikesi sunularak susması isteniyor. Konuyu açmazlarsa zaman içinde unutulacağını, konunun kapanacağını düşünen aile de oldukça fazla.
Çocuklar istismar vakası baÅŸlarına geldikten sonra korunmak ve güvende olduklarını bilmek istiyorlar. Ailesi duruma göz yuman çocuklar ailelerini affetmekte çok zorlanıyor. Annesinin ailenin kaosa sürükleneceÄŸini öne sürerek susmasını istediÄŸi bir kızla yaptığımız çalışmada tecavüzün kendisinden ziyade annesinin göz yummasını çalıştık. “Annem bunun olacağını tahmin etmeliydi. Beni göz göre göre oraya yolladı. SöylediÄŸimde de sesini çıkartmadı” diyordu.
Tacize veya Tecavüze Maruz Bırakılmış Bir Çocuk, Psikolog ile Yaptığı Görüşmede Yaşadıklarını İfade Ederken Nasıl Zorluklar Yaşıyor?
Elbette çok zorlanıyor. Kendi talebiyle gelen, bu kötü anıyı aşmak için gelen danışan bile anlatırken çok zorlanıyor. Kimi çocuk olaydan hemen sonra geliyor. Onların anıları daha taze olduğu için anlatacakları daha fazla oluyor.
Benim gözlemlediÄŸim, en zorlanan kesim olayın üzerinden geçtikten sonra bu konuyu çalışmaya baÅŸlayan çocuklar. Olay hakkında hatırladıkları onları müthiÅŸ rahatsız ediyor ama bir ÅŸekilde hayatları devam etmiÅŸ. “Haydi, geçmiÅŸe dönüyoruz” dediÄŸinizde travmayla yeniden yüzleÅŸmek zor oluyor. Unuttukları detayları hatırlamaktan korkuyorlar. Ama bunlar halının altına süpürülmüş pislik gibidir. Tam temizlik yapmadığınız sürece size kendini hep hatırlatır.
Cinsel İstismar Mağduru Çocuklar, Yaşadıkları Şiddete Ne Gibi Tepkiler Veriyorlar?
İstismar, travmatik bir olaydır. Cinsel istismara maruz kalmış çocuklarda sıklıkla Travma Sonrası Stres Bozukluğu belirtileri verirler. Fiziksel ve duygusal belirtileri görülebilir. Fiziksel olarak kalp atışlarında ve nefes alıp vermede hızlanma, terleme, sindirim sisteminde hareketlenme, kaslarda gerginlik, yorgunluk, uykuya dalmada güçlükler, vücudun değişik yerlerinde ağrı ve acı, iştahta değişiklikler, mide bulantısı görülebiliyor. Duygusal olarak ise korku, öfke, suçluluk, utanç, çaresizlik, ümitsizlik, duygusal uyuşukluk gibi duyguları yoğun bir şekilde yaşayabilirler.
Hocası tarafından tecavüze uÄŸrayan bir kız çok korkuyordu. Olayları herkese anlatmıştı ve adam deÅŸifre olmuÅŸtu. Olayların kendisinde yarattığı tahribatı çalışamıyordu çünkü en büyük korkusu tecavüzcünün kızı bulup daha fazla zarar vermesiydi. “EÄŸer beni bulursa tecavüzden beter eder” diyordu.
Tecavüze UÄŸrayan Bir ÇocuÄŸu ‘Suç’u Kendisinde Aramaya Ä°ten Etkenler Neler?
Bu çok sık karşılaştığımız bir durum. Üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hala suçu kendinde arayanlar var.
Çocuklar yetişkin dünyasında yaşıyorlar. Yani kendileri için tasarlanmış bir dünyada değil, büyüklerin doğruları bildiği ve öğrettiği bir dünya burası. Bu dünyada genelde yanlış yaptıkları için azarlanan çocuk olur.
Tecavüz travmasını anlamlandırmaya çalışan çocuk, biliÅŸsel olarak bir sebep aramaya baÅŸlar. Bunu bilinçli yapması da gerekmez. Beynimiz olaylara yorumlar katar. Bu korkunç olayı da çocuk kendi suçu gibi görmeye baÅŸlayabilir. Hele de olayı anlatmaya çalıştığı yetiÅŸkinlerden “Peki sen ne yaptın?” ya da “Neden kaçmadın?” gibi sorular duyarlarsa suçluluk duyguları daha da artar.
Burada istismarcılara da deÄŸinmek gerekiyor. Ä°stismarcı, çocuÄŸun olayı garip görmemesi için genelde “Oyun oynuyoruz” ya da “Seni seviyorum”, “Masaj yapıyorum” gibi yalanlar söylüyor. EÄŸer travmanın üzerinden uzun zaman geçerse, maÄŸdur kiÅŸi “Ben bu yalanlara nasıl kandım?” diyerek de kendini suçlamaya baÅŸlayabiliyor.
Ama olayın en öneli noktası şu: Bir çocuk kendini koruyamaz. Onu koruma görevi yetişkinlerindir. Ona zarar veren kişi de tartışmasız suçludur.
Bir Psikolog Olarak Toplumun ‘Tecavüz’ Kelimesinin Ağırlığını AlgılayabildiÄŸini Düşünüyor musunuz?
Bugün toplumsal olaylara, çıkan haberlere baktığımda tecavüzün akıl almaz boyutta örtbas edildiğini, normalleştirildiğini görüyorum. Neredeyse gelenekselleştirilmiş bir durum var. Bundan sadece kız çocukları değil, erkek çocukları da çok ciddi oranda etkilenmektedir. Sadece tecavüz değil, her türlü cinsel ve duygusal istismarın karşısında durmalıyız.
