Liderler Niye İzlenir?
Malum küresel kriz, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de ciddi biçimde etkiledi. Ne yazık ki hala da etkilemekte. Hizmet verdiğimiz pek çok şirket, Enstitüye başvuran danışanlar, çevremizdeki dostlarımız, beni her gün evime bırakan taksi şoförü, ekmek aldığım bakkal, herkes ama herkes hala bu krizin etkisiyle gelecek kaygısı taşıyor. İnsanlar işten çıkartılıyor, harcamalar kısıtlanıyor, primler ödenmiyor kısacası kemerler sıkılıyor. Ancak daha da ötesinde tansiyon giderek artıyor ve huzursuzluğun ve güvensizliğin hâkim olduğu bir atmosfer oluşuyor. Ancak bazı kurumlar hariç. Bu döngünün içine girmeyen, hatta krizi bir fırsat gibi gören ve rölantiye aldığı projeleri hayata geçirmeye çalışan kurumlara veya oluşumlara baktığımızda ilk gözümüze çarpan ortak özellik bu organizasyonların başındaki liderler oluyor.
Peki, bu liderlerin diğerlerinden farkı ne? Nasıl oluyor da diğer meslektaşlarından farklı olarak, onlar yönettikleri ekibi ve onları izleyenleri etkilemeyi ve motive etmeyi kriz şartlarına rağmen başarabiliyorlar?
Yaşamınız boyunca sizi etkileyen, saygı duyduğunuz, hayran kaldığınız liderlere bir bakın? Yöneticilerinize, pür dikkat dinlediğiniz devlet adamlarına, saygı duyduğunuz, hayran olduğunuz kişilere bir bakın! Hepsini gözünüzün önüne bir getirin. Sizce tüm bu insanların ortak özelliği ne? Peki, daha da ötesinde onları takip eden, peşinden giden bizlerin ortak özelliği ne?
İşte önümüzdeki birkaç hafta boyunca beraberce bu soruların yanıtlarını aramaya çalışacağız. Bu süreçte sizlere liderler ve takipçileri ile ilgili bir dizi araştırma ve gözlem sonuçlarını sunacağım. Ama öncelikle liderlik kavramından biraz söz edelim.
Liderlik konusu Hitler’den bu yana gerek psikolojinin, gerek siyasetin, gerek iş dünyasının kısacası insanın ve yaşamın olduğu her alanda en çok araştırılan ve en popüler konulardan birisi olmuştur. Milyonlarca Yahudi’yi katleden Hitler’in nasıl olup da milyonlarca insanı arkasından sürükleyebildiği uzun zamanlar araştırmacıların aklını kurcalamıştır. Liderlik kavramına dair bu ilgi pek çok araştırmanın yapılmasına ve bu konuda pek çok farklı görüşün ortaya çıkmasına zemin oluşturmuştur.
Doğuştan mı, Sonradan mı?
Birbirinden farklı pek çok yaklaşıma karşın, liderlikle ilgili tüm varsayımlar genel olarak iki ana teoriye dayanmaktadır: Liderliğin doğuştan olduğunu savunan, ve liderliğin öğrenilmiş olduğunu iddia eden yaklaşım.
Liderliğin doğuştan olduğunu varsayan teoriler, bazı insanların liderlik vasıflarına ve yetilerine sahip olduklarını, dolayısıyla şartlar ve imkânlar uygun olduğu takdirde bu gibi kişilerin kolayca diğer insanların arasından sıyrılarak parlayacaklarını savunurlar.
Diğer yandan, liderlik vasfı taşımayan insanların ise, aldığı eğitim, edindiği deneyim, sahip olduğu kapasite ne olursa olsun lider olamayacaklarını varsaymaktadır. Şüphesiz bu insanlar çok başarılı olabilir ama liderlik doğuştan gelen bir yetenektir ve öğrenme sonucu oluşmaz.
Liderliğin öğrenilmiş olduğunu savunan teoriler ise, lider olmanın belirli bir beceri setini gerektirdiği ve bu beceri setinin öğrenebileceğini iddia eder. Yani liderlik doğuştan değil, öğrenilmiş bir şeydir bu teorisyenlere göre.
