Emre Konuk

Sağlıklı Marka Evliliğinin Değeri 5

Yıllar içinde yapılan araştırmalarda, sadece müşteri bağlılığı ölçülmemiş aynı zamanda bu bağlılığın etkisi ve bağlılık olmamasının bedeli de ölçülmüştür.

Gallup’un araÅŸtırmalarına göre, müşteri baÄŸlılığı ölçümü ve ÅŸirketin karı arasında bir iliÅŸki olduÄŸu pek çok durumda görülmüştür. Bu çalışmaların bazılarında bu karlılığın kaynağı olarak ÅŸirketin varolan müşteri veri tabanlarından yararlanılmıştır. Bu veriler, müşterinin kiÅŸisel raporlarından oluÅŸmadığı için bu bir avantajdır. KiÅŸisel yanılsamalara yer yoktur.

Gallup bu karlılığı (business outcome) iki şekilde incelemiştir. İlk analizler, bireysel müşteri düzeyinde, marakalara sağlıklı evliliklerle bağlı olan ve olmayan müşterilerin karşılaştırılmasını içerir. İkinci analiz ise müşteri bağlılığının şubelerde, bayilerde ve mağazalardaki farklılıklarını ortaya çıkaran birim seviyesindeki iş performansı incelenerek yapılmıştır. Bu analizler, yüksek müşteri bağlılığı olan mağazalar ile düşük müşteri bağlılığı olan mağazaların iş performansının karşılaştırılması ve zaman içinde bu mağazaların bağlılık yapısında olan değişimlerin etkisine bakılarak yapılmıştır.

Bana Parayı Göster

Gallup tarafından, Amerika’nın en büyük bankalarından birinde yapılan çalışmada müşteri baÄŸlılığının etkisi bireysel müşteri düzeyinde yapıldı. Bu çalışmada mevduat hesabı bulunan müşterilerin genel baÄŸlılık düzeyi incelendi. Bu inceleme sonunda, müşterilerin %28’i “tamamiyle serbest” kategorisindeyken, 10 müşteriden 1’inin (%11) “tamamiyle baÄŸlı” kategorisinde olduÄŸu bulundu. Bu hiç de iç açıcı bir tablo deÄŸildi. Bu baÄŸlılık düzeyleri, müşteriyi kararsız durumda bırakan, ÅŸirketin bazı yanlış adımlarından kaynaklanmaktaydı.

Analiz, “tamamiyle baÄŸlı” kategorisinde bulunan müşterilerin toplam banka dengesini, “tamamiyle serbest” ve “baÄŸlı olmayanlar” kategorisinde bulunan müşterilere göre %26. 2 oranında daha iyi koruduklarını gösterdi. Hesapları diÄŸerlerine göre % 10 daha fazla devam ediyordu. Açıkçası, bu müşteriler banka için para idi. Somut duygusal baÄŸlılık ölçeÄŸinin yokluÄŸunda, bu “ tamamiyle baÄŸlı” müşteriler banka yönetimi tarafından görülmüyordu. Fakat, banka onları görsün ya da görmesin onlar oradaydı ve çok deÄŸerliydi. Ve ÅŸirketin “baÄŸlı olmayan” müşterileri yüzünden kaçırılan fırsatlar çok pahalıya mal oluyordu. EÄŸer bu banka, Amerika’daki bütün bankaların ortalaması kadar bir performans gösterseydi, banka-müşteri anketlerinde, “tamamiyle baÄŸlı” müşterileri ve müşterilerin ödediÄŸi depozitolar iki katına çıkacaktı.

Ä°kinci örneÄŸimiz, müşteri baÄŸlılığının etkisi ile ilgili baÅŸka bir kanıt saÄŸlayan, Amerika’daki, en büyük zincir süpermarketlerden biri ile ilgili. Bu ÅŸirketin üye müşteri veri tabanına bakıldığında, bütün üyelerin bu markaya karşı sadakatli, kendini adamış ya da hevesli bir ÅŸekilde baÄŸlı olmadıkları görülüyor. Bu sonuçlar, duygusal baÄŸlılıktan kaynaklanan önemli finansal sonuçları da vurguluyor.

