Emre Konuk

Krizi Yaşamak

Malum, kriz nedeniyle işten çıkarmalar giderek çoğalıyor. Yani bir sürü insan sabah işine geldiğinde işini kaybettiğini öğreniyor.

Bu insanlara belli bir zaman kesiti içinde neler olacağını biliyoruz. Bir kısmı stresin tetiklediği ya da “strese bağlı” diye bildiğimiz sağlık sorunları yaşayacak. Bunlara kalp krizinden mide ülserine, başağrılarından yüksek tansiyona kadar hayatı zehir eden ve hayati tehlike içeren pek çok hastalık dahil.

Bir kısmı işini kaybetmeyenlere göre daha erken ölecek. Bayağı bir bölümünün ise ruh sağlığı bozulacak. Depresyondan panik ataklarına kadar pek çok alanda insanlar kronik sorunlar yaşayacak.

Bunun dışında, bir grup insana ise hiç bir şey olmayacak. İşlerini kaybettikleri için ayrıca sevinmiyecekler ama sağlıkları da bozulmayacak. Ayrıca ruh sağlıklarını da koruyacaklar. Kendilerini rahatsız edecek boyutta kaygı ve sıkıntı yaşamayacaklar. Öyle depresyon, panik atağı, takıntılı düşünceler gibi yıpratıcı süreçlere de hiç girmeyecekler. Kenarından geçer gibi olsalar da, çok çabuk toparlayacaklar. Bunların bir çoğu da kendi işlerini kuracak.

Bu grupları birbirinden ayıran özellikler ne? Nasıl oluyor da bir kısmı kalp krizi geçiriyor, depresyona giriyor ya da sabahtan akşama düştüğü durumu kafasına takıp zaten zor olan hayatı daha da zorlaştırıyor da, bir kısmı nerdeyse hayatı hiç etkilenmemiş gibi yaşamını sürdürmeye devam ediyor.

Doğal olarak bu sorulara cevap verebilmek için araştırma yapmak gerekir. Ama benim cennet vatanımda böyle sorular sormak ve hele araştırmalar yapmak gibi kötü huylar edinmediğimiz için böyle bir olanağımız yok. Bu gibi durumlarda her zaman ne yapıyorsak onu yapacağız. Yani gavur ellerinde yapılan araştırmaları derleyip sunmakla yetineceğiz. Amerika’yı yeniden keşfetmenin alemi yok.

Araştırmacılar neyi araştıracaklarsa araştırsınlar iki şey yaparlar: Ya araştırma koşullarını laboratuarda kendileri yaratırlar, ya da merak ettikleri sorulara cevap verebilecekleri olayların oluşmasını beklerler. Örneğin; kapsamı geniş bir travmatik sürecin sonuçlarını görebilmek için büyük bir depremin olmasını beklerler. Yani bu açıdan biraz Red Kit’in cenaze levazımatçısına benzerler.

Böyle bir olay 1982’de Amerika’da oldu. Araştırmacılar da hemen üstüne atladı. O tarihlerde Reagen Cumhurbaşkanıydı ve Amerika’nın ruhu olan serbest rekabete inanmıştı. Gitti antitröst yasalarına dayanarak AT&T şirketini, bu yasaları ihlal ettiği gerekçesiyle mahkemeye verdi. AT&T şirketi Amerika’nın tüm iletişim alt yapısının sahibiydi ve bir tröst durumundaydı. Neticede AT&T davayı kaybetti ve sahibi olduğu alt yapıyı başka şirketlerle paylaştı. Bizim iletişim alt yapısı ile ilgili yasalarımız hazırlanırken de buna dikkat edilmiştir. Türk Telekom sahip olduğu tüm alt yapıyı diğer şirketlerle paylaşmak zorundadır.

Neticede tröst dağıldı ve 30’a yakın şirket oluştu. 10.000’in üzerinde insan işini kaybetti. Araştırmacı Salvatore Maddi zaten “dayanıklıkla” ilgili bir araştırmayı başlatmıştı. İşten çıkarılmalar başlayınca araştırmayı kesmedi ve 12 yıl boyunca hedeflediği kitleyi izledi.

Bu alanda yapılan araştırmaları, kişisel başa çıkma yolları ve kurumların alabilecekleri tedbirler de dahil olmak üzere bir seri halinde önümüzdeki haftalarda sunacağım.
11.01.2009

Benzer İçerikler :

Uzak Durulacak Kadınlar ve Erkekler

Okurlar bazı yazıları ısrarla kendilerine göndermemi isterler. Bu yazı en çok talep görenlerden biri. İki yıl önceye ait. İmbikten geçmiş uzman görüşü, bayram ...

Güvenli Bağlanma 3

Son iki hafta Harlow'un maymunlarla yaptığı "bağlanma" deneylerini anlattık. Bebekliklerinde anneleriyle yakın bedensel temas kurması engellenen, ...

Niye Şişmanlıyoruz

İlkin daha önce söylediklerimizi özetleyelim: 1. Bir kısım araştırmacı, özellikle son 40 yılda yapılan ve bugünün beslenme ve şişmanlıkla ilgili sağlık ...

Epigenetik İlkeler - III

Son iki haftadır, insana dair çok tartışılan"doğa mı (genetik mi) yoksa yetiştirilme mi (çevre mi)?"sorusundan bahsediyor ve bu meşhur soruya bir...

İlginizi Çekebilir :

Kenya'nın Melekleri

Hizmet aşkıyla tutuşan milletvekillerimizi, Başbakanımızı ve Reisi Cemhuriye’mizi, (Swahili dilinde öyle deniyor) kazasız belasız seçip işleri düzene ...

Aldatma ve İhanet 4: Terapiye Yansıyanlar

Efendim hayat biter ihanetler bitmez. Söz, bugün bu dosyayı kapatıyoruz. Bugün, aldatayım derken kendimizi nasıl yakalatıyoruz meselesini...

Ben Kimim?

İnsanların sosyal hayvan olduklarını ileri süren sosyal psikologlar, onlara elbette hakaret etmeye çalışmıyorlar. Sosyal ortamların, kitlelerin, grupların ve ...

Aklın Oyunları 1

Beynimizin gerek psikolojik, gerekse beden sağlığımızı korumak için elinden geleni yaptığını ve daha pek çok işlevi ne denli muhteşem bir orkestrasyon...