Hayatın Tuzakları
Geçtiğimiz haftalarda sizlere özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmaların ya da başka türlü ifade edecek olursak; fiziksel, duygusal ya da cinsel istismarların yetişkin yaşamına uzanan etkilerinden söz etmiştim.
Travmayı da kişinin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü tehdit eden olaylar olarak tanımlamıştık. Örnek verecek olursak; bir köpeğin ısırması, kaza, fiziksel şiddet, sevdiğimiz bir kişinin ölümü, terk, ihmal, onaylanmama ve dışlanmayı sayabiliriz.
Araştırmalar travmatik yaşantıların bir kısmının bir süre sonra olumsuz etkilerinin ortadan kalktığını, yani zihnin kendi kendisini tamir ettiğini, ancak azımsanmayacak bir kısmının ise kişinin yaşamında belirgin bir güçlüğe ya da psikopatolojiye neden olduğunu gösteriyor.
Bu arada yazıları okuyan pek çok danışanım ve okuyucum, yaşadıkları güçlüklerin ve sorunların hayatlarında yaşadıkları travmalarla ilgili olup olmadığını sordu. Aslında travmayı yukarıdaki gibi tanımladığımızda, yaşadığımız pek çok sorunun travmayla yakın ilgisi olduğunu söyleyebiliriz.
Şöyle bir soru sorabiliriz: Travmatik olayları ya da durumları etkilerine göre ayırmak anlamlı mıdır? Evet anlamlıdır. Beni bir köpek ısırdığında veya asansörde kapalı kaldığımda, yani travma tek bir olayla sınırlı kaldığında aşılması çok daha kolay oluyor. ÖrneÄŸin; Marmara depreminde yaptığımız çalışmada, ortalama seans sayısı 5.2 idi. Yani, terapisini üstlendiÄŸimiz insanların travmaları çok “ağır” olduÄŸu halde, normal yaÅŸama dönebilmeleri için yalnızca birkaç seans yetmiÅŸti. Bunu travmanın tek bir olayla sınırlı olmasına ve doÄŸal bir olay sonucu oluÅŸmasına borçluydular.
Travmatik süreç zamana yayılmışsa, yani tekrar etmişse ve travma bir insanın diğer bir insana yaptığı ile ilgili ise aşılması da, terapisi de ciddi biçimde zorlaşıyor. Travmatik yaşantının şiddeti travmatik olayın büyüklüğü ile orantılı olmayabiliyor. Yani ağır bir travma yaşamam için büyük bir olay olması da gerekmiyor. Küçük olayların zamana yayılması yetebiliyor.
Peki bu küçük ve zamana yayılan olayların adı var mı? Evet bunları bir çeÅŸit sınıflandırmamız mümkün. Yukarıda bunlardan birkaçını saymıştık: Terk, ihmal, onaylanmama ve dışlanma. EÄŸer kiÅŸi, yaşından bağımsız olarak bu travmatik süreçlere maruz kalmışsa, sorun büyük ihtimalle ağır yaÅŸanıyor demektir. Bu arada garantili travma “jeneratörü” olarak her zaman ÅŸiddetin ve cinsel istismarın başı çektiÄŸini eklememiz gerekir.
Şimdi gelelim okuyucunun ve danışanın sorusuna: Bugünkü şikâyetlerime bakarak, bunların geçmiş travmalarla ilgili olup olmadığını anlayabilir miyim? Evet hemen kesin yargılara varmadan ve tercihan travmayla uğraşan bir profesyonele danışarak, yani tedbirli hareket ederek, aşağıda sıraladığımız danışan şikayetlerinin en azından bir kaçına siz de sahipseniz ve bunlar günlük yaşamı ve ilişkileri sıkıntılı hale getiriyorsa, bu şikayetlerin geçmiş travmalarla bir bağı olduğunu düşünebiliriz.
Åžikayetler:
- Kimse beni sevmiyor
- Zayıfım/Şişmanım/Kısayım vs.
- Yetersizim
- Hiçbir işi doğru yapamıyorum
- Yanlış yapmaktan çok korkuyorum
- Herşey düzenli olsun istiyorum
- İstediğimi alamazsam deliye dönüyorum
- Çabuk pes ediyorum
- Sonunda hep yalnız kalıyorum
- Yakınlarımı kaybedeceğim diye kendimi kahrediyorum
- Kimseye güvenemiyorum
- İnsanları durmadan kırıyorum
- İnsanlar durmadan beni kırıyor
- Kimse beni anlamıyor
- Herşey yabancı gibi
- Sanki boşluktayım
- EleÅŸtirilmeye gelemiyorum
- Çok eleştiriyorum
- Gidip gidip aynı yere tosluyorum
Bu listenin aslında çok daha uzun olduğunu ve yerimizin darlığı nedeniyle ve bir fikir vermesi amacıyla kısa tutulduğunu söylemek isterim.
Literatürde bunlara “Hayatın Tuzakları” deniyor. Böyle bir tuzaÄŸa yakalanıp yakalanmadığınızı üç kritere bakarak anlayabilirsiniz. Hayat Tuzakları:
- Yaşam boyu varlıklarını sürdürürler
- Zara verirler
- Rahatsız da olsak varlıklarını sürdürürler
28.06.2009
Benzer İçerikler :
Geçtiğimiz birkaç hafta, yaptığımız bir dizi araştırmayı özetlemeye başlamıştık. Bunlardan ilki şu soruya cevap arıyordu: Acaba iyi giden evliliklerle, kötü ...
Geçen hafta kadın erkek meselesinde bir türlü hallolmayan bir şeylerin olduğunu ve her şeyi açıklamasa bile, yapısal farkların katkısı olabileceğinden söz...
Bayağı bir haftadır travmalardan ve hayatın tuzaklarından söz ediyoruz. Son yazıda travmalarımızdan, hayatın tuzaklarından ve onların verdiÄŸi acÄ...
DoÄŸumu görece yakın tarihli olanlar için “YaÅŸamsal Önemi Olan ArkadaÅŸlar” diyebileceÄŸimiz diziye geçen hafta Orhan Pamuk meselesi nedeniyle ara ...
İlginizi Çekebilir :
Geçtiğimiz hafta, iletişim kuramı perspektifinden çift ilişkilerinden bahsetmiş, eşler arasındaki çatışmaların kaynaklarına değinmiş, ve ilişkinin simetrik ...
CCL’in (Center for Creative Leadership) “baÅŸarılı yöneticiler” ve “iniÅŸe geçen yöneticilerle” yaptığı araÅŸtırmaya devam ...
Her yıl bir çok anne çocuÄŸunun bir çok alanda arkadaÅŸlarından geri kaldığını, hiçbir ÅŸeyi doÄŸru yapamadığını, “felaket unutkan” olduÄŸunu, yazdığı ...
CCL’in (Center for Creative Leadership) “baÅŸarılı yöneticiler” ve “iniÅŸe geçen yöneticilerle” yaptığı araÅŸtırmaya devam ...