Emre Konuk

Zihnimizdeki Engel: Mükemmel Lider İmajı

Geçtiğimiz hafta, küresel kriz ortamında dahi çalışanlarını motive etmeyi ve insanları peşinden sürüklemeyi başararak bizi şaşkınlık içinde bırakan liderlerden bahsetmiştik. Hatırlarsanız kimi teorisyenlere göre liderlik doğuştan gelen bazı yeteneklerin bir sonucuydu. Diğer yandan liderliğin öğrenilmiş olduğunu savunan teorisyenlere göre ise, liderlik ilgili beceri seti sonradan eğitim ve deneyimle kazandırılabilir. Bu noktada hemen ekleyelim biz yaklaşım olarak liderliğin doğuştan gelen bir kapasitenin öğrenme yoluyla ortaya çıkartıldığını ve geliştirildiğini savunan bir bakış açısından yanayız.

Yine geçen hafta sizlere liderlikle ilgili yapılan geniş bir araştırmanın sonucunda ortaya çıkan 3 önemli faktörden bahsetmiştik. Bunlar; liderlerin güçlü yanlara odaklandığı, iyi ekiplerle çalıştığı ve takipçilerinin-izleyenlerinin ihtiyaçlarını iyi analiz ederek buna göre hareket ettikleri yönündeydi. İşte bu hafta bu 3 temel faktörden “güçlü yanlara” odaklanmanın öneminden bahsedeceğiz.

Sorumuz şuydu, peki bu liderlerin ortak özellikleri ne? Neyi diğerlerinden farklı yapıyorlar?

İyi Yönlerinize Odaklanın

İyi, başarılı lider dendiğinde akla; yönetim becerisi yüksek, çalışanlarını motive edebilen, iyi iletişim kurabilen, kaynakları etkin kullanabilen, olayları öngörebilen ve daha pek çok yönetim becerisi akla geliyor. Bu özellikler elbette kurumun başarısı söz konusu olduğunda, kurum liderinde ya da yöneticide olması arzu edilen hatta olması gereken özellikler. Nitekim başarılı liderlere baktığımızda bu saydığımız özelliklerin pek çoğunda ortalamanın üzerinde olduklarını görüyoruz ama hepsinde değil.

Araştırmalar gösteriyor ki, tüm bu alanlarda güçlü olan bir lider bulmak neredeyse imkânsız. Daha da ötesinde, araştırmalar her alanda yetkin olmaya çalışan bir liderin sonuçta mevcut kapasitenin aksine başarısız olabileceğini gösteriyor. Şimdi bu özelliklere sahip olmanın hem arzu edilir olduğunu söylüyorsunuz, hem de bu alanların tümünde yetkin olmaya çalışan bir liderin başarısız olacağını söylüyorsunuz, bunlar birbirleriyle çelişen şeyler dediğinizi duyar gibiyim. Daha da ötesinde ”her alanda kendini geliştirmeye çalışmanın nesi kötü olabilir ki?” diyebilirsiniz.

Öncelikle bir konuyu netleştirmekte yarar var. Buradaki vurgumuz hâlihazırda var olan bir özellikle ilgili değil, her alanda kendini geliştirmeye çalışmakla ilgili. Eğer bu özelliklerin hepsi bir liderde varsa ve bunların hepsini etkin ve entegre bir şekilde kullanabiliyorsa ne ala! Ama yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, bunların hepsinin bir liderde bulunması neredeyse imkansız! Geriye bu özelliklerin hepsini edinmeye çalışmak gibi zorlayıcı bir hedef kalıyor. Bu zorlayıcı çaba da tabii ki liderleri başarısız kılabiliyor. Nasıl mı?

Bunu şöyle açıklamaya çalışalım. Gözlemlerimiz ve duyumlarımız sonucunda oluşturduğumuz “mükemmel lider” imajına ulaşmaya çalışırken, ortalamanın üzerindeki özelliklerimize odaklanır mıyız? Elbette hayır. Az gelişmiş taraflarımıza odaklanırız ki onlarda da iyi bir seviye elde edelim. Peki, bu çabayı sarf ederken, ya aslında yetenekli olmadığımız ve içten gelen bir motivasyonla yapmadığımız konulara yatırım yapıyorsak? Bunun sonucu ne olabilir?

Clifton ve Harter’ın 2003’te yaptığı bir araştırma şunu gösteriyor: Kişiler, en yetenekli oldukları alanlara yatırım yaptıklarında, zayıf oldukları alanlara yatırım yaptıklarından çok daha fazla gelişiyorlar; her iki alanda da eşit oranda çaba harcamış olsalar bile.

Haftaya Devam

  • İyi yönlerim beni iyi lider yapar mı?
  • Hangi yanıma odaklanacağım?

25.10.2009

Benzer İçerikler :

Zihnimiz Bize Nasıl Kazık Atar 1

Önümüzdeki haftalar sizlere zihnimizin nasıl çalıştığı, inançlarımızın algılarımızı, aldığımız kararları ve hatta hafıza süreçlerimizi bile nasıl etkilediği ...

Arkadaşlarımızın Hayatımızdaki Rolü 1

Bir zaman önce Gallup’un çalışan bağlılığı ile ilgili yaptığı araştırmaları özetlemiştik. Gallup “çalışan memnuniyeti” ve “çalışa...

İnternette Aşk 2

Geçen hafta internette kurallarını, yasalarını anlamakta ve yorumlamakta güçlük çektiğimiz bir ilişki tarzının, hatta yeni bir sosyal fenomenin oluştuğundan...

Emin Olmak

Bir düşünün: Kaç kere bir başkasıyla, çatışan inanışlarınız sebebiyle, yapıcı veya yıkıcı, sonu gelmeyen bir tartışmaya girmişsinizdir? Kaç kere bir başkasının ...

İlginizi Çekebilir :

Çalışan Bağlılığı ve Kişiliğim

Geçtiğimiz birkaç hafta, yaptığımız bir dizi araştırmayı özetlemeye başlamıştık. Bunlardan ilki şu soruya cevap arıyordu: Acaba iyi giden evliliklerle, kötü ...

Zihin Ve Beden İlişkisi - II

Geçtiğimiz hafta, genlerin kendiliğinden yaşamsal ifade bulamadığını vurgulayıp sahip olduğumuz türlü fiziksel, davranışsal yahut gelişimsel özelliğin,...

Eğitimde Dönüşüm

Bayağı bir zamandır pek çok alanda bulunduğumuz yerden daha farklı bir yerlere gelme isteği ve çabası ön planda. Yavaş da olsa, üzerinde genelde anlaştığımız ...

Çalışanınızı Yalnız Bırakmayın

Geçen hafta organizasyonlardaki üç farklı çalışan grubundan bahsetmiştik. 1) Kuruma ve işine bağlı olanlar. 2) Kuruma ve işine bağlı olmayanlar. 3) Aktif ...