Kolestrol: Bir Masal Daha 4
Birkaç haftadır kolesterolle ilgili “şehir efsanelerini” yazıyorum. Geçen haftayı özetleyelim:
- Kolesterolle ilgili araştırmaların toplandığı, yönetildiği kurumun (NCEP) başındaki araştırmacıların neredeyse tamamı aynı zamanda büyük ilaç şirketlerinin hesabına çalışmaktadır.
- Yüksek kolesterolün başta kalp olmak üzere ciddi hastalıklara neden olduğu henüz gösterilmemiştir.
- Bir sürü araştırma kolesterol yükseldiğinde daha uzun yaşadığımızı, düşükse daha çabuk hakkın rahmetine kavuştuğumuzu gösteriyor.
- Kolesterol ilaç pazarı 26 milyar doları bulmaktadır. Bu 2005 yılı rakamıdır.
- 75 yaşın üzerindeki kişilerde yüksek kolesterolün koruyucu rol oynadığı belirtiliyor.
- 11.500 hasta ile yapılan bir araştırmada, düşük ve yüksek kolesterol seviyelerine sahip kişilerin kalp hastalığına bağlı ölüm riskinin eşit olduğu belirtilmiştir. Düşük kolesterollü kişilerin en çok kanser nedeniyle öldükleri görülmüştür.
- 50 yaşın üzerinde yüksek olan kolesterolün ölüm oranını etkilemediği, toplam kolesterol düzeyindeki yıllık her 1mg/dl düşme için kalp damar hastalığından ölüm oranlarının %14 arttığını bildirilmiştir.
- Kolesterol düzeyinin düşük olmasının ölüm riskini arttırdığı açıklanmıştır.
- Kolesterol düşüren ilaçların kadınlarda kalp hastalığından kaynaklanan ölümleri azalttığına dair bir kanıt yoktur.
- Kolesterol düşürücü kullanan yaşlıların ölüm oranlarında bir düşme olmadığı belirlenmiştir.
Bu çalışmaların kaynaklarını büyük ölçüde geçen hafta yazmıştım. Seri bitince tamamını vereceğim.
Rakamlara İşkence
Birinden bilgi almaya çalışıyorsanız, o kişi de diretiyorsa, biraz orasını burasını burarsınız o da konuşur. Yapılanın bazen işkence olup olmadığı bile tartışılır. İstatistik jargonunda “rakamlara işkence” diye bir uygulama vardır. Zar zor bir fon bulduğunuz araştırmanız, onca zahmetten sonra umduğunuz sonuçları vermedi. Herşeyi çöpe atmak yerine medyanın, doktorların, psikologların, psikiyatristlerin, beslenme uzmanlarının, daha doğrusu ruh sağlığı ve beden sağlığı hizmeti sağlayan tüm profesyonellerin araştırmayla uğraşanlarının beklentilerini istatistik karşılamadığında yaptıkları bir şey vardır: Rakamlara işkence. Yani rakamların orası burası burulur ve arzulanan sonuç elde edilir. Tabii bunları yapanlar, yani etikası yamulmuş olanlar, Allahtan azınlıktadır.
İlaç işine giren araştırmacıların etikası yamuk olanları ne yazıktır bu yönteme neredeyse hep başvurur. İlaçların işe yarayıp yaramadığını anlamak için başvurdukları bazı kavramlar vardır ve bunlar yetersiz kaldığında yeni kavramlar icat edilir. Bunların ne anlama geldiği de açıklanmaz. Sık başvurulan bir iki tanesini görelim: “Toplam ölüm oranı” ve “göreceli risk azalmasıdır”.
Toplam ölüm oranı, bir ilacın riskli olup olmadığını anlamak için bakılması gereken en güvenilir istatistiktir. Toplam ölüm oranına bakılması, bir ilacın kulanılırken sizi kanser, kalp krizi veya başka bir hastalıktan öldürmediğini garantiler.
Toplam ölüm oranını bildirirken, ilaç firmaları ya “mutlak” ya da “göreceli” kavramlarını kullanırlar. “Göreceli risk azalması”, etikası yamulmamış araştırmacılar ve istatistikçiler tarafından itibar görmez, çünkü güvenilir değildir. Böyle olmakla birlikte, ilaç firmaları yalnızca bu istatiği vermekte devam ederler. Çünkü bu istatistiğin temel görevi, ilacı daima olduğundan daha etkili göstermesidir.
Bir deneyde, 5 yıl kolesterol düşürücü ilacı kullanan kişilerde mutlak toplam ölüm oranında 0.9 azalma olduğunu, oysa prospektüsünde toplam ölüm oranında %22’lik azalma olduğu yazmaktadır. Diğer bütün kolesterol deneyleri aynı resmi çizmektedirler.
Bir başka deneyde, ortalama 4.9 yıllık izleme sonucunda, ilaç uygulandığında, düşük ve yüksek kolesterol arasındaki toplam ölüm oranında mutlak risk azalması yüzde 0 dır. Ne düşük ne yüksek grupta ilaçla ilgili uygulama erken ölümleri önlememiştir.
Aşağıda en büyük ilaç firmalarından birinin, en çok kullanılan kolesterol düşürücü ilaçlardan biriyle ilgili ilanının metnidir. Aşağıdaki metin, ilanda en dipte ufak harflerle yer almaktadır. Firma ve ilaç adını gizli tutuyorum:
Önemli Bilgi
X ilacı reçeteyle satılan, kolesterolü düşürmek amacıyla diyetin yanı sıra kullanılan bir ilaçtır. X herkes için uygun değildir, karaciğer hastalığı bulunan veya muhtemelen karaciğer problemleri olanlar, emzirenler, gebeler, veya gebe Kalma olasılığı olanlar kullanmamalıdır. X’in kalp hastalığını veya kalp krizini önlediği kanıtlanmamıştır.
Haftaya; Kolesterol düşürücü ilaçlar kalp hastalığını neden önlemez.
04.09.2009
Benzer İçerikler :
Time Dergisi’nde bu hafta “Mutluluk Bilimi” adlı bir makale yayınlandı (www.time.com). Gazetelerimiz de haber yaptılar. Yazı, bir süre önce ...
Geçtiğimiz hafta, iknaya mahsus bir çifte standardı ele almış; başkalarını etkileyebilmenin, çok istenen ve uğrunda çok çaba sarf edilebilen bir ...
Geçtiğimiz haftalarda hatırlarsanız sizlere, nasıl oluyor da bazılarımızın bizi üzdüğünü, yıprattığını hatta zarar verdiğini bile bile, aynı erkekleri ya da ...
Anneannem kapanana kadar Kadıköy’den üşenmeden kalkıp alışverişini Beyoğlu’nda Mayer’de yaptı. Dayımın pantolonları ve gömlekleri...
İlginizi Çekebilir :
İstersek biz de deneyebiliriz. Yarından başlayarak bir işi olan tanıdıklarımıza, çalışma arkadaşlarımıza şu soruyu sorabiliriz: “Son bir yıl içinde,...
Geçenlerde bir anne ikinci sınıftaki oğlunun her alanda arkadaşlarından geri kaldığını, hiçbir şeyi doğru yapamadığını, “felaket unutkan” olduğunu, ...
Bu yazı dizisinde, içsel bir motivasyonla, en doğal biçimiyle yaptığımız aktivitelerden, girdiğimiz ilişki biçimlerinden, öğrenme tarzlarından söz ettik. İçsel ...
Aptala malum olurmuş; iki haftadır mahalle baskısından söz ettik ve Prof. Şerif Mardin’in “doğru anlaşılmak” için yaptığı konuşma yeniden...