Emre Konuk

Festinger'den Kültlere ve Tehlikeli Gruplara

Geçen hafta Festinger’in “Zihinsel Çelişki” ya da “Zihinsel Tutarsızlık” diyebileceğimiz teorisinden söz ettik.

Bir iki de örnek verdik. Belli bir tarihte kıyamet kopacağına inanan tarikat üyelerinin inançları, kıyamet kopmadığında zayıflayacağına güçleniyordu. Amerikan savaş esirlerine Çin’li gardiyanlar bir şeker karşılığı anti-Amerikan yazı yazmalarını istiyorlar. Bunu kabul eden Amerikalı’ların kısa bir süre sonra komünizme daha sıcak baktıkları görülüyor.

Teoriyi kısaca özetliyecek olursak; insanlar, inançlarının bir biriyle tutarlı olmasını ve inançlarının da davranışlarıyla tutarlı olmasını ister. Bir tutarsızlık varsa bu rahatsız eder ve kişi kendini rahatlatacak bir çözüm arar. Çözümü de, genellikle çelişkiyi ortadan kaldıracak yeni bir inanç geliştirerek ya da çelişkiyi arttıracak düşüncelerden uzak durarak getirir. Zihinsel çelişkiyi ya da tutarsızlığı arttıracak bir düşünce gündeme geldiğinde ya tamamen kayıtsız kalacak, ya çarpıtarak yorumlayacak, ya da inkâr edecektir.

Aslında son derece insani bir durumdan söz ediyoruz. Kimliğimizi ve bütünlüğümüzü koruyabilmek için bu operasyonu durmadan yapmak zorundayız. Bunu başaramazsak ciddi sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Örneğin; çocuk 13–14 yaşındayken kız kardeşine sürekli şiddet uyguluyor. Kız kardeşi 18 yaşında intihar ediyor. Adam 30 yaşında kardeşinin ölümüne neden olduğunu düşündüğü için yoğun suçluluk duygusu yaşıyor. Bir başkasının böyle bir durumda kendini kurtaracak bir söylemle ortaya çıkması 10 dakikasını alırken, bu kişi bunu beceremediği için yıllarca başka bir şey düşünemiyor. Haydi bakalım, ev ödevi: Bu kişinin yerine kendimizi koyalım ve ruhumuzu nasıl rahatlatabiliriz düşünelim.

Ev ödevini kolaylaştırmak için uygulamalardan örnekler verebiliriz:
“Evet, zina günahtır. Ben de karımı aldattım. Ne yapayım şeytana uydum”. Yani “ben değil şeytan yaptı”.
“Evet, insanın karısını aldatması kötü bir şey. Ama abi bu erkeğin genetiğinde var”.
Tanrı her şeye kadirdir ve kullarının iyiliğini ister. Peki o zaman neden senin günahsız çocuğunun ölümüne seyirci kaldı?… İnsan aklı her şeyi çözemez. Tanrının mutlaka bir bildiği vardır. Buradan da anlıyoruz ki, insan rasyonel bir yaratık olmaktan çok, durumu rasyonel hale getiren bir yaratık.

Kültler ve Tehlikeli-Kapalı Gruplar

Bu işin kült ve tehlikeli gruplarla ne ilişkisi var? Çok ilişkisi var. Dikkat edilirse tehlikeli gruplar, önce müritlerinin-üyelerinin davranışlarını değiştirirler. Bunun ardından da kişiler, davranışlarını rasyonel bir hale getirmek için, yani çelişkiyi ortadan kaldırabilmek için düşüncelerini ve duygularını değiştirir. Kültlerde ve tehlikeli gruplarda bu çelişki, kişiyi kontrol altında tutmak ve sahip olduğu inançları ve değerleri değiştirmek amacıyla bilerek yaratılır. Mürit, gruba girip diğerleri gibi davranmaya başladığında yaptığı ilk iş; kendisiyle tutarlı olabilmesi için ailesini, arkadaşlarını, geldiği kültürü dışlamak, inkâr etmek, küçük ve değersiz görmek zorunda kalır.

Kült ve tehlikeli grupların tamamı ve tarikatların bazıları bu ilkeye göre çalışır. Ancak onları tehlikeli yapan en önemli şey, pek çok özelliğin yanında, bir girdiğinizde bir daha kolay kolay çıkamamanızdır. Bunu başarabilmek için de dünya kadar teknik kullanırlar.

Kaynaklar

Leon Festinger. A Theory of Cognitive Dissonance. Standford University Pres, 1957

11.02.2007

Benzer İçerikler :

Korku Kültürü

Her dönemin, makul sınırları olmaksızın yaygınlaşmış belli başlı korkuları vardır. Varoluşsal kökenlere sahip, doğal korkulardan değil; dış kaynakların ...

İkna ve Etkileme: İlkeler Nasıl İşliyor?

Geçtiğimiz haftalarda, kolayca ikna olmamıza ya da bizden istenen bir şeyi yapmamıza neden olan temel ilkelerden söz etmiş ve altı başlık altınd...

Travmadan Performansa - IV

Neyi niçin yaptığımızı anlamaya çalışmak, duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı anlamlı kılmak, hem günlük yaşamımızın bir parçasıdır, hem de ...

Fiziksel Mutluluk - 2: Uyku ve Genler

Geçen hafta, fiziksel alanda mutlu olabilmek için beslenmenin ve egzersizin öneminden söz ettik. Beslenme alışkanlıklarımız ve yaptığımız egzersizin yalnızca ...

İlginizi Çekebilir :

Bağlılığı Artırmak 2

Geçen hafta çalışan bağlılığının nasıl arttırılabileceğini irdeledik. Devam ediyoruz. Ama önce kısa bir özet. Yüksek performans gösteren iş birimlerinde ilk ...

İnsanın Doğası 2

Geçen hafta tüm kültürlerde ortak, evrensel duygu ve davranış özelliklerinden söz edebilir miyiz diye sorduk. Bu soru önemliydi çünkü eğer insan davranışın...

Dayanıklılık 3

Son iki hafta “hayatta dayanıklı olma” üzerinde durduk, kaldığımız yerden de devam ediyoruz. Ama önce bir özet: Deprem, kaza, iş kaybı gibi çok ...

Korku Kültürü - II

Geçtiğimiz hafta, dış kaynakların etkisiyle oluşan, yoğun biçimde içselleştirilmiş ve makul sınırları olmaksızın yaygınlaşmış korkulardan söz etmiş; bir ...