Doğuştan ya da öğrenilmiş, peki bir lideri lider yapan gerçekten nedir? Liderlik hamurumuzda mı, yoksa onu kattığımız aşta mıdır? Ya liderleri, lider yapanlar, yani onların izini süren bizler?
Liderlikle ilgili bilinen en güvenilir çalışmalardan birisi, Gallup’un yaklaşık 50 yıllık bir birikimin sonucu ortaya koyduğu araştırmadır. Bu araştırmada, yaklaşık 20.000 üst düzey-kıdemli yönetici-liderle derinlemesine yapılan görüşmeler ve 1 milyon ekiple yapılan çalışmalar yer almıştır. Daha sonra Gallup araştırma ekibi, dünyanın değişik ülkelerinde 10.000 kişiye, yaşamlarında onları en çok etkileyen lideri neden izlediklerini sordular.
Önümüzdeki birkaç hafta boyunca sık sık referans göstereceğim ve detaylarıyla aktaracağım bu araştırma sonucunda liderlikle ilgili 3 önemli faktör ortaya çıkıyor:
1. En etkili liderler daima güçlü yanlara odaklanan ve güçlü yanları ortaya çıkartmaya çalışan kişilerdir: Başarılı ve etkin liderlerin, ekibinde olan kişilerin zayıf yanlarına değil, güçlü yanlarına daha çok önem verdiği ve yanında çalışanların güçlü yanlarını keşfetmeye çalışan ve buna yatırım yapan liderlerin çok daha başarılı oldukları görülüyor. Burada en önemli bulgu; güçlü yanlara odaklanıldığında, çalışanların bağlılıklarının da arttığıdır.
2. En etkileyici liderler etrafında doğru insanları barındıran ve ekibini bu gibi kişilerden oluşturan kişilerdir: Araştırma en başarılı ve etkileyici liderlerin etrafında çok iyi performans gösteren, yetenekli, çalışkan bir ekibin olduğunu gösteriyor.
3. En etkileyici liderler onu izleyenlerin (takipçilerinin) ihtiyaçlarını gören ve buna göre hareket edenlerdir: Araştırmanın son genel bulgusu ise; başarılı ve etkileyici liderlerin onu takip eden kitlenin ihtiyaçlarını iyi analiz eden, motivlerini, yani onların nereden beslendiklerini çok iyi anlayan ve ona göre stratejiler geliştiren kişiler olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki haftalarda çalışanların 4 temel ihtiyacının neler olduğu üzerinde duracağız.
Haftaya devam…
18.10.2009
Benzer İçerikler :
Geçtiğimiz hafta, ideal yaklaşımı benimseyen öğretmen ve okulların uygulamada kullandıkları yöntemlerden bahsetmiş ve yaklaşımlarının, geleneksel yaklaşıma...
Bazı okurlar bilirler; bu köşede sıklıkla psikolojik nitelikli ve diğer bilimsel olgulara yer veriyor ve yapılan araştırmalardan faydalanarak bu olguların...
Daha önce birkaç yazımda hayatta iyimser veya kötümser olmanın ne gibi sonuçlar doğurduğunu dile getirmiştim. İş yaşamında, okulda, yakın ilişkilerde, ru...
Geçen hafta, mutlu olabilmek için yaşadığımız topluluk ile olan ilişkilerimizin önemine dair bir giriş yaptık. Özetle, içinde yaşadığımız topluluk ile olan...
İlginizi Çekebilir :
Biliyorsunuz bir zaman önce kilolu olmanın ve şişmanlığın, aşırı boyutlarda olmadığı sürece, sağlıkla ve hastalıkla bir ilişkisinin olmadığına değinmiştik. ...
Geçen hafta şöyle bir soru sormuştuk: Nasıl oluyor da insanlar uzun süreler ciddi mesailer harcayarak özenle seçtikleri eşleriyle bir zaman sonra karşılıklı ...
Başarılı bir yönetici olmak için daha önce bahsettiğimiz iki anahtarı kullandınız, yani çalışanlarınızı yeteneklerine göre işe aldınız ve işin sonucunda ...
Çocuklarımızın oyun oynadığı vakitler, çoğu zaman bizler için diğer işlerimizle uğraşabileceğimiz, kendimize vakit ayırabileceğimiz derin bir nefes aldığımız ...