İnternette kolaylıkla yorumlayamayacağımız, anlam veremeyeceğimiz bir ilişki türünün ortaya çıktığından söz ettik. Eşinin iş seyahatinde bir “fahişeyle” ilişki kurduğunu öğrenen kadın, o kızgınlıkla bunu olmadık insanlarla paylaşabilirken ve zaman içinde içine sindirmeğe çalışırken, eşinin yüzünü gizlediği, boynundan aşağısı çıplak ...
Geçen hafta internette kurallarını, yasalarını anlamakta ve yorumlamakta güçlük çektiğimiz bir ilişki tarzının, hatta yeni bir sosyal fenomenin oluştuğundan söz etmiştik. Bu ilişkiler, bir yanıyla günlük yaşamdan bildiğimiz unsurları taşımakta, diğer yanıyla da “normal” insanlar olarak hiç yaşamadığımız yanları barındırmakta. Buna...
İnternette henüz ilkeleri, kuralları, standartları, yasaları tam bilinmeyen bir gerçeklik oluşmakta. İnsanlar hiç tanımadıkları, bilmedikleri kişilerle uzun süreli, yoğun, çoğu zaman cinsellik de içeren ilişkiler oluşturmakta. Bu ilişkiler, bir yanıyla günlük yaşamdan bildiğimiz unsurları taşımakta, diğer yanıyla da “normal” insanlar ...
Nairobi'de daha işimiz bitmedi. Üç günlük travma eğitimini süpervizyon izliyor. Bir hafta süreyle, Nairobi ve civarındaki kliniklerde çalışan ve eğitime katılan terapistler işbaşında eğitim alıyorlar. Farklı bir kültürün sorunları da farklı oluyor. Kenya'da 70 kabile var. Herkes bir kabileye ait. Dilleri farklı. Okula gidebilen herkes ...
Hizmet aşkıyla tutuşan milletvekillerimizi, Başbakanımızı ve Reisi Cemhuriye’mizi, (Swahili dilinde öyle deniyor) kazasız belasız seçip işleri düzene soktuktan sonra şu Afrika’yı da bir hale yola koyalım dedik. Yaklaşık bir 10 gündür Nairobi ve civar bölgeleri teftiş etmekteyim. “EMDRIA İnsani Yardım Programı&rdquo...
Temel sorumuz şuydu: Başarıyı; kıyaslamanın ve yarışın tuzağına düşmeden, örselenmeden ve yıpranmadan yani tadını çıkararak ve mutluluğu ıskalamadan yaşamak mümkün müdür? Bu ilkelerin üzerine bir eğitim politikası inşa edilebilir mi? Bu soruya cevap verebilmek için tutacağımız bir yol şu olabilirdi: Yaşamlarında hem mutlu hem de başarılı olan ...
Son iki yazımızda soruyu şöyle sormuştuk: Yarışmaya, statüye ve kıyaslamaya odaklanmayan bir yaşam kurmak bir fantezi midir? Başarıyı; kıyaslamanın ve yarışın tuzağına düşmeden, örselenmeden ve yıpranmadan yani tadını çıkararak mutluluğu ıskalamadan yaşamak mümkün müdür? Çocuğumuzun eğitimini bu soru doğrultusunda biçimlendirebilir...
Kendimizi birileriyle kıyaslamanın, yarışın ve tırmanmanın başarının olmazsa olmaz koşulu olduğunu düşünürüz. “Düşünürüz” demek biraz zayıf kalıyor; “yaşam felsefemiz” haline de getiririz. Bununla da yetinmeyip eğitim politikalarımızı da buna göre yapılandırırız. Örneğin; İngiltere Sosyal Demokrat İşçi Partisinin Eğitim ...
Geçen hafta cevabını arayacağımız bir soru sorduk: Yarışmaya, statüye ve kıyaslamaya odaklanmayan bir yaşam düşünülebilir mi? Başarıyı; kıyaslamanın, yarışın ve tırmanmanın tuzağına düşmeden, örselenmeden ve yıpranmadan yaşamak mümkün müdür? Çocuğumuzun eğitimi söz konusu olduğunda, bu motivlerin-ihtiyaçların yıpratıcı yanı törpülenebilir ...
Geçen hafta Türk Milleti’nin seçimlerde nasıl her seferinde ortak aklını, sağduyusunu çalıştırıp, rivayet edilenin tersine bazan en doğru kararı alabildiğini, bazan da nasıl yanılabildiğini geçmişten bu güne bir yolculuk yaparak dile getirmiştik. Yazıyı yazdıktan sonra da aklıma James Surowiecki’nin kitabı geldi: Kalabalığın...