Emre Konuk

Mutluluk Satın Alınabilir mi?

Mutluluk Satın Alınabilir mi?

İlerde mutluluktan çok söz edeceğiz: Mutluluğu tanımlıyabilir miyiz? Formülü var mıdır? Sürekli bir mutluluktan söz edebilir miyiz? Mutlulukla ilgili araştırmalar ne diyor? Bunlar ve daha pek çoğu, üzerinde duracağımız sorular olacak. Bugün özellikle mutlulukla para, yani refah düzeyi arasında bir ilişki var mı, bu soruyu irdelemeye çalışacağız.

Mutluluğun Sınırları

Büyük ikramiyeyi kazanan 22 kişiyle yapılmış bir araştırmaya göre, bu kişilerin mutluluk düzeyi ikramiye çıktıktan sonra yükseliyor, ancak bir süre sonra eski düzeyine geriliyor. Aynı şey çok kötü şeyler yaşadığımızda da geçerli: Mutluluk düzeyi süratle düşüyor ancak bir süre sonra eski düzeyine çıkıyor. Felç geçiren kişiler durumlarına 8 haftada uyum gösteriyor ve olumlu duygularının sayısı olumsuzlara eşitleniyor. Bir iki yıl içinde de genel mutluluk düzeyleri normal kişilerle aynı düzeye geliyor. Total felç geçirenlerin %84’ü mutluluk düzeylerini, orta veya üstü olarak nitelendiriyor. Bu araştırmalara bakınca, sanki bir “mutluluk termostatı” varmış gibi gözüküyor. Yani başımıza ne gelirse gelsin, eski halimize dönüyoruz.

Mutluluk düzeyimizi arttırmamıza engel olan bir başka şey de; ne kadar uğraşarak elde edersek edelim, elde ettiğimiz ve bize başta çok doyum sağlayan bir sürü şeyin zamanla olağanlaştığını görüyoruz. Edindiğimiz refah, büyük başarılar, hatta eşlerimiz bile bir zaman sonra yetmez oluyor. Daha fazlası da, bir zaman sonra aynı sonucu doğuruyor:

  • Edindiklerimizin ve başarılarımızın mutluluğumuz üzerindeki etkisi şaşılacak kadar az: Büyük olayların, örneğin işten atılmanın veya terfi etmenin mutluluğumuz üzerindeki etkisi ancak üç ay sürüyor
  • Refah düzeyinin, yani paranın mutlulukla ilişkisi şaşılacak kadar az. Zenginlerin mutluluk düzeyi fakirlerinkinden ancak biraz daha fazla
  • Batı toplumlarında refah düzeyi son 50 yılda çok arttı ama mutluluk düzeyi neredeyse aynı düzeyde
  • Fiziksel çekiciliğin, pek çok avantaj sağlamakla birlikte mutlulukla hiç bir ilgisi yok
  • Garip gelecek ama, fizik sağlığın da mutlulukla ilişkisi çok az

Ancak, “mutluluk termostatı”nın geçerli olmadığı durumlar da var: Yani uyum yeteneğinin de bir sınırı var. Özellikle yakınların kaybı, cinsel taciz, şiddet, aldatılma gibi travmatik yaşantılar mutluluk düzeyimizi uzun yıllar etkiliyebiliyor. Hindistan ve Nijerya gibi ülkelerde yaşayan yoksul kesimin mutluluk düzeyi, Batı ülkelerinkinden çok daha aşağıda. Bu ülkelerde yoksulluk bin yıldır var ama uyum yeteneği o kadarına yetmiyor anlaşılan.

Para

Refah düzeyinin ve yoksulluğun yaşamdan alınan doyumu nasıl etkilediğini gösteren pek çok araştırma var. Yan tarafta 40 ülkede, onbinlerce kişiyle yapılan bir araştırmada, A.B.D.’nin satınalma gücü 100 kabul edildiğinde, bu ülkelerin insanlarının yaşamdan aldığı doyumu görüyoruz. Sorulan soru şu: 10’un doyurucu bir yaşamı, 1’in ise doyumsuz bir yaşamı gösterdiği bir ölçekte genel olarak yaşam sizin için ne ölçüde doyurucudur?

Satınalma gücü ile yaşamdan alınan doyum arasında, 8000 dolara kadar doğrudan bir ilişki var. Milli gelir 8000 doları aşmaya başlayınca, parayla yaşamdan alınan doyum arasındaki ilişki ortadan kalkıyor. Ayrıca Çinin, Arjantinin ve Brezilya’nın doyum düzeyleri, ekonomik düzeylerine bakıldığında yüksek çıkıyor. Japonya’yı ise anlamak mümkün değil: Biz Türkler Japonlar kadar mutluyuz, satın alma güçleri bizim dört katımız olduğu halde. Bütün bunlara bakarak refah düzeyiğle yaşamdan alınan doyum arasındaki ilişkinin bir yere kadar anlamlı olduğunu, bir yerden sonra da anlamsız hale geldiğini görüyoruz.

Önümüzdeki haftalarda mutlulukla iş yaşamı, evlilik, sosyal yaşam, olumsuz duygular, sağlık, eğitim ve din arasındaki ilişkilere bakacağız.

28.11.2004

Kaynaklar

  • Martin Seligman, Ph.D Authentic Happiness Free Press, 2002
  • M. Seligman, Ph.D What you can change and what you can’t New York: Knopf, 2001
  • E. Diener, Ph.D Subjective well being. American Psychologist, 55, 34-43, 2000

Benzer İçerikler :

En İyi Yöneticiler Neyi Farklı Yapar? 3

Gallup Enstitüsü’nün değişik sektörlerde ve ülkelerde yüksek performans gösteren 8000 yönetici ile yaptığı geniş kapsamlı bir çalışmayı özetlemey...

Ruh İkizimi Ararken 4

1. Temel sorumuz şuydu: Kurduğumuz ya da kuracağımız ilişkinin uzak geleceği ile ilgili doğru bir tahminde bulunmak mümkün müdür? Evet, doğru kriterler...

Stres

Tahminlerimize göre, başlık “stres” olunca, ilk akla gelen, stresin fiziksel sağlığa ilişkin olumsuz etkileri. Ancak bugün, çok önemli olsa da...

Akıldışının Cazibesi - II

Geçtiğimiz hafta, irrasyonel tarafımız üzerine konuşmuş; hayatımızın pek çok alanında, mantığa aykırı biçimde hareket ettiğimizi söylemiştik. Kelimele...

İlginizi Çekebilir :

İstanbul Nereye

İstanbul’un asayiş durumu hepimizi ciddi biçimde rahatsız etmeye başladı. Yaşadığımız rahatsızlıkla İstanbul’un asayiş bozukluğu arasındaki...

Her Rolde Kahramanlar Yaratmak

Bu hafta başarılı yöneticilerin kullandığı dördüncü ve son anahtara geldi sıra. Çalışanlar zamanla merdivende hep bir basamak daha yukarı çıkmak, daha fazla ...

Yemek ve Bağımlılık

Bir süre önce yemek, kilo alma, zayıflama ve bütün bunların etrafında oluşan, bütün dünyada devasa boyutlara ulaşan ve içine ilaç şirketlerind...

Mutluluk ve Yarış

Son iki yazımızda soruyu şöyle sormuştuk: Yarışmaya, statüye ve kıyaslamaya odaklanmayan bir yaşam kurmak bir fantezi midir? Başarıyı; kıyaslamanın ve yarışın ...