Liderlerin Kolundaki Altın Bilezik: Güven, Şefkat, İstikrar ve Umut
Birkaç haftadır sizlere liderleri lider yapan özelliklerden bahsediyorum. Hatırlayacağınız üzere, yapılan araştırmalar liderlikte güçlü yanlara odaklanmanın önemini vurguluyordu. Benzer şekilde araştırmalar, liderlerin iyi ekiplere ihtiyacı olduğunu ve ekiplerindeki kişilerin de güçlü yönlerine odaklanmaları gerektiğini gösteriyor. Hatta ekiplerine farklı yeteneklerde kişileri dâhil etmenin avantajının altını çiziyor. Nitekim Gallup’un araştırmaları bu farklı yeteneklerin 4 grupta toplandığını gösteriyordu: Yürütme, Etkileme, İlişki Kurma ve Stratejik Düşünme.
Sonuç olarak araştırmalar, liderleri lider yapan şeylerin, güçlü yanlara odaklanmak ve farklı yeteneklere sahip başarılı ekiplerle çalışmak olduğuna işaret ediyor. Tüm bu bulgular bize liderlikte başarıya giden yolda nelerin önemli olduğunu gösteriyor ama liderlerin bu noktaya gelene kadar insanları nasıl peşlerinden sürüklediğini anlatmıyor. Nitekim şu zamana kadar altını çizdiğimiz yönler, bugün pek çok başarılı yöneticide gözlenebilen özellikler ama sadece bu özelliklere sahip olmak lider olmak için yetmiyor. Liderlik, en temelde belirli hedefler doğrultusunda insanları peşinden sürükleyebilmeyi gerektiriyor.
Peki sizce pek çok insanı peşinden sürükleyen liderler bunu nasıl başarıyor? Ya da bir diğer ifade ile insanlar neden bu kişilerin arkasından gidiyor?
Bu sorunun cevabı yine Gallup’un 2005-2008 yılları arasında, her biri bir liderin arkasından giden, izleyen 10.000 çalışan ile yaptığı bir dizi araştırmada yatıyor. Sonuçlar liderlerin kendilerine has özelliklerinin yanı sıra, liderlerin birlikte çalıştıkları kişilerin ihtiyaçlarını ve isteklerini iyi tespit ettikleri ve buna uygun aksiyonlar aldıklarını gösteriyor. Şüphesiz farklı kitlelerin farklı ihtiyaçları olmakla beraber, genel olarak bir lideri-yöneticiyi izleyenlerin 4 temel ihtiyaçlarının olduğu gözlemleniyor: Güven, Şefkat, İstikrar ve Umut.
Güven (Trust): Araştırma sonuçları takipçilerin bir liderde aradıkları en önemli özelliğin güven olduğunu gösteriyor. Nitekim farklı organizasyonlarda yapılan farklı çalışmaların ortak sonucu, liderlerine güvenmeyen çalışanların çalışan bağlılığının 12 de 1 oranında olduğu yönünde. İyi ve başarılı ekiplerden farklı olarak, çatışmanın yoğun olduğu ve ekip ruhunun gelişmediği gruplara bakıldığında “güven” meselesinin sık sık gündeme geldiği ve sorgulandığı, bu ekiplerin başında olan kişilerin ise liderlik vasıflarından uzak olduğu görülüyor.
Şefkat: Araştırmalar, şefkatin, liderlerin insanları peşinden sürükleyebildikleri bir başka yönleri olduğu sonucunu gösteriyor. İş dünyasından örnek verecek olursak, çalışanlarını önemseyen, değer veren, onların bireysel ihtiyaçlarını, hassasiyetlerini gözeten ve onlara şefkat gösteren liderlerin oldukça sadık çalışanlara sahip oldukları görülüyor. Çalışan bağlılığının da ötesinde, bu gibi liderlerin ekiplerinin daha üretken, daha verimli, daha yüksek performansa ve motivasyona sahip oldukları ve bu sinerjinin adeta birlikte çalıştıkları diğer insanlara hatta müşterilerine de yansıdığı gözleniyor.
