Batıl İnançlar: Hayal ve Gerçek
Bayağı bir yıllar önce, seanslarda danışanlar burcumu sormaya baÅŸladılar. Önceleri umursamadım. OÄŸlak, dedim geçtim. Zamanla burcumun pek de makbul bir burç olmadığını yüz ifadelerinden çıkarır oldum. Daha doÄŸrusu "OÄŸlak" sözcüğü insanlarda karmaşık bir ruh hali yaratıyordu. ÖrneÄŸin, baÅŸka bir burcun adı geçtiÄŸinde ışıldayan gözler, "OÄŸlak" dendiÄŸinde donuklaşıyordu. Hele soranın eÅŸi OÄŸlak’sa, durumu lehime çevirmek için en az birkaç seansa ihtiyacım olduÄŸunu bilir, ona göre strateji geliÅŸtirirdim. Ne yapayım doÄŸuÅŸtan özürlüydüm. Bana düşen; makul, bakımlı ve olgun bir terapist olarak kafaya takmamaktı. Ben de öyle yaptım. Kaldı ki durumu benden daha kötü olanlar da vardı. Hele ikizler burcu davayı baÅŸtan kaybetmiÅŸti. Zamanla halime şükretmeyi öğrendim.
Ancak araÅŸtırmacı ruhumun verdiÄŸi cesaretle ve belki de yaÅŸadığım seri travmaların sonucu iÅŸin peÅŸini bırakmadım. OÄŸlak burcu için söylenenlerin bir kısmı uyuyor, bir kısmı da uymuyordu. Bunu dile getirdiÄŸimde önceleri susuluyordu. Ama karşı taraf çabuk toparlandı ve "Yükselenini biliyor musun?" demeÄŸe baÅŸladı. Yani bendeki çarpıklık "yükselenim" neyse o yüzden oluÅŸmuÅŸtu. Yükselenimi öğrenmeye hiç bir zaman yeltenmedim. Bana yakışanı yaptım: Son sözü bilim söylemeliydi. Ä°tiraf etmeliyim ki, bu konuyu araÅŸtırma kararımı bir olay fazlasıyla etkiledi. Bir bankanın yeni iÅŸe alınan elemanlarına eÄŸitim veriyordum. 3000 kiÅŸi arasından seçilmiÅŸ 22 genç insan. Söz, kader gibi kiÅŸilik ve burç meselesine geldi. Ben gençler üzerinde bir OÄŸlak olarak bıraktığım olumsuz etkiyi günün ilerleyen saatlerinde nasıl telafi edeceÄŸimin hesabını yaparken, ortaya çıktı ki 22 kiÅŸiden 11’i Koç burcundan. Eh bu kadarı da tesadüf olamazdı.
KiÅŸiliÄŸimiz ve Burcumuz
Önce bu alanda neler yapılmış diye biraz literatüre baktım. Yıllar önce Acar BaltaÅŸ öğrencilere kendi burçlarının raporu diye baÅŸka burçların raporlarını vermiÅŸ. Pek de güzel uyduÄŸunu söylemiÅŸ öğrenciler. Buna benzer yarım düzine araÅŸtırma buldum. Ä°nsanlar bir ÅŸeye inanıyorlarsa, realiteyi inançlarını pekiÅŸtirecek tarzda yorumluyorlardı. Bu beklenmedik bir sonuç deÄŸildi. Ama son darbeyi vuracak araÅŸtırmayı bulamıyordum. Neydi o? “OÄŸlak burcu olan birisi nasıl bir kiÅŸiliÄŸe sahiptir?” diye sorulduÄŸunda, bir takım sıfatlar veriliyordu ya da genel olarak nasıl bir davranış sergilediÄŸi anlatılıyordu. Ä°natçı, titiz, sert gibi. Benim gibi bir adama söylenecek söz mü bunlar...