“Tamamiyle baÄŸlı” müşterilerin bu marketin maÄŸazalarını sıklıkla ziyaret ettikleri görülüyor. Bu müşteriler “baÄŸlı” müşterilere göre maÄŸazaya %8.9 oranında daha fazla gidiyorlar. Sevenler ama aşık olmayanlar yani “baÄŸlı” veya “baÄŸlı olmayan” müşteriler ise “tamamiyle serbest” müşterilere göre % 19.5 oranında maÄŸazayı daha fazla ziyaret ediyorlar.

Peki niçin “tamamiyle serbet bir müşteri” buradan alışveriÅŸ yapmaya devam ediyor? Cevap oldukça basit: maÄŸazanın yeri ve konumu. Fakat, bu maÄŸazanın fiziksel olarak orada bulunması bir parça katkı saÄŸlıyor ama hiç bir zaman büyük fark yaratmıyor. Duygusal olarak baÄŸlı bir müşteriden her zaman daha az katkı saÄŸlıyor.

“Tamamiyle baÄŸlı” müşteriler ise “tamamiyle serbest” müşterilere göre %32. 7 daha fazla alışveriÅŸ yapıyorlar. Bu maÄŸazaları kendilerine yakın olan maÄŸazalardan daha fazla kullanmayı tercih ediyorlar.

Bağlılık Kazandırır, Bağlı Olmamak Kaybettirir

Gallup’un yaptığı çalışmalara baktığımızda, olumlu ekonomik sonuçlar doÄŸuran saÄŸlıklı marka evliliklerinin baÅŸka ÅŸirketler ve endüstrilerde de olduÄŸu görülüyor. ÖrneÄŸin, markalarına duygusal olarak baÄŸlı olan kozmetik müşterilerinin, bu ÅŸirketin maÄŸazalarını, baÄŸlı olmayanlara göre % 77 daha fazla kullandığı görülüyor. Bir benzin markasına baÄŸlı olan müşteriler, baÄŸlı olmayan müşterlere göre bu ÅŸirketin ÅŸubelerini %11.8 daha fazla kullanıyor. Kozmetikte, duygusallık bir motivasyon aracı fakat bunun herkes için ortak bir ihtiyaç olan benzinde de varolduÄŸunu görüyoruz.

Tabiki mağazanın konumu ve ücretlerinin müşteri bağlamadaki gücünün bir limiti var. Bankalara, benzin istasyonlarına, otellere baktığımızda, müşterilerin çok fazla seçenekleri olduğunu biliyoruz. Ve nerede seçenek varsa, duygusal bağlılığın gücü net sonuçlar doğuruyor.

Bütün bunlara ek olarak, müşteri bağlılığı etkisinin iş sektörlerinde de çok güçlü olduğunu görüyoruz. İş müşterileri de duygusallık gösteriyorlar ve bu duygusallığın da önemli sonuçları mevcut. Örneğin, deniz taşımacılığı (kargo) yapan bir firmanın, kendisine bağlı müşterilerinin bağlı olmayanlara göre gemilere % 48 daha fazla yük yüklediklerini ve % 73 daha fazla para harcadıkları görülüyor. Bazı doktorlar, bağlı oldukları ilaç markasının ürünlerini, bağlı olmayanlara göre % 50 daha fazla kullanıyorlar.

Canlandırma (boosting) baÄŸlılığı da kazandırıyor. Gallup’un yaptığı diÄŸer bir çalışmada, güven oluÅŸturmak amacıyla yapılan giriÅŸimlerin ve hizmet geliÅŸimlerinin sonuçları inceleniyor. Bu analize göre, baÄŸlılığı artan müşterilerin bankayla genel iÅŸ iliÅŸkilerini yansıtan toplam banka bakiyelerinde artış olduÄŸu bulunuyor. “BaÄŸlı olmayan” kategorisinde bulunup “tamamiyle baÄŸlı” kategorisine geçen müşterilerin genel para yatırma oranlarında % 12 lik bir artış olduÄŸu görülüyor. Ayrıca “tamamiyle baÄŸlı” kategorisinde olup bu durumu koruyan müşteriler de bankayla olan finansal iliÅŸkilerinde % 9 oranında bir artış olduÄŸu görülüyor.

Bağlılık daima ve düzenli olarak kazandırıyor. Bağlılık, şirketin sadece bugünkü müşteri ilişkileri hakkında değil, ileri aylarda ya da yıllarda olabilecek ekonomik sonuçlar ile ilgili de net bir açıklama sağlıyor.