İstikrar: İstikrar, bir liderin takipçilerini etkileyen ve etraflarında bir kitle oluşturmalarını sağlayan bir diğer önemli özellik. Yine örneğimizi iş dünyasından verecek olursak, başarılı liderlerin ekiplerine, yöneticilerinde gördükleri önemli özellikler sorulduğunda, ortak yanıtlardan başta gelenlerin istikrar ve tutarlılığa yönelik sıfatlar olduğu görülüyor. Nitekim bu kişiler ihtiyaç duydukları her an yanlarında olan, kararlı, dengeli, güçlü ve güvenilir liderlere sahip olduklarını ifade ediyorlar.
Umut: Araştırmacıların liderlerin nasıl insanları peşinden sürüklediklerine dair yaptıkları bir dizi çalışmanın son ortak noktası ise “umut”. Nitekim çalışmalar sonucunda takipçilerin şimdiki zamanda “kararlılık ve güven”, gelecekte ise “umut” vaat eden kişilerin peşinden koştukları ve liderleri lider yapan en önemli yönlerden birinin de, takipçilerine ümit veren aksiyonlar almak olduğu görülmüştür. Buna en iyi örnek, ekonomik krizlerin yaşandığı zamanlarda, çalışanlarının işlerine son vermek yerine, çalışanlarıyla daha da bütünleşen, kriz ortamını bir fırsat olarak görüp, yeni, farklı iş alanları üretmeye çalışan liderlerin başında olduğu organizasyonlarda görebilirsiniz. Bu gibi organizasyonlarda, başarılı liderle çalışan kişilerin kriz ortamında bile yüksek performans ve motivasyonla güven içerisinde çalıştıkları, kuruma olan bağlılıklarının daha da arttığı ve gelecekle ilgili umutlu oldukları gözlenmektedir.
Sonuç olarak, liderlik doğuştan gelen yetenekler ile zamanla öğrenilen becerilerin bir bileşkesi olmanın da ötesinde ihtiyaçları doğru bir şekilde değerlendirebilmeyi ve uygun aksiyonlar almayı gerektiriyor. Bu aksiyonları alırken, güçlü yönlere odaklanmak, sınırlılıkların farkında olmak ve güçlü yönlerin ortaya çıkartıldığı farklı yeteneklere sahip iyi ekiplerle çalışmak liderin başarılı bir lider olmasını sağlıyor. Tüm bu süreçte güven, istikrar, şefkat ve umut ise bir liderin koluna taktığı altın bilezik oluyor ve tabii ki insanlar kolunda altın bileziği olan kişilerin arkasından koşuyor…
Haftaya yeni bir konu ile yolculuğumuza devam…
22.11.2009
Benzer İçerikler :
Neyi niçin yaptığımızı anlamaya çalışmak, duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı anlamlı kılmak, hem günlük yaşamımızın bir parçasıdır, hem de ...
Mutluluğun, evrensel bir boyutu olmakla birlikte, kültürden kültüre, hatta kişiden kişiye değişen bir yanı da var. Öyle ki, psikolojinin gelişmekteki bir alt ...
Bu yazı dizisinde, içsel bir motivasyonla, en doğal biçimiyle yaptığımız aktivitelerden, girdiğimiz ilişki biçimlerinden, öğrenme tarzlarından söz ettik. İçsel ...
Birkaç haftadır, ikna ve etkileme konularından söz ediyoruz. Hatırlarsanız geçen hafta, ikna ve etkileme süreçlerindeki zaaflarımızdan söz etmiştik. Bu ...
İlginizi Çekebilir :
Bu yazı dizisinde size mutluluğu belirleyen evrensel 5 faktörden söz ederek yola çıktık. Geçen hafta kariyerinizden kaynaklanan mutluluktan söz ettik. ...
Geçen yazıda CCL’in (Center for Creative Leadership) yaklaşık 15 yıl süren bir araştırmasından söz ettim. CCL çalışmasında temel olarak üstün performans ...
Daha önce bu köşede, varsayımların, herhangi bir alana dair yaklaşımımızı, tutum ve davranışlarımızı belirleyen yapı taşları olduğundan bahsettiğimizi...
Önce geçen haftanın bir özetini yapalım: Bir sorunla karşılaştığımızda, o sorunun “neden ve nasıl ortaya çıktığı” ve “nasıl aşılacağı” ...