Emre Konuk

İnsanın Doğası 5

Geçen hafta insan canlısının ortak paylaştığı ihtiyaçlardan kalkarak, liderler ve yöneticilerin çalışanlarıyla ilişkilerini yönetebilecekleri kısa bir “kullanım kılavuzu” denemesi yapmıştık. Bu hafta benzer bir amaçla anne ve babaların çocuklarıyla ilişkilerini düzenlemede kullanabilecekleri bir kılavuzu oluşturmaya çalışacağız. Bu bize aynı zamanda “ne yapılırsa veya yapılmazsa çocuğumuza zarar vermeyiz” ile ilgili ip uçları da verecek.

Temel İhtiyaçlar ve Yaşantılar

1. Güvenlik İhtiyacı: Güven, korunma, kabul, bağlanma, ihmal, terk, yalnızlık, tehlike
2. Topluluk İhtiyacı: Birlikte olmak, birlik, aidiyet, dışlanma
3. Açıklık İhtiyacı: Bilinmeyenden korku, önünü görmek, netlik, hedefler
4. Otorite İhtiyacı: Denge, düzen, istikrar, yönetici(anne-baba)
5. Önemsenme İhtiyacı: İstenme, arzu edilme, beğenilme, sayılma, gurur, başarı, gelişim, rekabet, performans, mükemmellik, hayranlık, aşağılanma, küçük düşme
6. Anlamlı Yaşam İhtiyacı : Kişisel doyumun ötesinde, birilerine bir şeyler verme veya bir davaya hizmet

Geçen hafta şunu da eklemiştik: Hayatta kendimizle ve tüm ilişkilerimizle ilgili alıp veremediğimiz ne varsa, büyük ölçüde bu temel ihtiyaçların ve ilgili yaşantıların etrafında neler olup bittiği ile ilgili.

Hemen söyleyelim; saydığımız temel ihtiyaçlar ve varyantlarıyla ilgili sorunların başlangıcı bebekliğimize kadar uzanabilir. Bu temalarla ilgili sorun yaşayanların şikayetlerinden örnekler verecek olursak, genellikle şunları işitiriz:

Çaresizim                                  Yalnızım
Şansızım                                   Çirkinim
Dayanamıyorum                        Kötüyüm
Sevgiyi hak etmiyorum              Değersizim
Kendime güvenmiyorum            Yetersizim
Kendimi koruyamam                  Sevilmiyorum
Mükemmel olmalıyım                 Güçsüzüm
Hep zarar gördüm                      Zayıfım
Kimseye güvenemem                 Eziğim
Kendimi kontrol edemem            Önemsizim
Utanç vericiyim                           Başarısızım

Temel ihtiyaçlarıyla ilgili sorun yaşamayanlar da tersini söyler: Seçeneklerim var, Dostlarım var, Dayanabilirim, Seviliyorum, Yeterliyim, Bu halimle iyiyim, Değerliyim, Başarabilirim gibi.

Peki nasıl oluyor da kendimizle ilgili bu kadar olumsuz yargılarımız oluşabiliyor?

1. İhtiyaçlar karşılanmıyordur. Çocuk alabileceği iyi şeylerin pek azını alıyordur. Güvensiz bir ortamdadır, korunmuyordur, ihtiyaç hissettiğinde birisi yanında değildir, ihmal ediliyordur, terk edilmiştir, yalnız hissediyordur, ailede ve ilişkilerde iniş çıkışlar yoğundur, denge, düzen ve istikrar yoktur. Yetişkin olarak en büyük korkusu; sevdiklerini yitirmektir. En ufak ayrılıklar bile çok sarsar.

2. Travmatik bir süreç yaşanmıştır: Çocuk hasar görmüştür. İstismar, şiddet, kötü muamele, terk, ihmal, sürekli kıyaslanma düzenli bir şekilde yaşanmıştır. Yukarıdaki listede yer alan “danışan şikayetlerinin” büyük bir kısmı bu iki nedene bağlıdır.

3. Çok verilmiştir: “İyilikten maraz doğar” herhalde bu süreç için söylenmiş olsa gerek. Anne-baba çok korumuşlardır, olumsuz şeyler yaşatmamışlardır, çok “karışmışlardır”, onun yerine karar almışlardır, “aşırı serbest bırakmışlardır”, sorumluluk vermemişlerdir. Yani çocuk temel yaşam becerilerini ve “hayatını organize etmeyi” öğrenememiştir. Yetişkin olarak sonuçta ya sorumluluklardan, çatışmadan kaçar, ya da “her istediğini yapmak” ister. İsteklerini erteleyemez, çok yarışmacı, çok baskın, çok ünlü, çok meşhur, çok zengin olmaya odaklanır.

