İş Yeriniz Ne Kadar Başarılı?
Başarılı bir iş yerinin veya şirketin özellikleri nelerdir diye sorulsa, büyük bir çoğunluk performans seviyesinin çok yüksek, işten ayrılma oranlarının ise çok düşük olduğu ve her geçen gün müşteri dosyasının kabardığı iş yerlerinden bahsedecektir. Peki gerçekte başarılı iş yerlerinin temelinde ne yatıyor? İş yerinin hangi özellikleri sadece yetenekli çalışanları cezbediyor ve uzun süre orada çalışmalarını sağlıyor ve diğer taraftan hangi özellikler çalışanı iş yerine bağlıyor?
Bu ve buna benzer sorulara cevap bulabilmek için Gallup Organization, son 25 yıl içersinde bir milyondan fazla çalışanla görüşmeler yaptı ve onlara farklı yüzlerce soru sordu. Uzun ve zahmetli bir istatistik sürecinden sonra, bir iş yerinin gücünü ölçerken, yüzlerce soru arasından, aşağıdaki 12 sorunun çok belirleyici olduğuna karar verdiler:
- İş yerinde benden ne beklendiğini biliyor muyum?
- İşimi doğru yapmak için ihtiyacım olan materyale sahip miyim?
- İş yerinde, her gün en iyi yaptığım şeyi yapma fırsatına sahip miyim?
- Son 7 gün içerisinde iyi bir iş yaptığım için fark edildim veya övüldüm mü?
- Benim yöneticim ya da iş yerinde herhangi biri benimle insan olarak ilgileniyor mu?
- İş yerinde kişisel gelişimim için bana cesaret veren birisi/birileri var mı?
- İş yerinde fikirlerime saygı duyuluyor mu?
- Şirketimin misyonu, bana işimin önemli olduğunu hissettiriyor mu?
- Çalışma arkadaşlarım kaliteli bir iş çıkartmak konusunda hevesliler mi?
- İş yerinde ‘çok iyi arkadaşım’ diyeceğim biri var mı?
- Son 6 ay içerisinde iş yerinde herhangi biri ilerleyişim/gelişimimle ilgili olarak benimle konuştu mu?
- Son 1 yıl içersinde, iş ortamında yeni şeyler öğrenmek ve gelişmek için fırsat yakaladım mı?
Bu araştırma sonucundan yola çıkarak şunu sormak da mümkün: Eğer bu 12 soru bir iş yerinin gücünü belirlemede bu kadar kritik bir role sahipse, o zaman bu soruları pozitif yönde cevaplayan çalışanların da çok daha iyi performans gösteren departmanlarda çalışıyor olması gerekmez mi? Bunu bulmak için Gallup, 12 farklı sektörden, toplam 24 şirketin farklı birimlerinde çalışan kişilerle bir çalışma yaptı ve şirketleri 4 farklı boyutta inceledi: Üretim, Müşteri Bağlılığı, Verim, Çalışan Bağlılığı.
Araştırma sonuçlarına bakıldığında, bu 12 soruya olumlu cevap verildiğinde üretim ve karın arttığı, çalışanların iş yerlerinde daha uzun süre çalıştıkları ve müşteri bağlılığının yüksek olduğu bulunmuştur. Özellikle 1., 2., 3. ve 5. soruların, çalışanın bir iş yerinde ne kadar uzun süre çalışacağını belirleyen sorular olduğu ve bunun da, çalışanın birlikte çalıştığı yöneticisine bağlı olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişle, çalışanlar aslında iş yerlerini değil, yöneticilerini terk ediyorlar.
