İş Yaşamı ve Doyum
Ä°ki hafta önce, “Mutluluk Satın Alınabilir mi?” baÅŸlıklı yazıda, kazanılan parayla mutluluk arasında bir iliÅŸki olduÄŸunu, ancak bir yerden sonra bu iliÅŸkinin ortadan kalktığını söylemiÅŸtik. Yani daha fazla para, mutluluÄŸu arttırmıyordu. Ä°nsanlar gelir düzeylerine ve onun getirdiÄŸi yaÅŸam tarzına baÄŸlanıyorlar ama bu onların mutluluklarını arttırmıyordu. Bugün iÅŸten alınan doyumun nelere dayandığını irdelemeye çalışacağız.
Ä°ÅŸimin Karakteri
Belli bir işi yapan insanlara, bir kişilik envanteri uyguladığımızda ve sonuçların ortalamasını aldığımızda bir profil ortaya çıkıyor. Bu, o işe özgü kişilik özelliklerinin dağılımını veren bir profildir. Örneğin, Biyologlara baktığımızda: İçe dönük, verilere odaklanan, kararlarında mantıklı ve objektif olan, duygusal iniş çıkışları olmayan kişiler olduklarını görüyoruz. Buna karşılık, örneğin ressamların profiline baktığımızda; onların da içe dönük olduğunu, ama Biyologların tersine verilere değil, hayal gücüne odaklandıklarını, kararlarında mantığı değil, duyguları kriter olarak kullandıklarını, Biyologlara göre duygusal iniş çıkışlarının çok daha fazla olduğunu görüyoruz.
Bunlardan da anlıyoruz ki, belli kiÅŸilik özelliklerine sahip kiÅŸiler, yaÅŸamlarını Biyolog, baÅŸka kiÅŸilik özelliklerine sahip kiÅŸiler de Ressam olarak sürdürüyorlar. Bir BiyoloÄŸun sahip olması gereken kiÅŸilik özellikleri dışında özelliklere sahip olanlar, ya Biyoloji’ye hiç girmiyorlar, ya da bir süre sonra o iÅŸi bırakıyorlar: verimleri düşük olduÄŸu ve mutsuz oldukları için. ÇoÄŸu zaman da bırakamıyorlar.
O zaman bir iÅŸi düşünürken, “bu iÅŸ, benim sahip olduÄŸum kiÅŸilik özelliklerimi, yeteneklerimi ne ölçüde yaÅŸama geçirmeme, uygulamama, yaÅŸamama izin veriyor?” sorusunu sormamız gerekiyor.
Ä°ÅŸe Verilen Anlam
Pek çok araştırma, işten alınan doyumun, o işe verilen anlamla ilişkili olduğunu gösteriyor. İşimiz bize geçimimizi sağlayacak parayı kazandırıyor. Ayrıca işimizde ilerleme olanağı tanıyor olabilir. Bunlara ek olarak işimiz bizim için anlamlı ve değerli olabilir. Bir işin bizim için anlamlı ve değerli olarak algılanabilmesi için, aldığımız para, edindiğimiz ünvan ve prestijden bağımsız olarak, o işin bir amaca hizmet ettiğini düşünmemiz gerekir.
Geleneksel olarak, kendisini aÅŸan bir amaca hizmet eden iÅŸlerin sayısının sınırlı olduÄŸu düşünülürdü: Bilim, felsefe, din, bazen politika gibi. Ancak New York Ãœniversitesi’nde profesör olan Amy Wrzeniewski ve arkadaÅŸlarına göre böyle deÄŸil. Hastanede temizlik iÅŸleriyle uÄŸraÅŸanlarla yaptıkları çalışmada; yaptıkları iÅŸin kendisini aÅŸan bir anlamı olduÄŸunu düşünen çalışanlar, iÅŸlerini ona göre yeniden yapılandırıyorlar. ÖrneÄŸin yaptıkları iÅŸin hastaların iyileÅŸmesinde önemli rol oynadığını, doktorların ve hemÅŸirelerin ihtiyaçlarını önceden görebilmenin önemli olduÄŸunu, normal iÅŸlerinin dışında hastaların yaÅŸamlarını keyifli hale getirmek için bir ÅŸeyler yapmalarının gerektiÄŸine inandıklarını ve tüm bunları yapıyor olmaktan mutlu olduklarını söylüyorlar. Yani herhangi bir iÅŸi anlamlı hale getirmenin mümkün olduÄŸu anlaşılıyor. Aynı hastane çalışanlarından iÅŸlerine yalnızca bir iÅŸ olarak bakanların, iÅŸlerinden aldıkları doyumun ve verimin düşük olduÄŸu görülüyor.
Bu söylenenlerden bir reçete çıkarmak mümkün mü? Evet.
- Kişilik özelliklerinizi ve sahip olduğunuz yetenekleri /yetileri belirleyin.
- Bunları kullanmanıza olanak sağlayan bir işi ve iş yerini seçin
- Sahip olduğunuz kişilik özelliklerinizi, yeteneklerinizi, yetilerinizi daha iyi, daha fazla kullanabilmek için işinizi anlamlı hale getirin.
- İşveren veya yönetici iseniz, kişilik özellikleri, yetenekleri, yapacakları işe uyan kişilerle çalışın ve iş hedefleri sınırları içinde kalarak, çalışanlarınızın işlerini anlamlı hale getirecek ortamı sağlayın.
12.12.2004
Kaynaklar
- Amy Wrzesniewski ve arkadaÅŸları (1997). Jobs, careers, and callings: People’s relations to their work. Journal of Research in Personality. Vol. 31, 21-33
- Mihalyi Csikszentmihalyi (1991). Flow. New York: Harper
- Mihalyi Csikszentmihalyi (2004). İyi İş. Mess Yayınları
Benzer İçerikler :
Pek çoÄŸumuz hatırlarız; küçükken doktora gitmek hiç kolay iÅŸ deÄŸildi. “Korkutucu” aletler, can yakabilen iÅŸlemler, tadı acı ilaçlar... Bir çocuk...
Geçen hafta ilaç araÅŸtırmalarını yapan bazı araÅŸtırmacıların, “rakamlara iÅŸkence” yaparak istatistikten anlamayanları nasıl kandırdıklarınÄ...
Geçen hafta sizlerle Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde meslektaÅŸlarımla birlikte cevabını aradığımız soruları ve araÅŸtırma sonuçlarını paylaÅŸmıştım. Temel ...
Geçtiğimiz hafta, genlerin kendiliğinden yaşamsal ifade bulamadığını vurgulayıp sahip olduğumuz türlü fiziksel, davranışsal yahut gelişimsel özelliğin,...
İlginizi Çekebilir :
Geçen hafta sosyal bağlardan ve ilişkilerden beslenen mutluluktan söz ettik. Sosyal ilişkilerimizin alışkanlıklarımızdan sağlığımıza kadar ne ölçüde etkili ...
Son iki yazımızda mutluluk üzerine konuşmuş ve bilimsel çalışmalardan yararlanarak mutluluk kavramının çeşitli çağrışımları; kültürlerarası benzerlik ve...
Yarın eÄŸer bir Terapistle ya da Psikolojik Danışman’la randevunuz varsa, gittiÄŸinizde kapısının mühürlendiÄŸini ve faaliyetine son verildiÄŸini...
Geçen hafta Öcalan’ın Prof. Yalçın Küçük’le 1993’de yaptığı görüşmeden alıntılarla, kendisi için hazırladığı trajik sonun ilk adımlarını ...