Çocuklar karar alma yetisine ya da kendilerini koruyabilme becerisine sahip deÄŸildir. Türkiye’nin de taraf devlet olarak imzaladığı Çocuk Hakları SözleÅŸmesi’nin üçüncü maddesi çocukların korunmasının devlet organları tarafından da temin edilmesi gerektiÄŸini vurguluyor. Cezalar her zaman caydırıcı olmuÅŸtur. O sebeple tecavüzle ilgili davaların sonuçlarının ağır olması gerekir.
Türkiye’de Cinsel Ä°stismar MaÄŸduru Çocuklara Verilen Psikososyal Destek Yeterli mi?
Psikososyal desteğin verilebilmesi için çocukların ya da ailelerin öncelikle bu kurumlara ulaşması gerekmektedir. Ama önceden bahsettiğimiz gibi çoğu aile konuyu konuşmamayı tercih ediyor. Eğer onlar ulaşmak isterlerse destek olabilecek özel ya da devlete bağlı kurumlar mevcut.
Cinsel Åžiddet YaÅŸayan Bir ÇocuÄŸun ‘Ä°yileÅŸme’ ya da ‘NormalleÅŸme’ Sürecine Girmesinden Bahsedilebilir mi?
EÄŸer terapatik bir destek alırsa evet, elbette mümkün. Ä°yileÅŸmeden kastımız travmatik olayı unutmak deÄŸil, onu hatırladığında ortaya çıkan fiziksel, duygusal ya da biliÅŸsel semptomlardan kurtulmaktır aslında. Biz en çok Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün de kabul ettiÄŸi bir yöntem olan EMDR yöntemini kullanıyoruz. Bu yöntemle, kiÅŸinin olumsuz anıyla çalışması saÄŸlanıyor. O anıya yüklediÄŸi tüm olumsuz duygular, düşünceler, beden duyumları ortaya çıkartılıyor ve temizleniyor. ÖrneÄŸin “Bu benim suçum” diyen genç, EMDR seanslarındaki çalışmalardan sonra artık olayı hatırladığında “Hepsi geride kaldı, ÅŸimdi güvendeyim” diyebiliyor. Travmayı tam olarak üzerlerinden attıklarında yeniden doÄŸmuÅŸ gibi hissediyorlar.
İstismar Mağduru Bir Çocuk Hayatının Geri Kalanını Nasıl Devam Ettirebiliyor?
Eğer bir destek almamışsa çok zor devam ettiriyor. İç hesaplaşması sürekli devam ediyor. İnsanlara güvensiz oluyor. Çünkü düşünsenize, en güvendiği insanlar onu korumamış. Onlar bile bana bunu yaptığına göre başkaları ne yapar demeye başlıyor.
Kendini kirlenmiş ve mahvolmuş hissedenler de çok fazla. Aşırı çekingen ya da çok agresif kişilikler de ortaya çıkabiliyor.
Şunu vurgulamakta fayda var, hangi yaşta olursa olsun kişi istismar travmasını omuzlarında taşır. Bunun üstesinden gelebilmesi kişisel gayretiyle değil, bir uzman yardımıyla olmalıdır. Bu desteği almış kişiler hatırladıkları istismar travmasına karşı duyarsızlaşır ve hayatlarını daha sağlıklı devam ederler.
Travma yaşamış bir insanın travmasının sürekli tetiklenmesi demek, o kötü olayı tekrar tekrar yaşaması demektir. Bu sebeple, istismarcı kişilerin cezalandırılması ve bunun kamuoyunda paylaşılması mağdurların sonraki ruhsal durumları için de büyük bir önem teşkil ediyor.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Cemre Soysal, Klinik Psikolog
Kaynak: www.diken.com.tr
Benzer İçerikler :
İşte uzmanlardan okulun ilk haftasında anne babaları rahatlatacak öneriler. Yaz döneminin ardından okullar açılıyor. Okul sıralarıyla ilk defa tanışacak...
Bahar depresyonu, içinde bulunduğumuz aylarda pek çoğumuzun yaşadığı bir sıkıntı. Peki, bahar aylarında yaşanan depresyon hangi faktörlere bağlı olarak...
Terör olayları gibi pek çok durum, her yaştan insanın davranışlarında değişimlere yol açabiliyor, Yaşanan acılar ve kayıplara, dolaylı yoldan maruz kalınsa ...
2. Koçlar Buluşması Dünyanın önde gelen koçluk organizasyonu ICF - International Coach Federation - Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği'nin Türkiye ...
İlginizi Çekebilir :
Başarının Temelindeki En Baba Faktör Bilim kanıtladı: Okul hayatında baba desteği anneninkinden daha etkili! İlgili babaların çocuklarının matematik zekâsı ...
Mutlu insanların özellikleri neler? Kendilerine gülmeyi ve bizi güldürmeyi nasıl başarıyorlar? Bazı insanlar dertlerini zincir yaparken diğerleri nasıl bu ...
Ãœniversite öğrencilerine yönelik yarı zamanlı iÅŸ fırsatları hiç olmadığı kadar artmış durumda. Satış temsilciliÄŸinden satranç öğretmenliÄŸine binlerce iÅ...
Çocukları birbiriyle karşılaştırmanın doğru olmadığını biliriz. Yine de, "normalin ne olduğunu anlamak için başka çocukların nasıl olduğunu bilme ihtiyacı ...