Bütün bunlar bize “ne yapmamamızı” söyledi. Ne yapmamız gerektiği yazılanlardan zımnen çıkartılabilir. Ama yine de bir özet yapalım:

Çocuğun Kullanım Kılavuzu

1. Çocuğunuz ihtiyacı olduğu zaman sizi yanında bulsun. Kendini güvende hissedeceği ortamı hazırlayın ve sürekliliğini sağlayın. Duygusal iniş çıkışları çocuğunuza yaşatmayın. Yaklaşılabilir olun. Dokunun ve kucaklayın. Ona tek ve özel olduğunu, sizin için önemli olduğunu hissettirin.
2. Ailesinin her şeyden daha önemli olduğunu, bağlanmanın, ait olmanın derin doyumunu yaşatın. Birlikte kahvaltı edin, yemekleri birlikte yiyin, birlikte eğlenin, ev işlerini birlikte yapın.
3. Yeteneklerini bulun. Onları geliştirmesine destek olun. Başarılarını kutlayın.
4. İsteklerini ertelemeyi, sınır koymayı öğretin. Aileyi sizin yönettiğinizi bilmesini sağlayın. İtirazlarını dinleyin. Makul olanlarını kabul edin. Kriteriniz zihinsel ve duygusal olgunluğu olsun.
5. Sorumluluk almayı öğretin. Oyuncaklarını birlikte toplayın. Ev işlerine ortak edin.
6. Herhangi bir sorun makul bir sürede aşılmamışsa ve sıkıntı veriyorsa bir uzmana danışın.

Kaynaklar

1. Schema Therapy. J.E.Young, J.S.Klosko, M.E.Weishaar. Guilford Press, 2003
2. One Thing You Need to Know. M.Buckingham. Free Press, 2005
3. Breaking Through. A.Robbins, Cloe Madanes. RobbinsMadanes, 2003
4. Donald Brown. Human Universals. New York: McGraw-Hill, 1991

14.05.2006

Benzer İçerikler :

Topluluk ile İlişki - 2

Geçen hafta, mutlu olabilmek için yaşadığımız topluluk ile olan ilişkilerimizin önemine dair bir giriş yaptık. Özetle, içinde yaşadığımız topluluk ile olan...

Hareket ve Egzersiz - II

Geçen hafta, egzersizin beyin üzerindeki etkisine değinmiştik. Kısaca hatırlatacak olursak; düzenli egzersizin, başka pek çok faydasının yanı sıra, düşünce...

Güvenli Bağlanma 3

Son iki hafta Harlow'un maymunlarla yaptığı "bağlanma" deneylerini anlattık. Bebekliklerinde anneleriyle yakın bedensel temas kurması engellenen, ...

Türk'ün Türk'ten Başka Düşmanı Yoktur

Aslında hiç de niyetim yoktu Orhan Pamuk meselesine bulaşmaya. Çarşı zaten yeteri kadar karıştı, “bırak tarihçiler karar versin” dedim kendi ...

İlginizi Çekebilir :

Derde Deva Fotoğraflar

Pek çoğumuz hatırlarız; küçükken doktora gitmek hiç kolay iş değildi. “Korkutucu” aletler, can yakabilen işlemler, tadı acı ilaçlar... Bir çocuk...

Kısa Kısa

Her yıl, psikoloji alanında çok çeşitli bilimsel çalışmalar yapılıyor; bazıları, öngörülerimizi destekliyor, bazıları ise ters düz ediyor. Sürekli, insana dair ...

Müşteri Bağlılığı

Var olan müşterileri korumanın ve dahası, onların yeni müşteriler getirmelerini sağlamanın yolu nedir? Önümüzdeki haftalarda, müşterilerinizi sadık ve kazançlı ...

İkna ve Etkileme: Kendi Yalanına İnanmak

İnsan denen yaratık çelişkiyi sevmiyor. Beyin, duygularla düşünceler arasında, düşüncelerle davranışlar arasında bir çelişki olmamasına gayret ediyor....