Müşteri Bağlılığının Getirdiği Kazanç

Gallup, “tamamiyle baÄŸlı” müşteriler ile “tamamen serbest” ve “baÄŸlı olmayan” müşterileri karşılaÅŸtırdığında ÅŸu sonuçlara ulaÅŸtı:

  • Banka Bakiyelerinde % 26 artış
  • Market Zinciri AlışveriÅŸ oranı %20 artmış, % 33 daha fazla harcama yapılmış
  • Kozmetik Pazarlama Satın alma payı % 77 artmış
  • Benzin Bayisi Ziyaret edilme payı% 12 artmış
  • Kredi Kartı Pazarlama % 36 daha fazla kullanılmış ve yılda % 44 daha fazla harcama yapılmış
  • Otel Zinciri Ä°ÅŸ payı % 64 büyümüş
  • Kargo Taşımacılığı % 48 daha fazla taşıma, % 73 daha fazla harcama yapılmış
  • Ä°ÅŸ Hizmetleri SaÄŸlama % 34 daha fazla kazanç saÄŸlanmış
  • Veri Saklama Åžirketi Ä°ÅŸ payı % 16 büyümüş
  • Medikal Ãœrün Pazarlama Ä°ÅŸ payı % 50 büyümesi

Gallup aynı sistemdeki, daha yüksek müşteri bağlılığı olan ve daha düşük müşteri bağlılığı olan iş birimlerini (mağazalar, şubeler veya bayiler gibi) karşılaştırdığında ise, yüksek müşteri bağlılığı bulunan mağazaların düzeyleri şu şekildedir:

  • Ev Ãœrünleri Toptancısı Her iÅŸlem için % 8 daha fazla dolar kazanılmış
  • Otomobil fabrikası Satılan her yeni araba için, %11 daha fazla kar elde edilmiÅŸ
  • Banka Her ÅŸube için 50.000 Dolar-200.000 dolar arasında kar elde edilmiÅŸ
  • BaÅŸka bir banka Kredi borçluları % 74 azalmış
  • Yapı Market % 20 daha fazla satış yapılmış

Wall Street için Daha Anlamlı bir Metrik

Müşteri bağlılığının, şirketlerin yaptığı pek çok ölçüm ve analizden daha kesin bir sağlıklı marka resmi ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Bağlılık, bir şirketin ne kadar güçlü ve değerli bir marka evliliği yarattığını göstermektedir. Bağlılık aynı zamanda şirketin marka ilişkilerinin yükselişini (med) ve düşüşünü (cezir) gösteren duyarlı bir monitör sağlar.

Fakat bu tabiki birçok şirketin ölçme yöntemi değildir. Çünkü onların ilişki-yapılandırma başarılarını güvenilir bir şekilde ölçecek bir metriğe sahip değildirler. Aynı zamanda bu Amerikan finans piyasasının da (Wall Street) aradığı bir şey değildir. Sonuç olarak, şirketin değerini şirketin müşterilerinin ortaya koyduğu kesinlikle bilinmesine rağmen, bağlılık kavramı şirketin stok değerlerini ortaya çıkaran anahtar bir faktör olarak görülmez.

Bunun tam tersine, Amerikan finans piyasası (Wall Street), satışlara, pazar payına ve büyümeye değer verir. Otomobil imal eden biri için, araç satış sayısındaki artış ve getirdiği toplam kar gelişmedir. Bir sabun imalatçısı için, pazar payı ve toplam kar gelişmedir. Bir perakendeci için, toplam satış ve büyüme gelişmedir.

AraÅŸtırmalar daha büyük olmanın daima iyi demek olmadığını söylemesine raÄŸmen, odak noktası geliÅŸme ve büyümedir. Richard Miniter, “Pazar Payı Paylaşımı Miti” (The Myth of Market Share) adlı araÅŸtırmasında pazar payının marka saÄŸlığının göstergesi olup olmadığını inceledi ve çalışma bunun göstergesi olmadığı yönünde sonuçlandı. 300 ÅŸirketin analiz edildiÄŸi bu çalışmada, Miniter, en büyük paya sahip olan ÅŸirketin % 70 den daha fazla bir oranla en büyük kazanca sahip olmadığını buldu. Miniter’inde belirttiÄŸi gibi buradaki odak, rekabet deÄŸil müşteri olmalıydı.

