Çalışanı Kazanmak
İstersek biz de deneyebiliriz. Yarından başlayarak bir işi olan tanıdıklarımıza, çalışma arkadaşlarımıza şu soruyu sorabiliriz: “Son bir yıl içinde, işinde yeteri kadar takdir edildiğini düşünüyor musun?” Gallup araştırmasına göre, A.B.D.’de 30 sektörde ve 10.000 işyerinde çalışanların yaklaşık %70’i bir yıl içinde, işyerinde hiç bir takdir almadığını söylüyor. Bizde durum farklı mıdır? Sanmıyorum. Araştırmak gerekir. Bu çalışmaları paylaştığım bir yönetici, biraz da çekinerek, departmanında çalışanlara bu soruyu isim belirtmeden, yazılı cevaplamalarını istedi. Bir kaç kişi dışında olumlu cevap veren çıkmadı. Anlayamadığı şey; onca sosyalleşme çabaları, yemekler, hotellerde yarı iş-yarı keyif için harcanan zamanlar ve paralar, arada dile gelen teşekkürler, aferinler ve primlere karşın insanların takdir edilmediklerini düşünüyor olmalarıydı.
Gallup’un araştırması, A.B.D. Çalışma Bakanlığı’nın yeni yayınladığı bir araştırmayla da uyuşuyor. Çalışanların işlerinden ayrılma nedenlerinin para ve terfilerle ilgisi olmadığını, en başta gelen nedenin “yeteri kadar takdir edilmemek”olduğunu ortaya çıkarıyor. Bunun muhtemelen pek çok nedeni var: Yöneticilerin bir kısmı için birini takdir etmek çok zorlandıkları, belki nasıl yapacaklarını bilmedikleri bir şey. Birçok yöneticinin, insanların performanslarını arttırmanın yolunun hatalarını düzeltmelerine yardımcı olmak olduğuna inandıklarını biliyoruz. Hatta pek çok durumda, çalışanlar yöneticilerinden takdir aldıkları halde sorulduğunda bunu dile getirmiyor olabilirler. Yukardaki yöneticinin dile getirdiği gibi...
Peki nasıl oluyor da insanlar takdir edildikleri halde bunu kaydetmiyorlar. Daha doğrusu anlamlı ve değerli bulmuyorlar? Gallup araştırmasına göre takdirin kişisel tercihlere göre ayarlanması gerekiyor. Takdirin anlamlı olabilmesi için, takdir edenin tercihleri değil, takdir edilenin tercihleri önemli. Pek çok kişi somut ödülleri veya hediyeleri tercih ederken, diğerleri sözle veya yazılı takdir edilmek istiyor. Bir kısmı ise, kalabalığın önünde işitmek isterken, başkaları saygı duyduğu veya hayranlık duyduğu birinden teke tek bir görüşmede tercih ediyor.
Öğrenmek İçin Sor
Takdiri kişisel ve anlamlı kılmakla ilgili bir güçlük yaşıyorsak çalışanlarımıza şu soruları sorabiliriz:
- Hangi konulardan konuşmaktan hoşlanırsın? Hobilerin, ilgilendiğin şeyler nedir?
- Keyfini arttıran, iyi şeyler yaşatan şeyler nedir?
- Takdiri en çok kimden almak istersin?
- Ne tür bir takdirden hoşlanırsın? Takdiri herkesin içinde mi, yalnızken mi, yazılı mı, sözlü mü almak istersin? Bunların dışında tercihin var mı?
- Bugüne kadar aldığın en büyük takdir neydi?
Gallup’un araştırmasına göre, düzenli takdir ve onaylamanın işyerlerine katkısı şöyle:
- İşten ayrılma oranı düşüyor
- İşe kendini verme ve ekibin birbirine bağlılığı artıyor
- İş kazaları azalıyor
- Müşteri bağlılığı ve doyumu artıyor
- Her alanda üretim artıyor
Bundan iyisi can sağlığı. Yatırım yok, bütçede fon ayırmak yok, teknoloji ithali de gerekmiyor. Ayrıca yöntem tam olarak AB uyumlu. Yalnızca bir kaç basit soru sormak, dinlemek biraz da çaba harcamak gerekiyor.
02.01.2005
Kaynaklar
- Don Clifton & Tom Rath (2004). How Full Is Your Bucket? Gallup Press
- Tom Rath (2004). The Best Way to Recognize Employees. Gallup Management Journal
Benzer İçerikler :
Kanada’da Queens Üniversitesi’nden Julian Barling ve arkadaşları, iş ortamındaki psikolojik dengeleri inceleyen bir araştırma yapmışlar. B...
Geçen hafta şöyle demiştik: Hayatımız bir anılar koleksiyonudur. Değerlerimiz, tutumlarımız, kişiliğimiz anılarımızla ilgili duygular ve düşüncelerin ürünüdür. ...
Şu sıralar Amerika’yla ilgili iyi şeyler söylemek pek makbul bir şey değil biliyorum. Bugün bu suçu bilerek işleyeceğim. Yaşamımın en verimli, en çok ...
Bilgi çağı diye anılan 21.inci yüzyılda, bilgi edinmek kadar, yanlış bilgi edinmek de mümkün. Psikoloji, günlük hayatımızda var olan bir sürü konu ile ...
İlginizi Çekebilir :
Geçtiğimiz hafta, çocukların güçlü yanlarının alıştığımızdan farklı bir sınıflandırmasını yapmıştık. Biraz daha içerikten bağımsız, biraz daha yol, yöntem ile ...
1999 Marmara Depreminden sonra bölgeye giden meslektaşlarımız çok ilginç bir durumla karşılaşmışlardı. Aslında bu, hiç beklemediğimiz ya da bizi çok şaşırtan ...
Cumhuriyetimiz kurulduğu günden bu yana sürekli bir değişim sürecini yaşamakta. Bu süreçte özellikle belli değerleri, gelenekleri ve alışkanlıkları korumak ...
Geçen hafta, örgütlerin ve şirketlerin bir değişim programı uygulasalar da, kültürlerini değiştirmedikleri için nasıl saf dışı kaldığı üzerinde durmuştuk...