Gençlik Araştırması 1
Sanıyorum Sabah okurları üç hafta boyunca yayınlanan “Gençlik Araştırmasını” izlemiştir. Kaçıranlar için önemli gördüğüm bölümlerini özetlemek istiyorum.
Araştırmada, aile ilişkilerinden cinselliğe, gençlerin ruh hali ve psikolojik durumlarından dine yaklaşımlarına kadar pek çok alanı irdelemeye çalıştık. Bu ölçüde geniş kapsamlı araştırmalar doğal olarak yalnızca merak gidermek için yapılmaz. Bizim de amacımız; özellikle üzerinde tartışmaların ve zaman zaman realiteyi zorlayan spekülasyonların yapıldığı alanlarda netlik sağlamak, diğer araştırmacılara yeni sorular ve yaklaşımlar geliştirebilecekleri bir zemin hazırlamak, ama en önemlisi, araştırma sonuçlarından kalkarak ailelere, eğitim kurumlarına, devlet ve sivil toplum kuruluşlarına politikalar üretme olanağı sağlamaktı.
Bu kapsamda iki soru sorduk:
1. Alkol ve madde bağımlılığı, akademik başarısızlık, intihara teşebbüs veya eğilim ve mutsuzluk söz konusu olduğunda gençleri risk altına sokan temel faktörler hangileri?
2. Dindarlık, muhafazakarlık, yeniliklere açık olma, serbest düşünme ve belli duyarlı konulardaki tutumları söz konusu olduğunda gençler kendilerini nereye koyuyor?
Risk Altındaki Gençler ve Aile
Madde ve alkol kullanımı, intihar veya intihar eğilimi, akademik başarısızlık ve mutsuzluk söz konusu olduğunda bu risklere katkıda bulunan en başta gelen faktörün “aile ilişkileri” olduğu anlaşılıyor.
1. Risk altında olmayan gençler aileleriyle “yakın ilişki” içinde olduğunu söylüyor.
2. Aileleriyle her konudaki sorunlarını çok sık paylaşan gençlerin akademik başarıları yüksek ve kendilerini çok mutlu olarak tarif ediyorlar. Uyuşturucu ve alkol kullanmayan gençler aileleriyle eğitim, dini konular, arkadaşlık cinsellik ve siyasi konuları özellikle anneyle paylaşma eğiliminde oluyorlar. Bu maddeleri kullanan gençler, eğitim, arkadaş ve ergenlik ile ilgili sorunlarını aileleri ile hiç paylaşmıyorlar.
Ailenin Denetimi
1. Düzenli olarak madde ve alkol kullanan ve çevresinde madde ve alkol kullanan arkadaşları olan gençlerin aileleri ile ilgili ön plana çıkan diğer konulardan biri de, ailelerinin denetim ve kontrolü. Risk altındaki gençlerin aileleri, gencin eve dönüş saati, gece gezmeleri, arkadaşlarında yatıya kalması, flört ilişkisi, giyimi/kılık kıyafeti ve ders dışı TV izleme, oyun oynama, dolaşma, arkadaşlarıyla takılma gibi aktivitelerini hiç kontrol etmiyor.
2. Aileleri tarafından hiç kontrol edilmeyen bu gençlerin aynı zamanda akademik başarılarının da düşük olduğu gözleniyor.
3. Dönüş saatini, arkadaşlarında yatıya kalmasını, flört ilişkisini, giyimini sıklıkla kontrol eden ebeveynlerin ise çocukları risk altında değil ve bu gençlerin akademik başarıları da yüksek. Yani, bu gençler, uyuşturucu madde, alkol ya da sigara kullanmıyor ve okulda başarılı oluyorlar.
4. İlgi çekici bulgulardan biri de; ailesi tarafından aktiviteleri hiç kontrol edilmeyen ve daima kontrol edilen gençlerin hepsinin risk altında olması. Benzer sonuçlardan biri de ailelerin risk altındaki gençleri eleştirme sıklığı. Ailesi sürekli eleştiren de risk altında, hiçbir zaman eleştirmeyen de. Ailelerinde kendilerine yakın hissedecekleri biri bulunmadığını söyleyen gençler de risk altında bulunuyor.
5. Gençler için önde gelen risk faktörlerinden birisi de; alkol ve madde kullanan arkadaşlarının varlığı. Bu sayı arttıkça risk de artıyor. Burada ailenin denetiminin önemi bir kere daha ön plana çıkıyor.
Aile İçi Sorunlar
Risk altındaki çocukların aileleri ile ilgili ön plana çıkan diğer ortak bir konu da, aile içi sorunlar.