Bu önemli bir problemdir. Bir şirket kendine anahtar hedef olarak neyi belirlediyse, bu şirket yöneticisinin planını programını buna göre belirleyeceği kritik bir hedef olacaktır. Bir çoğu için de bir obsesyon ve uykusuz geçen gecelerin sebebi olacaktır.

Dolayısıyla, belirlenen anahtar hedef büyüme ve payın gelişmesi olursa, yöneticiler bunu başarmak için gerekli olan en hızlı ve etkili programları arayacaklardır. Fiyat indirmek bu yolladan biridir; yönetim fiyat indirme uygulaması, büyük bir tenzilat yapar ve % 0 finansman elde edilir. Ürünler bu sayede en kısa zamanda gidecektir, ama ne pahasına? (at what cost?)

Eğer anahtar hedef şirketin karı ise, yöneticiler başka bir yol izleyeceklerdir. Bu sefer de işi yaparkenki masraflardan kısacakladır, dolayısıyla da bu masraflar en aşağıya kadar düşecektir. Böylece en kısa zamanda kar artacaktır, ama ne pahasına?

Ne büyümenin ne de karın artışı markanın gerçek sahibine yani müşteriye bir şey kazandırmayacaktır. Eğer müşteri için bir fayda sağlamıyorsa, şirket bu evliliğin devamıyla ilgili başarısızlığa uğramayacak aynı zamanda zayıflayacaktır. Müşteri bağlılığı sağlandığında ise bunun gelecekteki satışı, gelişmeyi ve karı içeren pek çok sonucu olacaktır.

Bunun yerine, ÅŸirket yöneticileri çok dikkatli bir ÅŸekilde hatta obsesif bir dikkatle baÅŸarılı olana deÄŸer vermelidirler: Müşteri baÄŸlılığı ve saÄŸlıklı marka evlilikleri. Her yönetici, ÅŸirketinin en önemli servetini inÅŸa etmek ve korumak konusunda çok dikkatli olmalıdır: Güçlü ve tutkulu bir müşteri iliÅŸkisi. Bu “marka iliÅŸkisi serveti” ÅŸirketin devam eden saÄŸlıklı iliÅŸkileri ve gelecekteki baÅŸarısını belirleyecektir.

07.01.2007

Benzer İçerikler :

Hayatın Tuzakları 4

Bayağı bir haftadır travmalardan ve hayatın tuzaklarından söz ediyoruz. Son yazıda travmalarımızdan, hayatın tuzaklarından ve onların verdiÄŸi acÄ...

Yemek ve Bağımlılık

Bir süre önce yemek, kilo alma, zayıflama ve bütün bunların etrafında oluşan, bütün dünyada devasa boyutlara ulaşan ve içine ilaç şirketlerind...

Davranışsal Ekonomi Üzerine - V

Son yazımızda davranışsal ekonomi alanındaki araştırmacıların ekonomi dünyasıyla tanıştırdıkları birtakım olgulardan bahsetmiş ve deneysel çalışmalarına...

İkna ve Etkileme: İnsani Zaaflarımız Tehlike mi, Fırsat mı?

İki hafta önce, belirsizlik durumunda karar alırken etraftaki benzerlerimizin yaptıklarını taklit etme eğilimimizden söz etmiştik. Bu eğilimimiz işe yarıyordu ...

İlginizi Çekebilir :

Örgüt Kültürü, PKK ve Öcalan

1900 yılında Amerika’da ilk 100 içinde yer alan firmadan bugün yalnızca 16’sı hayatta. Ä°lk 500 firmanın da yalnızca 29’u listede. Son 15...

Marka EvliliÄŸi 2

Geçen hafta Marka evliliğinden, daha doğrusu markayla evlenmekten söz ettik. Deyim çok yerindeydi çünkü evlilik demek, bağlanmak yani duygusal bağlar...

Mutluluk Para Getirir mi? 1

Paranın geçici de olsa insanları mutlu ettiğini biliyoruz. Ama geçici. Acaba mutluluğun para getirdiğini söylemek mümkün müdür? Eğer bu olabiliyorsa, o zaman ...

Okumayı Sökmek

Geçenlerde bir anne ikinci sınıftaki oÄŸlunun her alanda arkadaÅŸlarından geri kaldığını, hiçbir ÅŸeyi doÄŸru yapamadığını, “felaket unutkan” olduÄŸunu, ...