Ancak çalışanlar bu soruları belirli aşamalara geldiklerinde ve belirli bir sırada sormak durumundalar. Yeni bir işe başlamayı, bir dağa tırmanmaya benzetebiliriz. Zirveye ulaşma yolundaki ilk etapta, yani ilk işe girdiğinizde genellikle çok belli başlı şeyleri bilmek istersiniz; sizden o işte neler bekleniyor, ne kadar kazanacaksınız, bir ofisiniz olacak mı vs. Dolayısıyla 1. ve 2. sorular bu aşamada soracağınız sorular. Bir sonraki aşamada biraz daha yükseğe tırmanıyorsunuz ve işinizde ne kadar başarılı olduğunuzu, diğerlerinin sizin hakkınızda nasıl düşündüğünü, kısacası iş yerinize ne katabildiğinizi soruyorsunuz. 3., 4., 5. ve 6. sorular da bu aşamanın soruları. Tırmanmaya devam ediyorsunuz ve artık o iş yerine ait olup olmadığınızı merak ediyorsunuz. 7., 8., 9. ve 10. sorular bu aşamanın soruları olarak kabul edilmektedir. Tırmanışın en zor aşamasına geldiğinizde ise hep birlikte nasıl büyüyebiliriz sorusunu sorarsınız (11. ve 12. sorular). Herşeyi daha iyi yapmak, daha fazla şey öğrenmek ve gelişmek istersiniz. Ancak daha önceki sorulara eğer olumlu cevap veremediyseniz, bu aşamada zorlanacaksınız demektir. Kendinize bu soruları sorarsanız, şu an dağın hangi aşamasında olduğunuzu daha iyi anlayabilirsiniz.
Tüm bu sonuçlar yöneticiler için ne anlama geliyor? Eğer bir yönetici olarak güçlü ve üretken bir iş yeri yaratmak istiyorsanız, işe bu 12 soru içinden en anlamlı bulunan ilk 6 soruya, çalışanlarınızın “kesinlikle katılıyorum” cevabını vermelerini sağlayarak başlayın. Bunları bir yönetici olarak yapabilmek için yönetim kuruluna gidip izin istemek, yüksek teknoloji satın almak, riske girmek gerekmiyor. Yalnızca Pazartesi günü yapmaya başlamak yetiyor.
Peki çalışanlarından “kesinlikle katılıyorum” cevabını almayı hak etmek için bir yöneticinin neler yapması gerekiyor? Önümüzdeki birkaç hafta, dünyadaki başarılı yöneticilerin bunun için neler yaptıklarını ve hangi “anahtarları” kullandıklarını tek tek ele alacağız. Yani uygulamada zorlananlar “bizi takip edecekler”.
08.05.2005
Benzer İçerikler :
Geçen hafta, Yetkinlik Modelinin ortaya çıkışından bu yana neredeyse 40 yıl geçmesine karşın, geçen zamana ve literatüre baktığımızda amacına ulaşamadığını...
Geçtiğimiz hafta, irrasyonel tarafımız üzerine konuşmuş; hayatımızın pek çok alanında, mantığa aykırı biçimde hareket ettiğimizi söylemiştik. Kelimele...
Anneler ve babalar bazen aralarındaki sorunlarla baş edemediklerinde kavgayı çocuklar üzerinden sürdürür. Koalisyonlar ona göre oluşur. Biri anneye, öbürü ...
Aptala malum olurmuş; iki haftadır mahalle baskısından söz ettik ve Prof. Şerif Mardin’in “doğru anlaşılmak” için yaptığı konuşma yeniden...
İlginizi Çekebilir :
1. Temel sorumuz şuydu: Kurduğumuz ya da kuracağımız ilişkinin uzak geleceği ile ilgili doğru bir tahminde bulunmak mümkün müdür? Evet, doğru kriterler...
Değişik zamanlarda çalışan bağlılığı ve müşteri bağlılığından söz ettik. Boşuna değildi çünkü her ikisinin de bir organizasyona ayrı ayrı ciddi katkısı...
Geçtiğimiz hafta, özellikle Türkiye gibi hiyerarşik yapılanmaların ağırlıklı olduğu toplumlarda, iş yaşantısının pek çok çalışanı mutsuz ettiğini; ancak belli ...
Daha önceki yazılarımızda, insanın tamamen rasyonel bir varlık olduğu varsayımı üzerine konuşmuş, bu varsayımın, bilimsel arka planının zayıflığından v...