Emre Konuk

Ruh İkizimi Ararken 3

Önce kısa bir özet.
1. Temel sorumuz şuydu: Kurduğumuz ya da kuracağımız ilişkinin uzak geleceği ile ilgili doğru bir tahminde bulunmak mümkün müdür? Evet, doğru kriterler oluşturabilirsek mümkündür.
2. Aşkın büyüklüğü ve yoğunluğu, uzun süreli ve doyumu yüksek bir beraberliği garantiler mi? Hayır.
3. Neden? Çünkü yoğun duygular yaşadığım bir insanla ilgili kör noktalar hızla oluşur ve sorun yaşatacak pek çok özelliği algılasam bile kulak ardı edeceğim demektir. Yani günlük akışta bile uygulamada zorluk çektiğimiz “karşımızdakinin niyetini ve davranışlarını okuma” yetimizi, “yalnızca görmek istediğimizi görerek” neredeyse sıfırlayacağız demektir.

Olası bir yanlış anlamayı şimdiden düzeltelim: Yoğun duygular ve çekim bir ilişkinin tutkalıdır ve iyi yönetilirse ilişkiye ciddi bir biçimde derinlik kazandırır ve canlılık katar. Söylemek istediğim; yoğun duyguların bazı riskleri algılamamızı zorlaştırdığıdır.

Bundan sonrasını sorulu cevaplı götürelim.

İnterneti nasıl kullanabilirim?

Günlük yaşamda tanışma coğrafi alanla sınırlıdır. Yani yakınlarımı ve arkadaşlarımı kullanırım. Mekanlar; okul, işyeri, eğlence yerleri, turistik geziler, tatil yöreleri, gece kulüpleri veya kültürel etkinliklerdir. Yani aday havuzu sınırlıdır ve rastlantıya kalmıştır.

Daha önce de söyledik: İnternet sayesinde artık sorun; bulma, ulaşma sorunu değil, eleme sorunudur. Normal yaşamda elemeyi deneme yanılma metoduyla yaparım. Yani ön planda “çekim” gelir ve “çıkmaya” başlarım. Tanıma süreci, duygusal yakınlaşmayla birlikte yürür. Çoğu zaman cinsellik de paketin içinde yer almak zorundadır. Cinsellik, erkek tayfası için sürecin doğal, hatta olmazsa olmaz parçası olarak algılanırken, hanımlar için ciddi kaygıların, gidip gelmelerin, hayal kırıklıklarının yaşandığı ve bazan da benliğin hasar gördüğü bir süreç olarak yaşanır.

İnternette “ruh ikizimi” dünyanın öbür ucunda bulabilirim ve havuz kıyaslanamayacak kadar geniştir. Bu da bana tanıma sürecini, duygusal yakınlaşma ve cinsellikten ayırma olanağı tanır. Yani eğer işi aceleye getirmezsem, eleme sürecini fazla risk almadan yönetebilirim. Eğer potansiyel “ruh ikizim” işi aceleye getiriyorsa, “acelesi ne” sorusunu sorabilirim.

Zıtlar birbirini çeker mi?

Genel olarak birbirlerine zıt tiplerin birbirini ilginç bulduğu düşünülür. “Tamamlayıcı Özellikler Teorisi”ne göre insanlar kendi kişiliklerini dengeleyen ve tamamlayan, sahip olmadıkları özelliklere sahip insanlara ilgi duyarlar. Birçok insan böyle düşünse de, eşler başarılı evliliklerde genellikle birbirlerine benzerler.

Bir içedönük olarak eşimin dışadönüklüğünü sosyal ilişkilerimi zenginleştirmek için kullanabiliyorsam, bunun da keyfini çıkarabiliyorsam, eşimin bana verdiği bu servisi takdir edebiliyorsam, esim de bu servisi keyifle verebiliyorsa, ufak zorlanmaları tolere edebiliyorsam çok iyi.

Ancak çoğu zaman böyle yürümüyor işler. İçedönüklüğün doğal yansıması olan yaşam biçimimi eşime dayatmaya çalışıyorum. Aslında trajik bir durum: Kendimde eksik bulduğum ve eşimin beni tamamlayacağını düşündüğüm özelliklerinden ötürü eşimi seçiyorum ama garip bir şekilde kendimde eksik bulduğum özelliklerimi ona dayatıyorum.

Benzerler birbirini çeker mi?

Birbiriyle anlaşan çiftlerin genelde bir sürü ortak özelliği vardır. Benzer etnik ve sosyal gruba aittirler, dini yaşayışları ve değer sistemleri uyuşur, yaşları, eğitimleri ilgi alanları benzerlikler gösterir. “Paylaştığımız pek çok şey vardır” sözünü, ilişkilerinden büyük ölçüde doyum aldıklarını söyleyen çiftlerden duyarız. Uzmanlar, uzun vadeli ilişki arayanlara en iyi arkadaşlarında buldukları özelliklere sahip kişileri aramaları tavsiyesini verir.
Haftaya devam.
18.11.2007

Benzer İçerikler :

Ailede Demokrasi Neden Olmalı

Geçen hafta çocuğun içgüdüleriyle doğduğunu, içgüdülerinse tanımı gereği sınır tanımadıklarını ve hedefin anında doyum olduğunu söylemiştik. Oysa aile yaşamı ...

Tükenmişlik Sendromu

Epey oluyor, büyük bir şirketler grubunda çok başarılı bir geçmişe sahip olan, üst düzey yönetici bir danışanım, güven yitimi, panik atakları ve depresif...

Beyin Ergonomisi

Kalite ve Verim İçin İş Yeri Tasarımı Ergonomi, çalışanların iş yeri ile uyumunu inceleyen bir bilim dalı. Bu kelime Yunanca ‘ergon’ yani ...

Örgüt Kültürü ve Değişim

Geçen hafta, örgütlerin ve şirketlerin bir değişim programı uygulasalar da, kültürlerini değiştirmedikleri için nasıl saf dışı kaldığı üzerinde durmuştuk...

İlginizi Çekebilir :

Paranormal Mantık

Haftalar boyu sizlerle müeddep, yani edepli, yani terbiyeli ve makul gözüken insanların dahi mantıklarının nasıl şaştığını paylaştım. Artık meseleyi noktaladım ...

Yeteneği Geliştirmek 1

Ben, iş dünyasında yönetimlerin ve yöneticilerin, çalışanların yetenekleri ve güçlü yanlarına odaklanmaları gerektiği üzerine yazdıkça, annelerden çocukları ...

Fransa Nasıl Kurtulur?

Yıllar önce davetli olduğum bir yemekte global ölçekte büyük bir Fransız firmasının Genel Müdürü ve eşiyle tanışmıştım. Masamızda benden başka hemen herkes ...

Kendini Gerçekleştiren Kehanetler

Geçen hafta David Rosenhan’ın bir araştırmasını özetlemiştim. Sekiz sahte hasta, yani normal kişi, akıl hastanesine sanki hastaymış gibi baş...