Neyse, yapılacak iş insanlara kapsamlı bir kişilik testi uygulamak ve burçlarla kişilik özellikleri arasında bir ilişki var mı diye bakmaktı. Bunu bulamayınca bari ben yapayım dedim. 3000 kişiye 16PF Kişilik Envanteri'ni uyguladım. Sonuç bazı kesimler için üzücü oldu tabii: Hiçbir burcun hiçbir kişilik özelliği ile en ufak bir bağlantısı, ilişkisi yoktu. Aslında birkaç kişilik özelliğinde var gibi gözüküyordu ama biraz kurcalayınca bu ilişkinin burçlarla değil mevsimlerle olduğunu gördüm. Kusura bakılmasın bilim böyle söylüyor. Ne yapalım ki, herkes ömrünün geri kalanını bu acı gerçeği kabullenerek geçirmek zorunda kalacak.
Ok yaydan çıkmıştı. Araştırmacı ruhum almış başını gidiyordu. Bu yolculuğu burada bitirmek, gelecek nesillerin vebalini taşımak demekti. Bunu yapamazdım. Nitekim sorular, peşpeşe adeta fışkırırcasına geliyordu: Nasıl oluyor da insanlar batıl inançlara sahip oluyorlar? Bazen inanmadıkları halde sanki inanıyorlarmış gibi niye davranıyorlar? Kişilik özellikleri bir rol oynuyor mu? Falan köyün falan membaından su içen insanlar nasıl oluyor da iyileşebiliyorlar? gibi daha bir sürü soru...
Önce "batıl inançtan" ne anladığımızı dile getirelim. Batıl inancın her şeyden önce batıl olması gerekiyor. Yani temelsiz ve asılsız. İkinci şartı da; bilim adamlarının ve insanların genelinin kabullenmemesi. Örnek verecek olursak; bugün ilm-i simya ile altın elde etmeye çalışmak "batıl inanç" olarak kabul edilir. Orta Çağ'da ise bilim adamlarının günlük işleri arasındaydı.
Günümüzden birkaç örnek verecek olursak: Maç başlamadan önce her iki kale direğine üçer kere vuran kaleci, her maça mutlaka aynı çorapla çıkan voleybolcu, ellerini karşısındakinin bedenine yaklaştırdığında şifa verdiğini düşünen "enerjici", bu enerjiden medet uman kişi, kocası terör kurşunlarına hedef olmasın diye astrologla çalışan Nancy Reagen ve kendine göre bir formulle oynayan kumarbazın yaptıkları sayılabilir.
Önümüzdeki hafta: Güvercinlerde Batıl İnanç
10.04.2005
Kaynaklar
Festinger, L., Riecken, H. W., & Scachter, S. (1956). When Prophecy Fails. New York: Harper & Row Vyse, S. A., (1997). Believing in Magic. Oxford Press
Benzer İçerikler :
Efendim malumunuz geçen hafta 14 Şubat Sevgililer Günü idi. Her yıl olduğu gibi çiçekler, böcekler, tek taş yüzükler alındı, rezervasyonlar yapıldı. Etra...
Ä°stanbul’un asayiÅŸ durumu hepimizi ciddi biçimde rahatsız etmeye baÅŸladı. YaÅŸadığımız rahatsızlıkla Ä°stanbul’un asayiÅŸ bozukluÄŸu arasındaki...
Geçen hafta tüm kültürlerde ortak, evrensel duygu ve davranış özelliklerinden söz edebilir miyiz diye sorduk. Bu soru önemliydi çünkü eÄŸer insan davranışınÄ...
CCL’in (Center for Creative Leadership) “baÅŸarılı yöneticiler” ve “iniÅŸe geçen yöneticilerle” yaptığı araÅŸtırmaya devam ...
İlginizi Çekebilir :
Bu yazı dizisinde size mutluluğu belirleyen evrensel 5 faktörden söz ederek yola çıktık. Geçen hafta kariyerinizden kaynaklanan mutluluktan söz ettik. ...
Biliyorsunuz bir süredir köşemizde motivasyon kuramını gözden geçiriyoruz. Geçen hafta, performansı arttırmak için başvurulan ödül veya cezaların belli...
Aldatılan Neler Yaşar? İnsan canlısının yaşayabileceği en büyük acının sevdiği birinin ölümüyle yaşandığı söylenir. Bu yüzden de matem tutulur. Matem de ...
Mutluluğun, evrensel bir boyutu olmakla birlikte, kültürden kültüre, hatta kişiden kişiye değişen bir yanı da var. Öyle ki, psikolojinin gelişmekteki bir alt ...