Emre Konuk

İnternette Aşk 3

İnternette kolaylıkla yorumlayamayacağımız, anlam veremeyeceğimiz bir ilişki türünün ortaya çıktığından söz ettik. Eşinin iş seyahatinde bir “fahişeyle” ilişki kurduğunu öğrenen kadın, o kızgınlıkla bunu olmadık insanlarla paylaşabilirken ve zaman içinde içine sindirmeğe çalışırken, eşinin yüzünü gizlediği, boynundan aşağısı çıplak resmini “o fahişeye” gönderdiğini görünce bunu hiçbir şekilde bir yere oturtamıyor. Bu ilişki türü o kadar yabancı ki, eşi tarafından internette aldatıldığını yaşayan kadın utancından bunu kimseyle, en yakın arkadaşı veya ailesiyle bile paylaşamıyor.

Bu gibi durumlarda “açıklayıcı” olarak kullanılan hiçbir kavramla bağdaştıramıyor. “Zaten hep gözü dışarıdaydı, zaten babası da kaç tane kadınla yatıp kalkmış, herhalde andropoza girdi, 40 yaş sendromu, tamam erkektir ne yapalım vs.” hiçbir işe yaramıyor. Dünyanın en mazbut, makul ve bakımlı, ahlaklı, saygın, mevki sahibi, müeddep, yani edebi yerinde bin yıllık kocanın nasıl oluyor da böyle “sapık bir işe bulaşmış” olacağı bir türlü anlaşılamıyor.

Aslında bu alandaki potansiyeli çoktan fark etmiş olmamız gerekirdi. Pek çok evli veya evsiz çift, etrafa anlatmasalar bile, fantezilerini porno seyredip yaşıyorlar, çıplak kadın veya erkek resimlerine bakıp mastürbasyon yapıyorlar. Kadının olmadığı yörelerde pek ala eşekler bu hizmeti verebiliyor. Kimse kimseye de “sapık” demiyor. Çünkü bir “sapıklık” yaygın hale gelince “normal” oluyor. Madem çoğulcu toplum istiyoruz bedeline katlanacağız. Yani “buna da alışacağız”.

Biz çocukken mastürbasyon yaparsak, yani şeyimizi “suistimal edersek”, yani kötüye kullanırsak “erken bunama” olacağımıza dair yaygın bir propaganda vardı. O zaman şizofreninin adı “erken bunamaydı”. Hatta bu suistimal konusu, Ata’mızın çocukken tarlada kargaları nasıl kovaladığından bile daha sık tekrarlanırdı.

Hep merak etmişimdir bu karga meselesi niye bu kadar önemlidir diye. Geçen gün bir toplantıda yine gündeme taşıdım. Tarihçi arkadaşımız makul bir açıklama getirdi ve ben de onca yıldan sonra bir nebze rahatladım. Ona göre mesele basit: Ata’mız daha o günlerde bile tarlaya (vatan toprağına) dadanan kargalara (karanlık güçlere) savaş açmıştı. Tatmin oldum ve böyle basit bir meseleyi yarım yüzyıl nasıl çözemediğime hayret ettim.

Neyse esas meselemize dönelim: Artık çocuğumuzun, daha doğrusu erkek çocuğumuzun mastürbasyon yaptığını görünce, gelişim devrelerinden birini başarıyla aştığını, yani şeyini “hüsn-ü istimal” ( güzel amaçlar için kullanım) dahilinde kullandığını düşünüp seviniyoruz. Bir yirmi yıl önce, ne olur ne olmaz diye bir bilene sorardık. Artık gerek duymuyoruz, yeter ki mastürbasyon yapan kızımız olmasın.

Niye Çok Çekici?

Yine de internette yeni ortaya çıkan bu fenomenin, onu çekici kılan temel özelliklerini araştırabiliriz. Aslında bu özellikler kendi içinde çelişkileri de barındırır:

1. Mesafe ve Yakınlık:

Günlük yaşamda kuracağım ilişkide mesafeyi ve yakınlığı her an ayarlamak zorundayımdır. İnternette bu sorun kendiliğinden hallolmuştur. İlişkiler hem çok mesafeli hem de çok yakındır. Kontrol da bendedir. İnternetteki ilişkilerde kişiler ne yakın dost gibidirler ne de birbirlerine tamamen yabancıdırlar. Hem korunması gereken bir mesafe, hem de yakınlık söz konusudur.