1. Risk altındaki, özellikle uyuşturucu madde kullanan gençlerin ailelerinde, evdeki kavgalarda küfürleşme, aşağılama, sözlü saldırı, yangın, trafik kazası gibi ya da depremde aile üyelerinden birinin ani ölümü gibi travmatik olaylar yer alıyor.
Bunların yanı sıra, ailede din/mezhep farklılığı nedeniyle ayrımcılık, işten atılma, iflas ya da büyük borçlar gibi ekonomik güçlükler, alkol/madde bağımlılığı ve aile bireylerinden herhangi birinin ağır depresyon/ruhsal problemler geçirmesi risk altındaki, özellikle madde kullanan gençlerin ortak özellikleri.
2. Bu özelliklere sahip ortamlarda yetişen gençlerin, özellikle cinsel taciz, dayak, reddedilme, dışlanma, fiziksel iz bırakacak kadar çok şiddet söz konusu olduğunda intihara teşebbüs ettikleri görülüyor. Bu tür durumlara maruz kalmış gençlerin akademik başarıları da düşük.
3. Risk altındaki gençlerin aile özelliklerinin yanı sıra demografik özelliklerinin de bize önemli bir bilgi sağladığını görüyoruz. Örneğin, iki ebeveynini de kaybetmiş, anne babası boşanmış, ailesinden uzakta yaşayan gençler yoğun olarak madde, alkol kullanma eğiliminde oluyorlar. Bu gençler, aynı zamanda düşük bir okul başarısı gösteriyorlar.
Anne babası ayrılmış gençlerin risk altında olduklarını söylerken dikkat etmemiz gerekiyor. Anne-babası ayrılmış gençlerin risk altında oluşu, ayrılmaktan değil, ayrılana kadar ailede yaşanan olumsuzluklardan kaynaklanıyor olabilir. Ayrılmaların pek çoğunun yukarıda sıraladığımız olumsuzlukların yaşanmasıyla gerçekleştiğini biliyoruz.
Sonuç
1. İçimizi karartacak bir durum yok. Gençlerin büyük bir çoğunluğu aileleriyle yakın, sevgi ve huzur dolu bir ilişkileri olduğunu söylüyor. İlişkileri “çok iyi” ve “iyi” diye değerlendirenlerin oranı yüzde 77’yi buluyor. Gençler aile içinde bir sorun çıktığı takdirde bu sorunun çözümü sırasında da aile bireylerinin bunu beceri ile çözdüklerini düşünüyor.
2. Şimdi sorun yok ama aileyi güçlendiren önleyici programlar geliştirilmezse ilerde olacak. Burada en büyük görev okullara, ailelere, sivil toplum kuruluşlarına, belediyelere ve devlete düşüyor. Yapılacak yatırım ileri teknoloji gerektirmiyor ve maliyeti de çok düşük. Yalnızca organize olmak gerekiyor.
12.11.2006
Benzer İçerikler :
Bilgi çağı diye anılan 21.inci yüzyılda, bilgi edinmek kadar, yanlış bilgi edinmek de mümkün. Psikoloji, günlük hayatımızda var olan bir sürü konu ile ...
Her yıl bir çok anne çocuğunun bir çok alanda arkadaşlarından geri kaldığını, hiçbir şeyi doğru yapamadığını, “felaket unutkan” olduğunu, yazdığı ...
Davranışlarımızı açıklarken iki farklı kategoriye başvururuz. Birincisi, ‘derimizin altında” olan bitene atıfta bulunuruz: Duygularımız ...
Bir zaman önce Gallup’un çalışan bağlılığı ile ilgili yaptığı araştırmaları özetlemiştik. Gallup “çalışan memnuniyeti” ve “çalışa...
İlginizi Çekebilir :
Geçtiğimiz hafta, empati ve empati ile ilişkili yardım etme davranışı üzerine konuşmuştuk. Her zaman, her durumda, herkese karşı aynı seviyede empa...
Yıllar boyunca yapılan araştırmalar iyi ebeveyn olma özelliklerini 10 esas maddede özetleyebileceğimizi söylemektedir. 2000 aileyle yapılan bir çalışma daha...
Geçen hafta, ilişkilerde sosyal normlarla çarşının-pazarın normlarını karıştırmanın ilişkileri nasıl zedeleyebildiği üzerinde durmuştuk. Araştırmacı Dan ...
Geçtiğimiz hafta motivasyon konusuna giriş yapmıştık. Çarpıcı bilimsel çalışmalara rağmen onlarca yıldır meselenin doğru anlaşılamadığına, motivasyon hakkında ...