2. Gizlilik ve Kendini Açma:

Bu iletişim günlük yaşamdaki ilişkilere kıyasla çok daha zengin ve yakın kişisel bilgiler içerir. İnternetteki ilişkilerde korunan gizlilik, kişinin kendini saklaması anlamına gelse de, bu daha açık olmaya zemin hazırlar ve bu da daha fazla yakınlığı beraberinde getirir.

3. Devamlılık ve Kesinti:

Günlük yaşamda ilişkiye ne zaman gireceğime, ne zaman çıkacağıma, ne zaman ilişkiyi keseceğime karar vermek için birçok faktörü düşünüp tartmam gerekir. Zaman zaman da çok güçlük çekerim. Oysa internette bu kararlar kolaylıkla alınır ve uygulanır.

4. İçtenlik ve Yanıltma:

İnternet ortamında yaşanan romantik ilişkiler, yanıltmalara sahne olduğu kadar içtenliğe de fırsat sağlar. Yüz yüze olunmayan bu ortamda, yanıltıcı bilgiler vermek son derece kolaydır. Fakat bunun yanında, gizlilikle gelen kendini ifade etme özgürlüğü ve yakınlık aynı zamanda daha fazla içtenliğe de sebep olur. En yakınımla bile kurduğum ilişkide saklamak zorunda kaldığım bir taraflarım hep vardır. İnternette buna gerek kalmaz. “Kimliğimi” saklayarak “kendimi” olduğu gibi ortaya koyabilirim.

Gördüğümüz gibi internette kurduğum ilişki bana günlük yaşamda kurduğum ilişkilerde yaşadığım pek çok zorluğu, kaygıyı sollama olanağı vermekte ve ayrıca kolay, çabuk ve ucuz olmasıyla da bir hayli çekici olmaktadır.

Haftaya devam.
07.10.2007

Benzer İçerikler :

İstanbul Nereye

İstanbul’un asayiş durumu hepimizi ciddi biçimde rahatsız etmeye başladı. Yaşadığımız rahatsızlıkla İstanbul’un asayiş bozukluğu arasındaki...

Niye Zayıflayamıyoruz?

Önce geçen haftanın önemli noktalarını bir özetleyelim: Kilonun, yani bedende biriken yağın kendisi kalp, kanser, diyabet, gibi rahatsızlıkların nedeni...

İyimserlik ve Kötümserlik 2

Geçen hafta iyimser ya da karamsar olmanın genel olarak yaşamı, sağlığı ve işimizi etkilediğinden söz etmiştik. İyimserlerin depresyona çok daha fazla dirençli ...

Uzak Durulacak Kadınlar ve Erkekler

Okurlar bazı yazıları ısrarla kendilerine göndermemi isterler. Bu yazı en çok talep görenlerden biri. İki yıl önceye ait. İmbikten geçmiş uzman görüşü, bayram ...

İlginizi Çekebilir :

Dostlara Dair V

Geçen hafta iş yerinde dostluk ilişkileri konusunu ele almıştık. Kısaca hatırlatacak olursak, iş yerinde gerçekten yakın bir arkadaşa sahip olmanın kişiye pek...

Beynin Gücü - 2

Geçen hafta beyin araştırmacısı Alvero Pascual-Leone’nin Harvard Tıp Merkezinde yaptığı devrim niteliğindeki bir dizi araştırmasını özetlem...

Yetkinlikler Meselesi 3

Geçen hafta bir soru sorduk: Bir insanı işe aldıktan sonra ne kadar değiştirebiliriz? Bu son derece kritik bir soruydu, çünkü bütün dünyada, yetkinlikleri...

Dostlara Dair III

Geçtiğimiz hafta hayat arkadaşları arasındaki ilişkiyi merceğimize almış ve bu ilişkinin dostluğa en çok gereksinim duyulan dinamik olduğunu vurgulamıştık. ...